AB'de komisyon krizi

İtalya, Rocco Buttiglione’nin adaylığından vazgeçmiş değil. Orta-Sağ koalisyonun liderleri dün yaptıkları kriz toplantısında Buttiglione’yi desteklemeye devam kararı aldı. İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, yeni bir aday önermeyi düşünmediklerini söyledi.

Buttiglione’ye yakın isimler de Hristiyan Demokrat politikacının kendi rızasıyla geri çekileceğine ihtimal vermiyor ve Buttiglione’nin Avrupa Parlamentosu önünde tüm Avrupa anlaşmalarına ve kararlarına uyacağı yönünde verdiği teminatı hatırlatarak, geri çekilmesine gerek olmadığını savunuyorlar.

Berlusconi devreye girdi

Başbakan Silvio Berlusconi’nin yapılan kriz toplantısında geri adım atmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Tüm İtalyan gazetelerinin verdiği haberlere göre, Başbakan daha Salı akşamı Buttiglione’yi görevinden feragat etmeye zorlamış ancak Buttiglione buna yanaşmamıştı. Berlusconi ile koalisyon hükümetini oluşturan ortaklardan olan partisi, Buttiglione’nin arkasında olduğu için Başbakan'ın eli kolu bağlı. Berlusconi, kendi başına Buttiglione’yi geri çekerse, İtalya’da ciddi bir koalisyon krizi yaşanacaktır.

Başbakan, yaz aylarında yaşanan koalisyon krizini çözmek için ortaklarına Buttiglione’ye AB Komisyonu‘ndan sandalye sözü vermiş, Hristiyan Demokratlar da Roma hükümetinde daha fazla sandalye taleplerini geri çekmişti.

Buttiglione’ye destek sadece kendi partisinden gelmiyor. Sağcı muhafazakar Ulusal Birlik Partisi‘nden Maurizio Gasparri, İtalyan adayın yerine yeni bir isim önerilmesinin gerekmediğini ve Buttiglione’nin AB Komisyon üyeliğinin gerektirdiği tüm vasıflara sahip olduğunu söyledi. Gasparri, filozof adayın siyasi tecrübesi olduğunu, üniversitede profesörlük ünvanına sahip olduğunu ve Avrupa’yı çok iyi tanıdığını belirtti.

Buttiglione'ye başka görev

Roma’da krizden çıkış yolu olarak, Buttiglione’ye Komisyon’da farklı bir görev verilmesi düşünülüyor. İtalya’daki muhalefet partileri ise, muhafazakar politikacının hiç vakit kaybedilmeden komisyon listesinden çıkarılmasını talep ediyor.

Demokrat Sol Parti lideri Piero Fassino, Berlusconi hükümetinin Avrupa’da bir kez daha rezil olduğunu belirtti ve üç yıldır İtalya’nın Avrupa’ya tek katkısının zorluklardan oluştuğunu kaydetti.

AB düzeyinde hoşnutsuzluk yaşayan, Roma’daki orta sol partiler, aynı zamanda küçük bir zaferi de kutluyor. Berlusconi’nin adayı Brüksel için onay alamadığı için, yeni Komisyon 1 Kasım tarihinde görevine başlayamayacak ve İtalya’da muhalefet liderliğine hazırlanan Romano Prodi, şu anki AB Komisyon başkanlığı koltuğunda birkaç hafta daha oturmaya devam edecek.

Parlamento gücünü gösterdi

Strasbourg’da ise Avrupa Parlamentosu‘nun ilk kez gücünü gösterdiği ve yetkilerinin boyutunun gözler önüne serildiği yorumu yapılıyor. Bugüne kadar komisyonu formalite icabı onaylayan parlamenterler, bu kez gerçekten de kendilerine uymayan isimlere muhalefet yaparak, kadronun göreve gelmesine engel oldu. Komisyon'un 1 Kasım tarihinde göreve başlayabilmesi için, parlamenterlerin tüm üyelere onay vermesi gerekiyordu. Şimdi AB Komisyonu başkanlığına gelmeye hazırlanan Barroso ile Avrupa Parlamentosu arasında yeni bir iktidar çekişmesi de yaşanıyor. Bu gelişmelerin tam da yarın yapılacak Avrupa Anayasası imza töreni öncesine denk gelmesi de ilginç bir tesadüf. Anayasanın metninde parlamentoya daha da fazla yetki verilmesi öngörülüyor.