1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD’de terör endişesi

Leon Stebe4 Ağustos 2005

Uluslararası terörün 11 Eylül 2001’de vurduğu Amerika’da Londra’nın ardından yeni saldırı beklentisi gerilimi artırdı. Güvenlik önlemlerinin yeterliliği, gündemin ilk sıralarında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/Aaen
Amerika, 11 Eylül sendromunu yaşamaya devam ediyor
Amerika, 11 Eylül sendromunu yaşamaya devam ediyorFotoğraf: AP

Amerika Birleşik Devleri İç Güvenlik Bakanlığı 170 bin çalışanıyle devasa bir kuruluş. Görev alanıysa sınır ve sahil güvenliği, gümrük ve istihbarat verilerinin değerlendirilmesi. 11 Eylül saldırıları sonucu, Amerikan halkının benzer bir saldırıya maruz kalmasını engellemek de iç güvenlik bakanlığının görevleri dahilinde yer alıyor. Özellikle Londra saldırılarından sonra Amerikan iç güvenlik bakanlığına yöneltilen eleştirilerde de artış yaşanmaya başladı.

“Süt raporu“ karıştırdı

Terör her yerde pusuda bekliyor. Hatta sabah kalktığınızda buzdolabının önünde dahi... Buzdolabındaki süt, bakteri veya virüsle zehirlenmiş olabilir... Stanford Üniversitesi’ndeki bilim insanları bir ay önce buna benzer bir senaryo geliştirdiler. Yaptıkları araştırmaya göre teröristler, ülkedeki mandıralara saldırmayı deneyebilirler. Amerikan hükümeti araştırmayı tehlikeli olarak niteledi ve araştırmanın açıklanmasını teröristlere yol göstermek olduğunu belirtti.

“Sistem fazla karışık“

Washington’ın karşı çıkmasına rağmen, her gün daha fazla terör uzmanı ülke basınınına konuşmaya talip oluyor. Bu hafta bu görevi Columbia Üniversitesi bilim insanları üstlendi. Columbia Üniversitesinden Dr. Irwin Redlener, Amerika Birleşik Devletleri’nin hastalık virüsleri ile düzenlenecek saldırlara hazır olmadığını söylüyor. Redlener, milyarlarca dolar harcanmasına rağmen, sistemin tamamen karmakarışık olduğunu ve Amerika Birleşik Devletleri’ne terör saldırılarını engelleyecek durumda olmadığını belirtiyor.

Biyolojik saldırı ihtimali

Terör uzmanı Ken Robinson ise biyolojik silahlarla düzenlenecek bir saldırı ihtimalinin çok yüksek olduğuna inananlardan. Robinson da terörü engellemek için alınan önlemlerin yetersiz olduğunu düşünüyor. Robinson, bir saldırı olduğunu anlamanın, 3-4 gün sürebileceğini, şarbon virüsü gibi virüslerde saldırıdan sonra ilaçların dağıtılması ve hayat kurtarılmasının belli bir süre aldığını söylüyor. Ancak önce bir saldırı olduğunu idrak etmek gerektiğinin altını çiziyor.

İç güvenlik bakanlığı eleştiriliyor

Eleştiriler genelde iç güvenlik bakanlığına yöneltiliyor. Terör uzmanı Klark Kent İrvin, Amerikalı yetkililerin yanlış önceliklere sahip olduğunu belirtiyor. Irvin, ülke çapında hava güvenliğini sağlamak için 20 milyar dolar, toplu taşımanın güvenliği içinse sadece 250 milyon dolar harcandığını söylüyor. Uzman, otobüs ve trenleri kullanan insan sayısı uçak kullananlardan 16 kat daha fazla olduğunu hatırlatıyor.

Havada „durum“

Yapılan yüksek miktarda yatırıma rağmen, Amerikan Kongresi’nin bir raporu hava alanlarındaki kontrolü yetersiz buluyor. 11 Eylül’den beri havaalanlarındaki kontrollerin aynı düzeyde kaldığı belirtiliyor. Bu “aynı düzeyde kötü” anlamına geliyor. Ancak İrvin ihtiyaçların değişmediğini belirtiyor. İrvin, daha fazla polise, daha fazla köpeğe, daha fazla güvenlik kamerasına ihtiyaç bulunduğunu anlatıyor. Bu önlemler alınırsa saldırılardan kaçınılabileceğini belirten uzman, önlemlerin teröristleri eylem yapmaktan caydırabileceğini zaten istenenin de bu olduğunu söylüyor.

Uzmanlar: ABD mükemmel hedef

Amerikan hükümeti ve özellikle de iç güvenlik bakanlığı terör önlemlerinin yetersizliği ile ilgili raporları reddediyor. Gereken herşeyin yapıldığı ve eksikliklerin giderileceği söyleniyor. Ancak terör uzmanları aksini iddia ediyor ve Amerika’nın teröristler için hala mükemmel bir hedef olduğu görüşünde birleşiyor.