1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin gündeminde Türkiye var

Bernd Riegert11 Kasım 2006

Yılda iki kere biraraya gelen Avrupa Birliği dışişleri ve savunma bakanları, hafta başında Brüksel’de toplanıyor. Yüklü gündemin başında Türkiye, Kosova, Bosna-Hersek ve Özbekistan yer alıyor. DW Brüksel bürosundan Bernd Riegert, Avrupalı bakanların gündemine gözattı.

https://p.dw.com/p/AZd5
AB içinde Türkiye'nin üyeliği konusunda görüş ayrılıkları mevcut
AB içinde Türkiye'nin üyeliği konusunda görüş ayrılıkları mevcutFotoğraf: AP

Avrupa Birliği dışişleri ve savunma bakanları toplantısında, birliğin genişleme stratejisi ön plana çıkacak. Bu konuyla ilgili somut kararların ancak Aralık ayında yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesinde alınması beklenirken, yeni üye adaylarında “birliğe uyum kabiliyeti” daha fazla aranacak. Buna karşılık Balkan ülkelerine verilen vaatler tutulacak, bütün koşulları yerine getirmesi halinde Türkiye’ye tam üyelik yolu açık bırakılmaya devam edilecek. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu’nun olumsuz tesbitleri karşısında Ankara ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması ya da tamamen durdurulması talepleri karşısında uyarıyor.

Kıbrıs konusu

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi Kıbrıs’ı Aralık ayında yapılacak Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının zirvesine kadar dolaylı da olsa tanımaması halinde, bu taleplerin zirvede de tartışılması bekleniyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Kıbrıs ile ilgili tartışırken Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ın kuzeyine bazı sözler verdiğini unutulmaması, bu sözlerin de tutulması gerektiğini hatırlatıyor. Birliğin Dönem Başkanı Finlandiya Kıbrıs ile ilgili taraflar arasında bir uzlaşma sağlayabilmek için halen görüşmelere devam ediyor. Brüksel diplomasi çevrelerinde, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi Kıbrıs’a liman ve havaalanlarını açmaması halinde yaptırımlar uygulanması gerektiği ve “Ankara’nın tavrının muhtemel sonuçlarının neler olabileceği” görüşülüyor.

Kosova'nın statüsü

Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısında Kosova da ele alınacak. Kosova’nın nihai statüsü müzakerelerinden sorumlu Birleşmiş Milletler temsilcisi Marti Ahtisaari’nin önümüzdeki haftalarda açıklaması beklenen rapor, Avrupa Birliği tarafından da destekleniyor. Avrupa Birliği, Kosova bölgesinin huzur ve istikrarı için asker sağlamaya ve yeniden yapılandırma çalışmalarına katkı sunmaya devam edecek. Finlandiya aski devlet başkanı Marti Ahtisaari, Sırbistan ve Kosovalı Arnavutların temsilcileri arasında Birleş Milletler idaresindeki Kosova’nın geleceği için henüz bir uzlaşma sağlayabilmiş değil. Ahtisaari, çözüm önerilerini kamuoyuna duyurmak için Sırbistan’da 21 Ocak 2007 tarihinde yapılacak parlamento seçimlerinin tamamlanmasını bekliyor. Kosova halkının çoğunluğu bağımsızlık talep etmesine rağmen bölgenin fiilen bağlı olduğu Sırbistan bu talepleri reddediyor ve yalnızca “genişletilmiş özerklik” ile yetinilmesini savunuyor. NATO, Sırp güvenlik güçlerinin Arnavut halkına yönelik şiddet uygulamaları üzerine 1999 yılında Kosova’ya müdahale etti. Olayların ardından Belgrad’da demokratik seçimlerle işbaşına gelen yönetim de Kosova bölgesinin Sırbistan ile bütünlüğünün korunmasını savunuyor.

Bosna'da asker sayısı azaltılacak mı?

Avrupa Birliği savunma bakanları, Alman meslektaşları Franz-Josef Jung’un Bosna-Hersek’teki Avrupa Birliği askerlerinin azaltılması önerisini ele alacak. Avrupalı bakanlara, Avrupa Birliği Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından hazırlanan ve bölgenin güvenlik durumunun aktarıldığı bir rapor sunulacak. Avrupa Birliği diplomatik çevreleri, bu karar alınırken bölgedeki genel istikrar ortamının gözetileceğini, Kosova’nın geleceğiyle ilgili bir karara varılmadan bu bölgeye komşu Bosna-Hersek’te asker azaltılmasının doğru olmayacağına dikkat çekiyor.

Enerji konusunda tartışma

Avrupa Birliği-Rusya ilişkilerinin de toplantıda tartışmalara neden olması bekleniyor. Aslında Brüksel, 24 Kasım'da yapılacak Avrupa Birliği-Rusya zirvesinde, enerji tedariği güvencesini de kapsayan yeni bir “stratejik ortaklık anlaşması” imzalanmasını hedefliyor. Ancak bu girişimin önünü Polonya tıkıyor. Varşova, vetosunun kalkması için önce Moskova’nın, aralarında et ürünlerinin de bulunduğu bazı Polonya ürünlerine uyguladığı ambargoyu kaldırmasını talep ediyor. Avrupa Birliği çevreleri de Rusya’nın 25 birlik üyesinden yalnızca Polonya için geçerli olan ekonomik uygulamalarını bir “siyasi ceza” olarak niteliyor. Polonya’nın talepleri arasında, Brüksel ile Moskova arasında 1990’lı yılların ortasında varılan Enerji Sözleşmesi’nin uygulamaya sokulması da yer alıyor. Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, yaklaşık 1 ay önce Finlandiya’nın Lahti kentinde Avrupalı liderlerle buluşmasında Enerji Sözleşmesi’ni onaylamayacağını tekrar vurguladı.

Özbekistan'a yaptırımlar uzatılacak

Avrupa Birliği, bir yıldır Özbekistan’a uyguladığı yaptırımları da uzatıyor. Brüksel, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde üretilen silahların Özbekistan’a sevkiyatını engelliyor. Diğer taraftan bazı Özbek hükümet yetkililerine seyahat yasağı uygulanmasına da devam ediyor. Ancak Brüksel, insan hakları ve hukuk devleti alanındaki diyalogun önünü açabilmek için uzmanlar düzeyindeki müzakereleri yeniden başlatıyor. Özbekistan yönetimi de bunun karşılığında 2005 yılında meydana gelen ve Andican katliamıyla ilgili uzman raporlarını yayınlama güvencesi verdi. 1 Ocak 2007’den itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacak Almanya da görev döneminde Orta Asya ile ilgili gelişmelere ağır vermeyi planlıyor.