1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’nin tarım sübvansiyonlarında yolsuzluk

Martin Durm25 Ekim 2006

Avrupa Birliği Sayıştayı’nın AB Komisyonu’na sunduğu raporda, Birlik bütçesinin en büyük kalemini oluşturan tarım sübvansiyonları ile geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasına ayrılan paranın nasıl harcandığının yeterince denetlenmediği belirtiliyor...

https://p.dw.com/p/AbYF
AB'nin verdiği tarım sübvansiyonlarının nereye gittiği denetlenemiyor
AB'nin verdiği tarım sübvansiyonlarının nereye gittiği denetlenemiyorFotoğraf: AP

Hesap hataları, dikkatsizlik ve dolandırıcılık... Avrupa Birliği, Sayıştay Dairesi’nin Birlik Komisyonu’na sunduğu 2005 yılı raporunda yine sübvansiyonların çarçur edilmesini eleştirdi. Öncelikle tarım sektörüne ayrılan yardımların usülüne aykırı kullanıldığı ve yılda 50 milyar doları bulan tarım bütçesinin adeta yağmalandığı raporda dile getiriliyor.

Tarım bütçesinden yapılan ödemelerdeki hataların rekor düzeye çıktığını belirten Sayıştay Başkanı Hubert Weber, sübvansiyonların sürekli suistimal edilmesinden şikayetçi. Weber, “Birlik sübvansiyonlarından yararlanma hakkı olan üretici ya da işletmecilerin haksız yere Birlik’ten para aldığına sık sık tanık oluyoruz” dedi.

Denetleme sistemi sonuç vermiyor

Milli sübvansiyon denetleme sisteminin çoğu, Birlik üyesinde arzulanan sonucu vermediği anlaşılıyor. Zira İtalyan, İspanyol ve Yunan zeytinyağı üreticilerinde yapılan denetlemelerde, bu işle uğraşan herkesin payına düşenden çok daha fazla teşvik aldığı ortaya çıkmış.

Ayrıca Birlik’in altyapı bakımından geri kalmış bölgelerinin kalkındırılmasında kullanılan yapısal uyum fonu da büyüteç altına alınmış ve defterleri incelemeye alınan 95 projeden 60’ının haksız gelir temininde kullanıldığı görülmüş. Üretici, yerel makamlar ve köprü ya da yol inşa eden şirketler de Birlik’e ödettikleri faturaları iyice kabartmışlar.

Yolsuzluğa en çok rastlanan ülkeler İtalya ve İspanya. Birlik Komisyonu, haksız ödenen sübvansiyonların sadece iki milyar euroluk bölümünü tahsil edebilmiş. Bu rakamı tatminkar bulmadıklarını dile getiren Sayıştay üyesi Josef Bonnici, “Önce bu rakamın izah edilmesi gerekir. Doğru olsa bile iki milyar, sübvansiyon ödemelerinde karşılaştığımız hata ve usülsüzlükleri karşılamaya yatmez” diyor.

Yeni üyeler ilk kez dahil edildi

Avrupa Birliği’nin muhasipleri olarak da adlandırılan Sayıştay görevlileri, aynı zamanda vergi mükellefinin avukatı da sayılıyorlar. 2005, Birlik Sayıştayı’nın on yeni üyeyi hesaplara dahil ettiği ilk yıl oldu. Yeni ülkelerde denetleme sistemi işletilemediği için sübvansiyon pastasından usülsüz kesilen dilimlerin büyüklüğünü kimse kestiremiyor.

Yılbaşında AB’ye katılacak olan Bulgaristan ve Romanya’daki yolsuzluklarla nasıl başa çıkılacağı da merak konusu. Avrupa Parlamentosu’nun Alman üyelerinden Markus Ferber yolsuzluk ve suistimalin önlenmesi konusunda pek iyimser değil. Parlamento bütçe komisyonunda da görev yapan Ferber bir sonraki Sayıştay raporunun kâbusa dönüşmesinden endişeli.

Birlik Sayıştayı’nın tek tesellisi ise genişlemenin ardından yolsuzluk ve dolandırıcılığın katlanarak artmamış olması. Ama sübvansiyonları, sahtekarların kapmasını önleyememiş olması da Birlik Avrupası’nın alnındaki en büyük kara lekelerden biri.