1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD neden İran’ı hedef tahtası yaptı?

Peter Philipp/DW14 Şubat 2007

İran’ı Irak'taki çatışmalara karışmakla itham eden Washington yönetimi, İran'ın ürettiği bombaların Irak'ta en az 170 Amerikan askerinin ölümüne yol açtığını öne sürerken kanıt olarak Iraklı militan grupların kullandığı patlayıcı ve mühimmatı sunuyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad iddiaları reddediyor; birçok Batılı ülke de iddiaların doğruluğundan kuşku duyuyor. Deutsche Welle editörlerinden Peter Philipp’e göre asıl üzerinde durulması gereken nokta Washington yönetiminin neden böyle bir çıkış yaptığı...

https://p.dw.com/p/AZm1

Amerika Birleşik Devletleri İran’a askeri müdaleye mi hazırlanıyor? ABD Başkanı George Bush’a bakılırsa, bu yönde yoğunlaşan bilgiler, sadece spekülasyondan ve kuru gürültüden ibaret. Geri planda Washington-Tahran arasında gerginliği artırıcı adımlar atan Bush, gerek nükleer program tartışması gerekse Iraklı militanlarla ilgili İran politikasına “barışçı düzenlemeler için siyasi girişimler” görüntüsü veriyor.

Oysa Bush yönetimi, politikalarını eleştirenlerden çok daha fazla “kuru gürültü” üretiyor. Nükleer program tartışmasında Tahran’ın atom bombası üretmeye çalıştığını ve mutlaka engellenmesi gerektiğini ileri sürüyor. Bu adım atılmadığına göre, bu, kanıtlanmamış ve kanıtlanması mevcut şartlarda mümkün olmayan bir iddiadan ibarettir.

Washington şimdi de Tahran yönetiminin Irak’taki isyancılara silah desteği sağladığını ileri sürüyor. Silahların Irak’taki ABD askerlerine düzenlenen saldırılarda kullanıldığı, bunun ciddi sonuçlara yol açacağı uyarısında bulunuluyor. Açıklama, kimliğini gizleyen Amerikan subayları tarafından Bağdat’ta, yine Amerikan karargahı tarafından belirlenmiş bir grup medya mensubuna yapılıyor. Üzerinde Farsça yazıların yer aldığı mühimmat ve patlayıcılar sergileniyor. Ne soru sorulmasına ne de detaylı görüntü alınmasına izin veriliyor. Dünyanın bu basın toplantısıyla gündeme getirilen iddialara inanması isteniyor.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell da bütün dünyayı benzer şekilde inandırmak istemiş, uydu görüntüsü çekilen Irak çöllerindeki hangarlarda kitle imha silahları üretildiğini Birleşmiş Milletler’de dile getirmişti. Powell’ın bu görüntülerle hem kendini hem de bütün dünyayı aldattığı uzun süredir biliyor.

Uluslararası toplum Washington yönetiminin bu tür hikayelerine ikinci kere inanacak kadar aptal değil. Bağdat’taki basın toplantısıyla sunulan ve “kanıt” adı verilen malzemeler bir askeri operasyona haklılık kazandırmayı hedefliyor. İran Körfezi’nde son dönemde faaliyetleri artan Amerikan savaş gemileri de askeri operasyon ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Burada “kuru gürültü”nün asıl kaynağı nedir? Amerika Birleşik Devletleri’nde Bush’un İran stratejisinin barışçıl bir karakter taşıdığını kimse savunamıyor.

Irak’ta ortaya çıkarılan İran yapımı silahları bir başka açıdan değerlendirelim: Şii Irak Islam Devrimi Yüksek Konseyi (SCIRI) örgütünün Bedir Tugayları isimli askeri kolunun varlığı biliniyor. Bedir Tugayları onyıllardır İran’daki üslerinden Irak’taki merkezi hükümete karşı mücadele etti. Irak Islam Devrimi Yüksek Konseyi, bugün Irak’taki en önemli Şii örgütü konumunda. Bu örgütün elinde halen İran yapımı silah ve mühimmatın bulunması doğaldır. Bunların yanlış ellere ulaşma ihtimali de yüksektir. Örneğin, son haftalarda İran’a kaçtığı iddia edilen, Mukteda El Sadr’a bağlı “Mehdi Ordusu” bu oluşumlardan biridir. Başka gruplar da İran yapımı silahlar temin etmiş olabilir. İran-Irak ortak sınırı oldukça uzun ve bir ülkeden diğerine geçmek için kontrol noktalarından geçiş yapmaya hiç gerek yok.

Tahran yönetiminin silah sevkiyatlarını yalanlamasını da tartışmaya gerek yok. Washington’dan yapılan resmi açıklamalara kulak vermek yeterli: Bu açıklamalarda İran’ın Irak’taki gelişmelere resmen müdahale ettiğine dair kanıt bulunamadığı ifade ediliyor. Tahran yönetimi Irak’ın içişlerine karışıyor mu karışmıyor mu? Washington yönetiminin politikalarını eleştirenler mi yoksa savaş tamtamlarını yeniden çalmaya hazırlanan Beyaz Saray mı kuru gürültünün kaynağı? Irak deneyimi, uluslararası topluma bu konuda dikkatli davranmayı öğretiyor.