1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan bombardımanında Merkel devrede

8 Eylül 2009

Alman komutanın talebi üzerine düzenlenen NATO hava operasyonunda sivillerin de ölmüş olabileceği haberleri, federal hükümeti zor durumda bıraktı. Başbakan Angela Merkel'in bugün yapacağı açıklama merakla bekleniyor.

https://p.dw.com/p/JVbu
Fotoğraf: AP

Afganistan'da geçen hafta düzenlenen NATO hava harekâtında çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği yönündeki haberler Almanya'da genel seçimler öncesi Afganistan konusunu yeniden gündeme taşıdı. Geçen hafta Afganistan’ın kuzey kenti Kunduz yakınlarındaki Alman birliklerinin talebi üzerine NATO uçakları, Taliban'ın kaçırdığı iki tankeri vurmuştu. Afgan makamlarının verdiği bilgilere göre saldırıda yaklaşık 130 kişi hayatını kaybetti. Federal Savunma Bakanlığı ise operasyonda 56 kişinin hayatını kaybettiğini ve kurbanlar arasında sivillerin olup olmadığının henüz bilinmediğini açıkladı. Afgan insan hakları örgütleri operasyonda 60 ila 70 sivilin hayatını kaybettiğini öne sürüyor.

Jung'dan geri adım

Almanya Savunma Bakanı Franz Josef Jung konuyla ilgili ilk açıklamalarında, elde saldırı sonucu hayatını kaybedenler arasında sivillerin de bulunduğu yönünde bir bilgi olmadığını belirtmişti. Bakan, eleştirilerin sertleşmesi üzerine “Taliban’ın iki akaryakıt tankerini ele geçirmesi Alman birliği için büyük bir tehlikeydi” sözleriyle operasyonu savundu ve ilk kez ölenler ile yaralılar arasında sivillerin de olmasının ihtimal dâhilinde bulunduğunu söyledi. Jung, “araştırmalar, hayatını kaybedenler ve yaralılar arasında sivillerin de olduğunu ortaya koyarsa, biz de kurbanların ve yakınlarının acısını paylaşır, onlarla iletişim kurarız" şeklinde konuştu.

Federal Savunma Bakanı Jung, açıklamalarını sivil kurbanların da söz konusu olabileceği yönünde değiştirirken, konuyla ilgili açıklama yapan Federal Savunma Bakanlığı Sözcüsü Thomas Raabe ise sivil kurbanların mevcudiyetine dair bir bilginin kendilerine ulaşmadığını belirtti. Raabe, “bizim şimdiye kadar elimizde operasyonda sivillerin de hayatını kaybettiğine dair kesin bir bilgi yok. Ben Afgan güvenlik birimlerinin yazılı açıklamasını da okudum ve orada da böyle bir bilgiden söz edilmediğini gördüm. Ancak bunu ISAF sözcüsü de şimdilik onaylayamaz" dedi.

Hava saldırısını Alman komutan istedi

3-4 Eylül tarihlerinde düzenlenen hava operasyonu hakkında araştırmalar sürüyor. Olayla ilgili şimdilik kesinlik kazanan tek bilgi, operasyonun bölgedeki Alman komutanın talebi üzerinde düzenlenmiş olduğu. Federal Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, araştırmaların iki tankerin Taliban’ın eline geçtiğini ortaya koyması üzerine, Amerikan savaş uçakları kullanılarak hava saldırısı düzenlenmesine karar verildi. Açıklamada, bunun askeri bakımdan ‘gerekli ve doğru bir adım’ olduğu belirtildi. “NATO içerisinde konuya ilişkin açıklama yapan hiçbir bir savunma bakanı yok. Sayın Solona’nın ya da diğerleri konu daha açıklığa kavuşmadan açıklama yapmalarına anlam veremiyorum" diyen Federal Savunma Bakanlığı Sözcüsü Raabe, operasyona yönelik eleştirilerin adil olmadığı görüşünde.

Muhalefetten eleştiri

Federal Savunma Bakanlığı’nın yalnızca askeri stratejisi değil, bilgilendirme politikası da tepki çekiyor. Alman muhalefeti öfkeli. Yeşiller Birlik/90 Partisi’nin Eşbaşkanı Cem Özdemir, Almanya’nın uluslararası toplumdan izole edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu ifade etti. Özdemir, “Federal hükümetin iletişim stratejisi tam bir felaket. Şu anda acil olarak gereksinme duyulan şey, bir an önce mağdurlardan ve yakınlarından özür dilenmesidir. Bu, Sayın Jung’un başarısızlığının tüm Almanya'ya mal edilmesinin önüne geçecektir" dedi.

Sol Parti sivil çözüm yanlısı

Alman birliklerinin Afganistan'dan çekilmesini savunan Sol Parti ise son olayların kendilerini haklı çıkardığı görüşünde. Sol Parti yöneticilerinden Dietmar Bartsch, Almanya'nın Afganistan’da asker bulundurmasının ülkeye yılda 500 milyon Euro’ya mal olduğunu, bu nedenle sivil çözümlere ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, “askeri girişimler Afganistan’a çözüm getiremez, getirmeyecektir de. Mali kaynakların yüzde doksanının askeri faaliyetlere, yalnızca yüzde 10’unun ise sivil çözümlere harcanması yanlış bir yöntemdir" dedi.

BÖ/AG, DW/dpa/rtr