1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan'da barış görüşmeleri tehlikede

27 Haziran 2011

Afganistan'ın Logar vilayetindeki bir hastaneye düzenlenen saldırıda onlarca kişi hayatını kaybetti. Çoğu uzman saldırıların artmasının Taliban ile yapılması planlanan barış görüşmelerini tehlikeye düşüreceğine inanıyor.

https://p.dw.com/p/11joC
Fotoğraf: AP

En az 38 ölü, 50’den fazla da yaralı. Cumartesi günü Afganistan’ın doğu vilayeti Logar’daki bir hastaneye yapılan bombalı saldırının korkunç bilançosu. Tamamen yıkılan binanın enkazı altından daha fazla ceset çıkmasından endişe ediliyor. Saldırı, Afganistan yönetimi ve ABD’nin Taliban ile ciddi müzakerelere başlama kararının hemen ardından geldi. Taliban sorumluluğu üstlenmese de, saldırının kimden gelmiş olabileceğinden kimsenin kuşkusu yok. Kanlı olayların artması Afganistan’daki barış görüşmelerinin sonu anlamına mı geliyor?

Taliban saldırıyı üstlenmedi

Taliban saldırının hemen ardından, ‘biz yapmadık’, mesajı yayınladı. Anlaşılan ölü ve yaralı sayısının yüksekliği karşısında radikal İslamcı örgüt bile katliamın sorumluluğunu üstelenmeye yanaşmıyor. Kâbil’deki siyaset araştırmacısı Seyfeddin Seyhun, bunun Taliban’ın tipik tepkisi olduğunu söylüyor. Seyhun, “Ne zaman bir saldırıda sivil kayıp fazla olsa, Taliban saldırıyla ilgisi olmadığını duyuruyor. Oysa bütün işaretler böyle bir saldırının Taliban gibi son derece iyi örgütlenmiş bir mihrak tarafından düzenlenebileceğini gösteriyor" şeklinde konuşuyor.

Afghanistan Anschlag Krankenhaus Juni 2011
Logar'daki saldırıda onlarca kişi hayatını kaybettiFotoğraf: dapd

Resmî verilere göre, hastane alanı içindeki bomba yüklü kamyon kimliği meçhul bir suikastçı tarafından havaya uçuruldu. Siyaset bilimci Seyhun, Taliban’ın daha geçen yıl yumuşak hedeflere yani sivillere yaptığı saldırıları arttıracağını duyurduğunu hatırlatıyor. Seyhun radikal İslamcı örgütün amacının barış görüşmelerini daha başlamadan başarısızlığa uğratmak olduğunu belirtiyor: “Taliban, Afgan hükümetinin ve uluslararası topluluğun zayıf konumda olduklarından müzakere önerdiklerini biliyor. Bu nedenle görüşmeye gerek görmüyor. Tam aksine, Taliban’ın saldırıları daha da artacaktır.”

ABD'nin şartlarını kabul etmiyorlar

Bu görüş bütün Afganlar tarafından paylaşılmıyor. Siyaset bilimci Profesör Seyid Mesud, Taliban’ın barış görüşmelerine ilgi duyduğunu ancak ABD’nin şartlarını kabul etmediğini belirtiyor. Amerikan yönetimi, silah bırakmasını ve Afganistan Anayasa’sını tanımasını Taliban’a şart koşmuştu. Taliban ise bütün yabancı birliklerin derhal Afganistan’ı terk etmesini, ayrıca, Molla Ömer’in Afganistan’ın meşru lideri olarak resmen tanınmasını talep ediyor. Karşılıklı talepleri ortak paydada buluşturmanın mümkün olmadığı ortada.

Taliban legen Waffen nieder NO FLASH
Uzmanlar, Taliban'ın Afganistan'da saldırıları artırmasından endişeliFotoğraf: DW/Hoshang Hashimi

Profesör Seyid Mesud, Taliban’ın taleplerini ABD’ye kabul ettirebilmek için saldırıları arttırdığını söylüyor. Mesud, “Taliban ve sempatizanları ne yaptıklarını biliyorlar. Batı’nın savaş yorgunu olduğu, Kâbil yönetiminin de NATO’nun çekilme planları yüzünden ağır baskı altına girdiği Taliban’ın gözünden kaçmıyor" ifadelerini kullanıyor.

"Afganistan ve ABD'nin fazla zamanı kalmadı"

Kâbil’deki Amerikan Afganistan Etüdleri Enstitüsü’nün başkanı Ömer Şerifi de benzeri tezleri savunuyor. Şerifi, Afgan ve Amerikan yönetimlerinin Taliban’ı görüşmelere zorlayacak zamanlarının kalmadığını vurguluyor. Şerifi, "Taliban artık, hem askerî baskıya dayanacak, hem de saldırılarını arttırabilecek durumda" diyor.

Şerifi, Usame Bin Ladin’in öldürülmesinin Afganistan ve Pakistan’daki İslamcı grupları zayıflatmak şöyle dursun aralarındaki bağları daha da güçlendirdiğini söylüyor. Afgan asıllı Amerikan bilim adamına göre, bütün Afganistan’ı tek başına yönetme hakkı tanınmadığı müddetçe Taliban barış görüşmelerine yanaşmayacak.

© Deutsche Welle Türkçe


Ratbil Shamel / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Başak Sezen