1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Adım John Kerry, göreve talibim"

Anke Hagedorn1 Kasım 2004

Başkanlık seçimleri için geri sayımın başladığı ABD’de Başkan George Bush hakkında herkesin bir fikri var. Ama Kerry hakkında aynı şeyi söylemek zor. Peki Kerry kim ve neyi savunuyor? Demokratlar’ın adayı Kerry’nin portresini Anke Hagedorn yazdı...

https://p.dw.com/p/Ab58
Demokrat aday John Kerry'nin öncelikler listesinde terörle mücadele geliyor...
Demokrat aday John Kerry'nin öncelikler listesinde terörle mücadele geliyor...Fotoğraf: AP

"Adım John Kerry, göreve talibim” John F.Kerry, Haziran ayında başkanlığa aday olduğunu asker selamı vererek bu cümleyle açıklıyordu. Vietnam Savaşı sırasında pekçok madalya almış bir subay olması, seçim kampanyasında en çok öne çıkardığı öğe oldu, bu taktikle Kerry’nin yönetim becerisi ve vatanseverliği vurgulandı. Başkan Bush’un kendisini ”savaş dönemi Başkanı” olarak lanse etmesine karşı Kerry de bir savaş kahramanı imajına sarıldı. Kerry Bush’un Irak politikasını her fırsatta şiddetle eleştirdi.

Terörle mücadele, Kerry’nin de öncelikler listesinin başında geliyor. Ama Kerry bu mücadelenin ana merkezi olarak Irak’ı görmüyor. Kerry’e göre bu mücadelede Amerikan askeri süpergücünün tek taraflı ve tek başına hareket etmesi başarı vaadeden bir strateji değil.

Kennedy’i örnek aldı

John F.Kerry, 1968 yılında savaşa gittiğinde bunun arkasında yatan savaş heyecanı değil, hep örnek aldığı John F. Kennedy’nin yaptığını yapmış olmaktı. Ünlü Amerikan Başkanı John F.Kennedy, II. Dünya Savaşı sırasında 1941’de gönüllü olarak Amerikan deniz kuvvetlerine yazılmıştı.

John Kerry de adaşı John Kennedy ile benzer bir ortamda yetişti. Kennedy’nin baldızıyla çıktı, hatta bir keresinde Kennedy onu yelkenli gezisine yanına aldı. Ancak Kerry, Kennedy’den farklı olarak çok çeşitli coğrafi köklere sahip. İki kıtada onlarca şehirde büyüdü. Ona damgasını vuran sadece bir yer değil, değişik yerler ama belli bir sosyal çevre idi. Kerry, Başkan Bush gibi, bağımsızlıktan bu yana Amerikan politikasında üst pozisyonlarda yer alan eski Doğu kıyısı aristokrasisinden geliyor.

Aristokrat görünümlü

Ancak Bush doğma büyüme yerli imajıyla yerleşikliğini öne çıkarırken, John Kerry akıcı Fransızcası ve kusursuz adab-ı muaşeret bilgisi ile dünyayı görmüş bir centilmen görünümü veriyor. Kerry, şu anki servetini ise ailesine ya da işine değil, ketçap şirketi Heinz’ın milyarlık servetinin varisi olan eşine borçlu. Ancak bu şık ve aristokrat görünümü Kerry’nin halka yeterince yakın olmadığı izlenimini de uyandırıyor.

Kerry’i eleştirenler, onu kibirli buluyor ve halk arasında popüler olamayacağını düşünüyor. Kerry’i sevilir kılan ise inandırıcılığı ve deneyimi. Avukatlık ve savcılık işinin yanında siyasete de genç yaşlarda atılan Kerry, 1982 yılında Doğu kıyısı liberalizminin tipik bir temsilcisi olarak Massachusetts Eyaleti Vali Yardımcılığı‘na seçildi. 1984 yılında ise eyaletinin temsilcisi olarak ilk kez senatör oldu, sonraki yıllarda üst üste senatörlüğü onaylandı.

İdam karşıtı

Ateşli silahlar üzerindeki kontrollerin sertleştirilmesi ve serbest ticaretin yılmaz savunucusu olarak bilinen Kerry, ABD’de oldukça tartışmalı bir konu olan kürtajı savunuyor ve ölüm cezası karşıtları arasında yer alıyor. Senatör olarak genel hastalık sigortası, eğitim sisteminde reformlar, çevre koruma ve alternatif enerjilerin kullanımı savunduğu konulardı. Kerry, Başkan Bush’un vergi indirimi politikalarına ise karşı çıktı. Bu konuları seçim kampanyalarında da öne çıkardı. Kerry’nin bu gündemle Beyaz Saray’a çıkmayı başarıp başaramayacağı şimdi seçmenlerin kararına kalıyor.