1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD’nin gizli cezaevleri

5 Ağustos 2005

Af Örgütü, Washington yönetiminin uluslararası terörle mücadelesinde gizli hapisanelerden yararlandığını açıkladı. Raporda iddiayı destekleyen örnek vakalara yer verildi.

https://p.dw.com/p/AaeR
ABD gizli cezaevlerinde işkence uygulamakla suçlanıyor
ABD gizli cezaevlerinde işkence uygulamakla suçlanıyorFotoğraf: AP

Uluslararası Af Örgütü yayınladığı raporda Amerika Birleşik Devletleri’ni terör şüphelilerinin tutulduğu yurt dışındaki gizli cezaevleri hakkındaki detayları açıklamaya çağırdı. Rapor, yer altında gizli bir hapishanede 18 ay tutulduklarını söyleyen iki yemenlinin iddialarını içeriyor.

Ürdün istihbarat servisi devrede

Uluslararası Af Örgütü, Salin Nasır Salim Ali ve Muhammed Faraj Ahmet Bashmillah’la yaptığı görüşmelerin, Amerika Birleşik Devetleri’nin dünya çapındaki gizli hapishane politikasının kurbanları olduğunu kanıtladığını söylüyor. Muhammed 2003 yılında Ürdün’de, Salih de aynı yıl Endonezya’da gözaltına alındığını ve daha sonra Ürdün’e götürüldüğünü anlatıyor. Af Örgütü’nden araştırmacı Sharon Critoph, Haziran ayında Yemen’de hapse atılan iki tutukluyla görüşmeyi başardı. Araştırmacı, iki zanlının da Ürdün istihbarat servisi tarafından 4 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını söylüyor.

Critoph, Salih’in Ürdün’de tutukluyken uğradığı işkenceyi anlattığını, dövüldüğünü, cincel taciz ve elektrik şokuyla tehdit edildiğini ve falakaya yatırıldığını söylediğini anlatıyor.

Yeraltındaki gizli hapisaneler

İki Yemenli, Amerikalı gardiyanlar tarafından uçakla, nerede olduğunu bilmedikleri yeraltındaki hapishanelere götürüldüklerini, 6 ila 8 ay boyunca burada kaldıklarını söylüyor. Tutuklular daha sonra 3 saat uçuşun ardından daha modern bir yeraltı hapishanesine götürüldüklerini anlatıyor. Af Örgütü’nden Sharon Critoph, tutukluların Yemenli yetkililere teslim edilmeden önce, iki hapishanede de Amerikalı görevliler tarafından sürekli olarak sorgulandıklarını belirtiyor.

Critoph, hakarete haksızlığın da eklendiğini ve iki Yemenlinin Mayıs ayında Yemen’e geri gönderildiğini, ancak hiçbir nedeni olmadan Yemen’de hala hapis tutulduklarını söylüyor. Yemenli yetkililerin kendilerine, „Elimizde hiçbir gerekçe olmamasına rağmen, sırf Amerikalı yetkililer bizden istediği için bu kişileri hapiste tutmaya devam ediyoruz“ dediklerini aktarıyor.

“Olağanüstü teslim“

Yemenli yetkililer iki tutuklunun Guantanamo Üssü’nden getirildiğini söylüyor, ancak Af Örgütü, bu kişilerin anlattıklarından yola çıkıp seyahat süresini de gözönüne alarak, çok daha farklı bir tablonun ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Af Örgütü, tutukluların gizli bir hapishanede tutulduğunda ısrar ediyor. İnsan hakları örgütleri, iki Yemenli’nin bulundukları yerden alınıp, yurtdışında başke bir yere götürülme sürecini, “olağanüstü teslim” diye tanımlıyor. Yani bu tanım, tutukluların bir ülkeden diğerine gizli olarak ve genelde yasal koruma altında olmadan götürülmesi anlamına geliyor.

Uluslararası Hukukçular Komisyonu Genel Sekreteri Nick Howen, Af Örgütü tarafından tanımlanan bu sürecin, uluslararası hukukun temel şartlarıyla çeliştiğini söylüyor. Howen, teröre karşı savaşta, iki Yemenli’nin başına gelenlerin, buzdağının sadece görünen yüzü olmasından da endişe ettiğini belirtiyor.

Soruşturmalara saydamlık talebi

Howen, kimse gerçekten ne olup bittiğini bilmediğini, oysa soruşturmaların çok açık ve saydam olması gerektiğini söylüyor. Howen, “Güvenlik güçlerinin dünyanın her yerindeki mahkemeler ve parlamentolar tarafından izlenmesi ve denetlenmesi gerektiğini söylemek, sonuç olarak Amerikan Kongresi ile dünyadaki diğer parlamentoların elinde” diyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nden Af Örgütü’nün raporunü henüz tepki gelmedi. Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Başkanı Porter Goss, kısa süre önce Senato’da verdiği ifadede kurumunun işkenceye başvurmadığını dile getirmişti.