ABD yönetiminin yeni söylemi: Faşizmle mücadele

Amerikalı yeni muhafazakarlar, son dönemlerde “faşizm” sözünü sıkça kullanmaya başladılar. Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, dünyanın “yeni tip bir faşizm” tarafından tehdit edildiği görüşünde. Bu ifadeyi daha önce, ABD Başkanı George Bush da kullanmıştı.

Rumsfeld’e göre, tehlike büyük. Amerikan Savunma Bakanı, İkinci Dünya Savaşı sırasında da faşist tehlikeyi önemsiz görenler olduğunu belirterek “İkinci Dünya Savaşı’ndan önce de çoğu kişi faşizm tehlikesini ciddiye almamıştı. Bunlar hala tarihten ders çıkarmamışa benziyor. Sorunların kaynağında düşmanın değil de bizim olduğumuzu söylemek mümkün mü? Bu konudaki entellektüel ve ahlaki bulanıklık, kimin haklı kimin haksız olduğu tartışmaları, özgür toplumların istediğini yapma gücünü zayıflatacaktır” dedi.

Aydınlara eleştiri

Amerikan Savunma Bakanı’na göre Washington’ın terörle mücadele yöntemlerini eleştirenler, 1930’larda Hitler ile çatışmayı göze alamayanlarla benzeri tutum içindeler. Rumsfeld’in aydınları yapıcı olmamakla suçlaması ve “düşmanı değil de bizi eleştirmeniz kabul edilebilir mi” sorusunu sorması ise Beyaz Saray hükümetinin sonbaharda yeni bir atılım içine gireceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.

Bush hükümetinin önünde İran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmazlığa uluslararası kamuoyunda geri kalan saygınlığını zedelemeden çözüm bulmak gibi zor bir görev var. Irak’ta ve Afganistan’daki gelişmeler, ABD’nin düşman ilan ettiği kesimlerle mücadelede başarısını gölgeliyor. Ayrıca iç politikada destek kaybına neden oluyor, hatta ordu içinde bile bu iki savaş konusunda kuşkular artıyor. Rumsfeld’in konuşması, böyle bir ortamda Bush hükümetinin aydınların daha fazla desteğine ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.

Bush’un faşizm benzetmeleri

ABD Başkanı George Bush, “faşizm” benzetmesini Lübnan savaşı sırasında da yapmıştı. Bush, bu ayın başında Crawford’daki çiftliğinde yaptığı basın toplantısında “İslam faşizmi”ne karşı uzun bir mücadelenin gerekliliğinden söz etmiş ve “Bu, gerçek ve derinliği olan bir ideoloji, İslam faşizmi ile mücadelenin başlangıcıdır. Farklı biçimlerde karşımıza çıkıyorlar ama taktikleri ortak, kaos yaratıp insanları çaresizliğe sürükleyerek Ortadoğu’da çoğunluğun desteğini almak istiyorlar” demişti.

Bush, bu demecinden birkaç gün sonra İngiltere’de ortaya çıkarılan terör girişimi ile ilgili konuşmasında da “İslamcı faşistlerle savaş halindeyiz” demişti. Bush’tan sonra Rumsfeld’in aynı kavrama başvurması, Amerikan politikasında söylemin sertleştiği yeni bir atılım içinde olunduğunu gösteriyor.