ABD'deki Alman şirketler umutlu

Almanya’nın aksine ABD son büyük ekonomik krizin ardından bir türlü toparlanamadı. Ama ABD’de yatırımları bulunan Alman şirketleri geleceklerinden endişe etmiyor.

Genel durgunluk ortamında satış hâsılatının artması daha da iyimser beklentilere yol açıyor. Alman – Amerikan Ticaret Odası’nın anketine katılan 190 şirketin büyük çoğunluğu, resesyondan yeni çıkan Amerikan ekonomisinin daha da daralabileceğine ihtimal vermiyor. Orta ölçekli şirketlerin ağırlıkta olduğu ankete katılanların yüzde 22’si Amerikan ekonomisinin büyüme hızını arttıracağı görüşünde.

Otomobilde talep beklentisi

ABD’deki Komet adlı Alman makine imalatçısının genel müdürü Hans Grandin de iyimser işadamlarından. Grandin, ankete katılan şirketlerin büyük çoğunluğunun imalatçılık branşında faaliyet gösterdiğini ve bu branşın tüketim malları üreten şirketlere kıyasla daha çabuk toparlandığını söylüyor. Grandin, hafif sanayinin de yakında toparlanacağı ve ertelenen otomobil alımlarının talep patlaması yaratıp piyasayı canlandıracağı görüşünde. İllinois’deki Alman işletmesinin patronu sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Yeni teknolojiler piyasa olgunluğuna kavuşuyor. Örneğin yakıt sarfiyatı düşük motorlar talep buluyor ve bu motorların imal edilebilmesi için sermaye gerekiyor. Bu pazar için üretim yapan Alman şirketleri teknolojik rekabete dayanıklı ve şimdi, resesyon döneminde yetenekli elemanlarını işten çıkarmamış olmasının meyvelerini topluyor.”

ABD’deki Komet şirketi işe 1985 yılında üç kişiyle başlamış. Şimdi 200 eleman çalıştırıyor. Bütün dünyayı etkileyen 2008 ve 2009 yıllarının ekonomik durgunluğu personelin %22 oranında azaltılmasına yol açmıştı. Amerikan devletinin kısa mesai uygulamasına destek olmamasına rağmen sıkıntılı günleri geride bırakan şirket bu yıl kadrosunu yüzde beş oranında arttırmış. Kuzey Ammerika’nın en büyük sac işleme makineleri imalatçısı Trumpf’un yönetim kurulu başkanı Rolf Biekert de başarının sırrının ABD’ye kök salmış olmakta yattığını belirterek, “Sabırlı olmak lazım. İyi ürün çıkartmak, pazarlama konseptinin iyi düşünülmesi lazım.” diyor.

Grendin ve Biekert, ABD’deki yerli malı kullan yasasından çekinmiyor. Bu yasanın, ABD’de üretim yapıp istihdam yaratan şirketleri ilgilendirmediğini belirtiyorlar. İkinci konjonktür paketi, sipariş ve ihalelerde Amerikan şirketlerine öncelik tanınmasını teşvik için şart koşan kuralı daha da sertleştirmişti. ABD’deki Alman sanayiciler birliğinin başkanı Bernhard Welschke ayrımcılık olarak tanımladığı bu uygulamanın Amerikan geleneklerine uymadığını belirtiyor. Welschke, “Ama bu faktörün şirketler arası ilişkileri etkilediği söylenemez. Kaldı ki, konjonktür paketinin ömrü zaten sınırlı. Ama ‘Amerikan malı kullan’ sloganının piyasa açısından hayırlı olduğu kanaatinde değilim.” diyor.

ABD’deki Alman şirketler

Alman şirketlerinin ABD’deki toplam yatırım hacmi 2009 sonu itibariyle 218 milyar doları buluyordu. Almanya, Amerika’daki yabancı işverenler arasında da, İngiltere ve Japonya’nın hemen ardından üçüncü sırada yer alıyor. Alman şirketlerinde 650 bin kişi çalışıyor. ABD’deki Alman şirketleri toplam satış hasılatını bu yıl yüzde 66 oranında arttırmalarını öncelikle imalat sanayine ve yeşil enerji teknolojisine borçlu. Hans Grandin, kesin yasa ve kurallarıyla iş dünyasına güven veren ABD’nin çevre dostu teknolojileri teşvik yasasını bir an önce çıkarmasını istiyor. Grandin’e göre, “ABD’deki Alman şirketleri Almanya’daki merkezleri sayesinde avantaj da sağlıyor. Almanya’daki kredi şartlarının elverişli olması dolaylı olarak onlara da yarıyor.”

Alman şirketleri ABD’nin ekonomik geleceğinden endişeli değiller. Anketin ilk kez yapıldığı 2009 yılında şirketlerin %29’u kesin tahmin yapamazken, kötümserlerin oranı yüzde sekizi bulmaktaydı. Bu yılki ankette ise Amerikan ekonomisinin daha da daralmasını bekleyen Alman şirketlerinin oranı sadece yüzde dört çıktı.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Bergmann / Çeviri: Ahmet Günalatay

Editör: Nihat Halıcı