1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'nin İran pokeri

Peter Phillip / DW9 Mart 2006

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran krizini BM Güvenlik Konseyi’ne havale etti. İran’ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlık önümüzdeki günlerde Güvenlik Konseyi’nde tartışılmaya devam edilecek. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZqi

“George Bush’un istediği oldu, İran dosyası Güvenlik Konseyi’ne gönderildi. ABD, bu gelişmeden memnun olmalı, çünkü amacına ulaştı. Bush, İran’ın nükleer silahları üretmesini, ne pahasına olursa olsun, engellemek istiyordu, ancak İran’ın nükleer silah üretmesinin engellenmesi artık daha da zor olacak.

Birçok şey, Tahran’ın bu yeni durumdan çıkaracağı sonuca bağlı olacak. Bir ihtimal, İran’ın Uluslararası Atom Enerji Kurumu ile işbirliğini azaltması veya tamamen durdurması. Bu durum, Washington için aldatıcı bir zafer olur. Ancak sonrasında İran, şimdiye kadar iddia edilen ama kanıtlanamayan faaliyetleri, gelecekte kontrolsüz bir şekilde yapabilecek duruma gelir.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu denetçileri, bu şartlar altında İran’dan işbirliği bekleyemez. Bu durumda başkanları Muhammed El Baradey’in tekrar tekrar söylediğini, gelecekte denetçiler de tekrar eder hale gelir. El Baradey sözlediği ise şuydu: İran’ın nükleer programının barışçıl olmayan hedeflere hizmet ettiği söylenemez.

Ancak böyle gülünç bir şekilde formüle edilince, İran’ın suçsuzluğunu gösteren kanıtların eksik olduğu anlaşılıyor. Bu kadar abesliğin içinde, insan bu kampanyanın ardında siyasi nedenler olduğu hissinden kendini alamıyor. Avrupalılar’ın ise Amerikalılar’ın argümanlarına şüpheyle yaklaşıp, diplomatik bir çözüm için uzun süre baskı yaptıktan sonra, eleştiride bulunmadan görüş birliğine varmaları da hayret verici. Bugün Avrupa, ABD’nin sert çizgisinden neredeyse baskın çıkıyor.

Viyana’daki toplantıda bütün katılımcılar Güvenlik Konseyi’ne gitmenin çözüm getirmeyeceğinin farkındaydı. Sadece Güvenlik Konseyi, her ihtimalde en sert önlemi olan ambargoyu uygulamayacağı için değil. Çünkü Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin onaylamayacağı için yaptırım kararı alınamayacak, ancak nağme değiştirilip, en azından bir moratoryum onaylanabilir.

Washington’dakiler Güvenlik Konseyi’ne gidişin sadece İran’ı kızdıracağının ve aslında hiçbirşeyi değiştirmeyeceğinin farkında. İranlı politikacılara uygulanacak seyahat yasağı gibi “hafif yaptırım”lar da ikna edici değil, zira ABD bu tür ambargoları zaten uzun zamandır uyguluyor, ancak başka ülkeler hele de BM çatısı altında, bu tür bir uygulamaya geçme kararı almazlar.

Avrupalı ve Amerikalı politikacılar kapının tam olarak kapanmadığını, İran’ın durumu kurtarmak için hala bir şansı olduğunu ima ediyor. Ancak kendileri kapıyı kapattılar. Ve eğer tekrar açma girişiminde bulunmazlarsa da, bu kapı büsbütün kapalı kalacak.”