1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’nin Akdeniz toplantısında İsrail’e eleştiri

Bernd Riegert7 Mayıs 2004

AB ülkesi dışişleri bakanlarıyla, dokuz Akdeniz ülkesi ve Filistin özerk yönetimi temsilcilerinin katıldığı Euromed görüşmelerinde, İsrail yol haritasını hayata geçirmeye çağrıldı.

https://p.dw.com/p/AbIF
İsrail, AB'nin yalnızca Filistin'in çıkarlarını koruduğunu iddia etti
İsrail, AB'nin yalnızca Filistin'in çıkarlarını koruduğunu iddia etti

AB dönem başkanı olarak İrlanda’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Euromed toplantısının, Ortadoğu bölgesindeki barış arayışı çabalarına ivme kazandıracağını umduğunu söyleyen İrlanda Dışişleri Bakanı Brian Cowen, en azından İsrail ile Filistin yönetimi arasında ateşkesin sağlanması için yeni bir fırsatın oluştuğunu savunuyor. Geçtiğimiz günlerde ABD, Rusya, BM ve AB’nin oluşturduğu Ortadoğu Dörtlüsü’nün toplantısında da hazır bulunan Cowen, Gazze ve Kudüs’e çağrısında Yol Haritası’nın artık bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

“Barış düşmanlarına izin vermeyeceğiz”

Cowen sözlerini şöyle sürdürdü: ”İsrail hükümeti yol haritasını savunuyor. Biz ve herkes bu planı destekliyor. O halde lütfen artık biraz iyi niyet gösterilsin ve yol haritası yavaş yavaş hayata geçirilsin. Barış düşmanlarına, çabalarımızın torpillenmesine izin vermemeliyiz. Şimdiye kadar ne zaman taraflardan biri doğru yönde bir adım atmaya kalktıysa, bu adım, her iki cepheden barış düşmanlarının engellemeleriyle karşılaştı.”

İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom’un ise kapalı kapıların ardındaki görüşmelerde, eleştirilerini özellikle AB‘ye yönelttiği ve Avrupa ülkelerini sadece Filistin’in çıkarlarını korumakla suçladığı belirtiliyor. Silvan, hükümetin Gazze’den tümüyle geri çekilme planında ısrarlı olduğunu söylerken, referandumda Likud yandaşları tarafından reddedilen planın bu yönde değiştirileceğini söyledi. İkili müzakerelerde Filistin heyetine başkanlık eden Nebil Şaat’ın ise Euromed toplantısı sırasında İsrail dışişleri bakanı ile biraraya gelmeyi reddettiği kaydediliyor.

Fischer umutlu

Alman Dışişleri Bakanı Fischer ise bu gelişmeye karşın Euromed buluşmasının, Arap ülkeleriyle İsrail’i aynı masanın etrafında toplamakla bile önemli bir işlevi yerine getirdiği inancında. Fischer şunları söyledi: ”Euromed buluşmaları; İsrail, Filistin, Arap ülkeleri, yani bu formata giren tüm devletleri yıllardır biraraya getiren bir etkinlik olması nedeniyle bile büyük önem taşıyor. Normal koşullarda aynı ortamlarda bulunmasına ihtimal olmayan ülkelerden gruplar, bu format sayesinde son derece kritik meseleleri kalabalık bir ortamda gündeme getirme, tartışma fırsatını yakalıyor.”

İşkence fotoğraflarının etkisi

Bunun yanında gündeme gelen Irak’taki işkence olaylarıyla ilgili fotoğraflarının ise tüm katılımcılar üzerinde şok etkisi yaptığı ve genel atmosferi son derece olumsuz etkilediği kaydediliyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun dışişlerinden sorumlu üyesi Javier Solana, AB ve Akdeniz ülkeleriyle şimdi Filistin özerk yönetimini de aynı masanın çevresinde biraraya getiren Euromed’in 1995 yılında oluşturulduğunu anımsattıktan sonra, bu seferki etkinliğin de Ortadoğu bölgesinde yaşanan gerginliklere karşın başarılı geçtiğini söylüyor.

Solana sözlerini şöyle sürdürüyor: ”Ortadoğu bölgesinde varlığını koruyan zorluklara, barış sürecinde yaşanan tıkanmalara rağmen, görüldüğü gibi biraraya gelerek tartışabiliyoruz. Bu kez elde ettiğimiz gelişmeler de, gerilim bölgesindeki barış arayışı çabalarına mutlaka olumlu katkılar sağlayacaktır.”

"İşbirliğinin denizi, Akdeniz"

AB ve Avrupa Yatırım Bankası, Akdeniz’e kıyısı olan Cezayir ve Fas’tan Tunus ve Lübnan’a kadar bir dizi ülkeye değişik projelerde harcanmak üzere yıl 2 milyar Euro yardımda bulunuyor. Alman dışişleri bakanı Joschka Fischer, harcanan bu paranın doğrudan bir karşılığı olmamasına rağmen son derece yerinde bir yatırım olduğu kanısında. Fischer, ”Sağlanan bu maddi yardım için karşılık beklenmiyor. Bunu, istikrarın sağlanması yolundaki yatırımlar olarak görmek doğru olur. 21. Yüzyıl Avrupası’nın yanıtını aradığı en önemli sorulardan biri, Akdeniz’in, çatışmaların mı yoksa işbirliğinin mi denizi olacağı sorusudur. Bu hepimizi, yalnız Akdeniz ülkelerini değil AB dahil hepimizi yakından ilgilendiren bir konu olmalıdır” diye konuşuyor.

Yeni bir Avrupa bloku

AB’nin son dönemlerde yalnızca kendiyle ve genişleme süreci bağlamındaki sorunlarıyla ilgilendiği suçlamalarını, birliğin Dış Politika Komiseri Chris Patten kabul etmiyor ve aksine şu anda Akdeniz bölgesindeki eski ve yeni tüm komşulara köklü ortaklık tekliflerinin götürüldüğünü hatırlatıyor.

Patten şöyle konuşuyor: ”Bu aşamada artık kendimize yakın bulduğumuz ülkelerin ortak pazarlarımızdan yararlanmasını sağlamak için yeni yollar arayıp bulmamız gerekir. Bu nedenle AB’nin doğu ve kuzey yönünde genişlemesiyle yeni bir Avrupa bloku oluşturulduğu suçlamalarını kabul etmem mümkün değil.”

Libya gözlemci olarak katıldı

Euromed toplantısında Libya dışındaki tüm Kuzey Afrika ülkeleri de yer alırken, Kaddafi’nin son Brüksel ziyaretinden sonra Libya’nın da bu oluşum içinde eşit koşullarda yer alması için yeni bir şansın doğduğu belirtiliyor. Libya Dışişleri Bakanı Abdülrahman Şalgam, ”AB ülkeleriyle düzenlenen bu toplantılarda Libya şimdilik gözlemci stütüsüyle yer alıyor. Tabii ki biz de eşit üye olarak bu etkinlik içinde yer almayı arzuluyoruz, ama bunun için zaman henüz olgunlaşmadı. Yetkili kurullarımızın bu konudaki kararı vermesi için biraz süre gerekecek.”