1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD seçimleri ile değişim isteniyor

Peter Philipp 3 Kasım 2008

ABD'deki seçimlerin sonuçları tüm dünyada merakla bekleniyor. DW'den Peter Philipp, yorumunda sonuçların dünyadaki bir çok ülkenin geleceğini ilgilendirdiğini dile getiriyor.

https://p.dw.com/p/Fmw3
DW'den Peter Phillipp, "Amerika Birleşik Devletleri’nde değişime hasret duyuluyor" diyor
DW'den Peter Phillipp, "Amerika Birleşik Devletleri’nde değişime hasret duyuluyor" diyor

"Amerikan halkı yeni başkanını seçmek için sandık başına giderken, büyük olasılıkla Avrupa veya Almanya ilgili düşünceler akıllara gelmeyecek. Yurtdışı denince, Amerikalılar’ı daha çok ilgilendiren ülkeler, öncelikle Irak, belki Afganistan, İran ve elbette İsrail ve Filistin hatırlanacak. Buna karşılık, dünya, özellikle de Avrupa, sanki seçim sonuçlarından doğrudan etkilenecekmiş gibi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimlerini çok yakından takip ediyor.


Bu aslında yanlış bir tutum değil. Zira küreselleşmenin yanısıra finans piyasalarında yaşanan kriz, bize birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu ve Atlantik’in öte yakası gribe yakalandığında, bizim de hemen hapşırmaya başladığımızı gösterdi. Finans piyasalarında, ekonomide, çevre sorunlarında ve elbette askeri alanda Amerika Birleşik Devletleri’nde izlenecek siyaset bizi de yakından ilgilendiriyor. Beyaz Saray’daki başkanlık koltuğunun şu andaki sahibi, bu alanlarda yetersiz kaldı. Ve görev süresinin sonunda, dünya göreve başladığı döneme kıyasla çok daha feci bir durumda.


Bu durumdan sadece Amerika Birleşik Devletleri değil, Avrupa ve tüm dünya zarar gördü. Başkan George W. Bush’a yönelik eleştiriler, haksız bir şekilde genelleştirilerek tüm Amerikan halkını hedef aldı. Oysa bir çok kişi Amerikalılar’ı seviyor, örnek alıyor. Özellikle Araplar ve İranlılar’ın çoğu bir yandan Bush’u düşman olarak görürken, diğer yandan ”Amerikan tarzı bir hayatın” hayalini kuruyor, Washington tarafından dışlanmak istemiyorlar. Avrupalılar ise Amerika Birleşik Devletleri’ni sorunları konuşabilecekleri ve en azından birlikte çözmeye çalışacakları bir ortak olarak görmeyi arzu ediyor.


Ancak George W. Bush’un iktidarı döneminde bu neredeyse imkansızdı. Washington, müttefiklerini, Birleşmiş Milletleri dikkate almadan tek başına hareket etti. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkiler hiç kolay değildi.


Bu gelişmeler nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’nde bir değişime hasret duyuluyor. Bu da seçimlere ilginin bu kadar yoğun olmasına yol açıyor. Avrupa’da yapılan kamuoyu araştırmaları seçimleri Barack Obama’nın kazanmasını istediğini ortaya koydu. Obama’nın, Bush döneminde İslam dünyası ile bozulan ilişkilerin yeniden düzelmesi için de ümit verdiği düşünülüyor, zira ilişkilerde yeni bir başlangıç isteniyor. İlişkilerde eşitlik, karşılıklı saygı ve hatta bir gün yeniden dost olmayı sağlayacak bir başlangıç.


Bu ümitlerin bir çoğu biraz saflık olarak görülebilir. Obama da belki bunları hayata geçiremeyecek. Ama bunlar Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerin durumunda duyulan bıkkınlığı ifade ediyor. Bunlar seçimlerin ardından yeni ve daha iyi bir günün başlayacağı umudunu dile getiriyor. Seçimlerde Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni başkanı belirlenlese de, Avrupa ve diğer ülkeler bu seçimlerde kendi geleceklerinin de söz konusu olduğunu biliyorlar".