AB'de istikrar paktı rahatsızlığı

Almanya Maliye Bakanı Eichel, Aralık ayındaki Brüksel Zirvesi'nden sonra ümitli görünmekte ve Almanya ile Fransa’nın girişimi üzerine Maliye Bakanları Konseyi tarafından veto edilen ‘istikrar kriterlerini ihlal işleminin’ yargıya intikal edebileceğine ihtimal vermediğini söylemekteydi. Bakanlar Konseyi işlemi durdurma kararının istikrar paktının 104. maddesine uygun olduğunu bildirmekteydi.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun hukuk uzmanları ise konuya farklı bakıyor ve Komisyon üyesi Solbes’in Avrupa Adalet Divanı’nda Konseyi dize getirebileceğini söylüyorlar. Solbes Kasım ayında Konseyi Divan’a verme tehdidinde bulunmuş ve Maliye Bakanları’nı istikrar paktını ihlal etmekle suçlamıştı. Maliye Bakanları, Fransa ve Almanya hakkındaki aşırı borçlanma işleminin sürdürülmesini dikkate almayıp, iki ülkeyi temize çıkaran bir karar almışlardı.

AB tarihinde bir ilke imza atılacak

Komisyon davayı karara bağlarsa, AB tarihinde ilk kez olmak üzere, idari organ Bakanlar Konseyi’ne karşı adli girişimde bulunmuş olacak. Adalet Divanı’nın davayı kabul edeceği ise şüpheli. Lüksemburg’daki resmi çevreler, Avrupa Adalet Divanı’nın, Komisyon ile Konsey arasındaki üstünlük mücadelesine karışmaya niyetli olmadığını belirtiyorlar. Genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Alman Günther Verheugen dava açılmasını reddediyor ama 20 Komisyon üyesinin yarıdan fazlasının Solbes’i destekleyeceğini söylüyor.

Almanya ve Fransa'ya suçlama

Almanya ve Fransa 2004 yılında üçüncü kez olmak üzere, ek borçlanmayı gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzdde üçüyle sınırlayan anlaşmayı ihlal etmekle suçlanıyorlar. Almanya Maliye Bakanlığı Maastricht kriterlerini tutturmanın 2005 yılında da çok zor olacağını duyurmuştu. Avusturya, Hollanda ev Avrupa Merkez Bankası istikrar kriterlerine harfiyen uyulmasını talep ederken, Fransa, Almanya, İtalya ve Portekiz kriterlerin daha esnek uygulanmasından yana çıkıyorlar.

Brrüksel’den yapılan açıklamalarda, Pedro Solbes’in Birlik Komisyonu’na yeniden itibar ve ağırlık kazandırmak için bu yola başvurduğu ve idari zirvenin milli çıkarlardan bağımsız olarak anlaşmalarla garanti edilen yetkilerini kullanmak istediği ifade ediliyor. Almanya Maliye Bakanı da, Komisyon’un güçlü olmasını istediklerini ancak Birlik’in yasama organı niteliğindeki Bakanlar Konseyi’nde alınan siyasi kararların Komisyon kararlarından daha önemli olduğunu savunuyor. Eichel, körü körüne anlaşmalara saplanmaktansa, ekonomik realitelere göre esnek davranılması gerektiği görüşünde.

Başbakan Gerhard Schröder de, ‘Komisyon bütçe disiplini istiyor ama Birlik bütçesinin arttırılmasında da diretiyor. Birlik bütçesine en büyük katkıyı yapan Almanya açısından bunları bağdaştırmak imkansız' şeklinde konuşuyor.

Komisyon Kasım'a kadar görevde

Avrupa Adalet Divanı aşırı borçlanma davasını kabul etse bile Bakanlar Konseyi’nin işlemleri 2004 sonuna kadar durdurma kararı bundan etkilenmeyecek. Birlik Komisyonu’nun görev süresi Kasım ayında doluyor. Milli hükümetler tarafından seçilecek olan yeni Komisyon Başkanı’nın Solbes’in izinden yürüyeceğini de kimse garanti edemez.