1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD İran'a tavrını değiştiriyor

Jörg Pfuhl12 Mart 2005

ABD, İran’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olma çabalarına muhalefetine son vermeye hazır olduğu sinyalini verdi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Washington’ın böylece AB’nin Tahran’ı nükleer silah geliştirme hedefinden vazgeçirme çabalarına destek vereceğini belirtti. Almanya, Fransa ve İngiltere ise İran’ın tartışmalı nükleer programından vezgeçmemesi halinde krizin BM Güvenlik Konseyi’ne taşınmasını kabul edeceklerini açıkladılar. Avrupalılar ve Amerikalılar’ın, ortak bir çizgi izlemesiyle, İran’a baskı artıyor. Alman Radyolar Birliği’nin İstanbul muhabiri Jörg Pfuhl'un konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZxm

ABD Başkanı George W. Bush’un yaklaşık 2 hafta önce Avrupa’ya yaptığı ziyaret, ilk somut ve olumlu meyvesini verdi. Çeyrek yüzyıl önce yapılan İslam Devrimi’nden bu yana Washington, İran’a karşı hep tehditkar bir tavır takındı. Amerikalılar şimdi Tahran’a ilk kez teşvik öneriyor ve böylece Avrupalılar’ın müzakere stratejisine sadece sözle değil, somut adımlarla destek oluyor.

Bush hükümeti, İran’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasına bugüne kadar 22 kez veto koydu. Bush şimdi bu vetodan vazgeçmeye hazır olduğu sinyalini verdi. Ayrıca İran'daki ticari uçakların yedek parçalarının, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden İran'a satışına izin verilmesinin de gündeme gelebileceği bildiriliyor.

ABD, uranyum zenginleştirme programından vazgeçmesi halinde Tahran’a ilk kez somut bir ödül sunacağını açıkladı. Washington yönetimi böylece AB’nin izlediği diplomasi stratejisine yakınlaştı.

Öte yandan Atlantik’in diğer yanında da hareketlenme var. Avrupalılar ilk kez ortak bir dilde ve yanlış anlaşılmaya yer vermeyecek şekilde İran’a gözdağı veriyor. Eğer Tahran kendine uzatılan eli reddederse, karşısında birlik içinde bir Batı dünyası bulacak. Bir sonraki adım ise, krizin BM Güvenlik Konseyi’ne taşınması olacak, ki buradan da İran’a yaptırım kararı çıkması sözkonusu olabilecek.

İran’a karşı sağlanan Atlantikaşırı ortaklık büyük önem taşıyor. İran bugüne kadar Batı ülkelerini birbirine düşürebiliyordu. Fakat şimdi durum değişiyor. Tahran yönetimi krizin boyutlarının büyümesini göze alabilecek mi? İran’ın elinde şu anda kesinlikle atom bombası bulunmuyor, büyük bir ihtimalle de daha birkaç yıla ihtiyacı var, ancak İran yönetimi nükleer silah geliştirilmesi konusunda hep kendine açık bir kapı bırakmakta.

Atlantikaşırı yeni ortaklık, İran’ın bu kapıyı kapamaya karar vermesi için bir garanti değil. Ama Batı’nın ortak tavır almaması halinde Molla rejimi bu alternatif üzerinde bir saniye bile düşünmeyecektir. Batı kanadında da açıklığa kavuşturulması gereken bazı noktalar bulunuyor. Amerikalılar’ın Avrupalılar’ın çizgisine kayması, muhtemelen stratejide değil taktikte bir değişim anlamına geliyor.

Avrupa ve ABD hala ortak bir hedef için çalışmıyor. Avrupa nükleer silahları istemiyor, Amerika ise mollaları. Ama bir sonraki adım için iki taraf ortak hareket etme kararı aldı. Bu da hiç beklenmedik bir ilerleme.