1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1211 USA Israel Waffenlieferungen

12 Kasım 2010

Washington yönetimi gelecek aylarda İsrail’e 400 milyon dolar değerinde silah ve askeri teçhizat sevkiyatı yapacak. Amaç olası bir İran operasyonuna hazırlık mı yoksa Tahran yönetimini caydırmak mı?

https://p.dw.com/p/Q7G3
Fotoğraf: AP

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu haftaki ABD ziyareti sırasında İran konusunda sert ifadeler kullanmış ve şunları söylemişti:

''ABD önderliğindeki uluslararası topluluk, İran'ın nükleer programını askerî araçlara başvurmadan durdurmak istiyorsa, İran'a, askerî bir operasyona hazır olduğunu açıkça göstermelidir. İran'a karşı frenleme taktiği işlemiyor. İran'ın nükleer programı durdurulmalıdır. İran'ın nükleer programı önümüzdeki en büyük tehdittir.''

Netanyahu'nun açıklamaları ve ABD'de savunma alanında uzman ''Defense News'' dergisinde çıkan haber, gözleri Ortadoğu'ya çevirdi. Dergiye göre ABD, İsrail'e 400 milyon dolar değerinde silah ve teçhizat takviyesi yapmayı planlıyor Sevkiyatın iki yıl içerisinde Amerikan ordusunun İsrail'deki depolarına ulaştırılması öngörülüyor.

İsrail de silahları kullanabilir

Bu sevkiyatla birlikte, ABD'nin İsrail'de depolanan silahlarının değeri 1 milyar 200 milyon dolara yükseliyor. Bu silahları, olası bir savaş durumunda, sadece Amerikan kuvvetlerinin değil, aynı zamanda İsrail ordusunun da kullanma imkanı var. İsrail son olarak dört yıl önceki İkinci Lübnan Savaşı'nda Amerikan silah depolarından yararlanmıştı.

İsrail'de çıkan Haaretz Gazetesi'nin tahminlerine göre, bu ek silah stoğu, ağırlıklı olarak hava saldırısı sırasında tam hedefe kilitlenen ''Hassas Güdümlü Silahlar'' oluşturacak. Bu silahların İran'a ve nükleer tesislerine karşı olası bir saldırıda önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi'nin de bu hafta yaptığı bir konuşmada ''Hassas Güdümlü Silahlar''ın gelecekteki savaşlarda oynayacağı önemli role değinmesi dikkat çekti. Görev süresinin bitiminde Aşkenazi, şu mesajı verdi:

''Komutanından en düşük rütbeli askere kadar ordunun tüm birimlerinde merkezde temel bir anlayış var. O da İsrail ordusu için iki durumun öne çıkması: Ya savaşa hazırlanıyorsundur ya da savaşın içindesindir. Ordu bunun için vardır.''

Pentagon da sertleşiyor

Öngörülen silah stoğunun, İran'a karşı olası bir savaşa hazırlık olup olmadığı, belirsizliğini koruyor. ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen, Şubat ayında İsrail'e gerçekleştirdiği ziyarette Ortadoğu'nun istikrarı için en büyük tehdidin İran olduğunu vurgulamış ve şöyle konuşmuştu:

''Hizbullah'a, Hamas'a, Yemen ve hatta Afganistan ve Irak'ın içlerine kadar uzanıyorlar. Ben uzun bir süredir İran'ı, bu bölgenin istikrarını inanılmaz derecede tehdit eden bir ülke olarak gözlemliyorum ve İran yönetiminin bu çizgisini değiştireceğine dair bir işaret göremiyorum.''

Ancak yine de askerî sevkiyatı Amerikan yönetiminin, İsrail'in tek başına İran'a karşı harekete geçmesini engelleme çabası olarak görmek de mümkün. Uzmanlar, ABD'nin acil durumlarda kullanılacak teçhizatı takviye ederek, İsrail'i barış için daha fazla risk alma konusunda cesaretlendirmeye çalışıyor olabileceği üzerinde duruyor. Ancak İsrail yönetiminin ek silahlar sayesinde yatışıp yatışmayacağı belirsiz. İsrail Askerî İstihbarat Teşkilatı Başkanı Amos Yadlin, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran'ın hâlihazırda atom bombası yapmak için yeterince zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe


Sebastian Engelbert / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu