AB'nin ulaşım projesine tepki

Genişleme projesi çerçevesinde, geçen yıl 10 yeni üyenin daha katıldığı Avrupa Birliği, komşu ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirmek, bağlantıları kısaltmak için yeni ulaşım hatları geliştirmek istiyor. Bunun için de aralarında eski Avrupa Birliği komiserlerinden Loyola de Palacio ve Karel van Miert’in de bulunduğu özel bir ajans oluşturuldu. Ajans, mevcut ağın genişletilmesine ve yeni ağların kurulmasına ilişkin projeler üzerinde çalışacak. Bu projeler sayesinde, ayrıca Avrupa Birliği’ne sınırı olan ülkelerle ilişkilerin arttırılması hedefleniyor.

Batı Avrupa ile güneydoğu Avrupa’yı birbirine bağlayan ve “IV. Koridor” olarak adlandırılan ulaşım hattının sorumlularından Herwig Nowak, bu yeni atılıma şüpheli yaklaşıyor. Nowak, Avrupa Birliği’nin ulaşım alanına çok sayıda yatırımları olduğunu, otoban bağlantıları için Dünya Bankası’ndan destek alındığını, bu nedenle yeni projelere başlamadan önce yürütülen diğer faaliyetlerin sonuçlarını beklemenin doğru olacağını vurguluyor.

Ulaşım alanındaki yeni projeler kapsamında, güneydeki ana otobanın merkezinin değişmesi öngörülüyor. Yeni güzergah, Budapeşte’den Sofya’ya oradan da ayrılarak Yunanistan üzerinden Türkiye’ye uzanacak. Böylece Romanya’nın batısı ve güneyi ile Bulgaristan’ın kuzeyi birbirinden ayrılmış olacak. Ulaşım uzmanı Herwig Nowak, ise bu proje yüzünden kimi ülkelerin Avrupa’nın merkezine olan doğrudan bağlantılarının zayıflayacağını söylüyor ve bu devletleri mevcut ağı korumaya davet ediyor.

225 milyar Euro kaynak

Avrupa Birliği’nin ulaşım alanındaki büyük projelerinin sayısı 30 civarında ve ayrılan maddi kaynak ise 225 milyar Euro. Komisyon, bu projelerden 5’ine öncelik tanımayı istiyor ve 20 milyar Euro ile desteklemeyi planlıyor, ancak Avrupa Birliği hazinesindeki tasarruf önlemleri bu projelerin destekten yoksun kalabileceğine işaret ediyor.

Ancak Avrupa Birliği’nin tüm ulaşım projeleri içinde 5’ine öncelik verilecek olması da eleştirilere neden oluyor.Avrupa Birliği Komisyonu üyelerinden Hristiyan Sosyal Demokrat Birlik Partili Markus Feber ise tasarlanan 30 projenin tamamının Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasındaki bağlantıları hızlandırarak, birbirine yakınlaştırmayı amaçladığını kaydediyor. Bunlardan 5’ine öncelik tanınmasının da anlaşılmaz olduğunu vurgulayan Feber, ulaşım konusunun üye ülkelerin sorumluluk alanına girdiğini, eski komisyon üyelerinden kurulan koordinasyon ajansının bürokratik karmaşaya neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Feber, Avrupa Birliği’nin kabul ettiği 30 proje kapsamında öngörülen tüm güzergahların baştan aşağı yenilenmesinin şart olduğunu, demiryollarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Feber, “Otoban IV ne kadar önemli ise, Otoban I ya da Otoban VI da bir o kadar önem arzediyor. Romanya ve Bulgaristan’dan geçen IV. Otoban için bu ülkelere verilen yardımlar var, onlardan yararlanabilirler” diyor.