1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan’da devlet başkanlığına 18 aday

Said Musa Samimy13 Ağustos 2004

Afganistan’daki devlet başkanlığı seçimi için başvuran 23 kişiden 18’inin adaylığı kesinleşti. Seçme hakkı bulunan Afganlar’dan dokuz milyonu da seçmen listelerine kaydedildi.

https://p.dw.com/p/AbAc
Karzai ABD tarafından destekleniyor
Karzai ABD tarafından destekleniyorFotoğraf: AP

Seçim hazırlıkları sırasında şimdiye kadar 12 kişi öldürüldü. Seçimlerin islama aykırı olduğunu savunan Taliban tedhiş eylemlerini sürdüreceğini ilan ediyor ama ekim ayındaki devlet başkanlığı seçimini önleyebileceği sanılmıyor.

Devlet Başkanı adaylarından Hacı Muhammed Raşid Peştun aşiret kardeşi Hamid Karzai ile boy ölçüşmek niyetinde: "Benim asıl gayem Afganistan’daki bütün halk grupları arasında milli birliği sağlamak. Birlik olmadan vatanımızı imar edemeyiz."

Kavim ve aşiretler mozaiği

9 Ekim’deki oylamaya katılacak 18 adayın yer aldığı liste Afganistan’daki kavim ve aşiretler mozayiğinin sanki bir aynası. Ülke tarihinde ilk kez devlet başkanı demokratik seçimle ve doğrudan halk tarafından belirlenecek. Ve bu seçim Afganistan’ın son derece nazik bir dönemden geçtiği aylara isabet ediyor. Onyıllar süren silahlı mücadelenin ardından Afgan halkları barış içinde birlikte yaşamaya geçiş döneminde bulunuyorlar. Uluslararası yardımlara rağmen ülkenin siyasi istikrarsızlığa sürüklenme tehlikesi savuşturulabilmiş değil. Ülkedeki siyasi yapılaşma henüz kök salamadı. Silahlı mücadele yıllarında yapılanmış siyasi gruplaşmalar pozisyonlarının zayıflamasına direniyorlar.

İşte böylesine nazik bir geçiş döneminde bulunması nedeniyle demokratik seçimler, Kabil yönetiminin meşruiyet kazanmasına ve ülkenin yeniden imarına önemli katkıda bulunabilir. Aday sayısı ve seçmen kütüklerine milyonlarca kişinin kaydolması, Afgan halkının kendine has milli egemenlik anlayışına demokratik bir çehre kazandırma arzusunu yansıtıyor.

Elektrikli hava

Seçim kampanyasının son derece çetin ve elektrikli bir havada geçeceği anlaşılıyor. Hatta, demokrasi geleneği olmayan bu ülkedeki seçim mücadelesinin yeni çatışma odaklarına zemin hazırlamasından bile endişe ediliyor.

Adayların herhangi bir parti programıyla seçmenin karşısına çıkmayacakları çok önceden belliydi. Adaylar daha ziyade, farklı halk gruplarının liderleriyle anlaşıp onların oy potansiyellerini kendi saflarına çekmeye çalışıyorlar. Bunun en çarpıcı örneği, geçici devlet başkanı Hamid Karzai ile ezeli rakibi ve eski eğitim bakanı Yunus Kanuni arasındaki çekişme. Peştun devlet başkanı biri Hazara diğeri Tacik olmak üzere iki yardımcı adayı seçmis, Tacik olan Kanuni de bir Peştun’u başkan yardımcılığına aday göstermişti.

Karzai’den farklı olarak Yunus Kanuni’nin arkasında Milli Hareket Partisi gibi iyi örgütlenmiş bir siyasi grup var. Öte yandan Kanuni,güçlü milis lideri ve savunma bakanı Muhammed Kasım Fahim ve dışişleri bakanı Abdullah Abdullah tarafından da destekleniyor.

Karzai’den ABD’ye destek

Hiçbir partiye sırtını dayamadan geçici başkanlığa seçilen Hamid Karzai, devlet başkanı olabilmek için de siyasi partilerin yardımına ihtiyacı olmadığını düşünüyor. ABD’den destek alan Karzai siyasi parti programlarına kendini bağlamak niyetinde değil. O yüzden de çoğu zaman muğlak ifadeler kullanıp, siyasi akıntıya karşı kürek çekmemeye özen gösteriyor.

"Hz. Muhammed’in soyundan geliyorum"

Milli Dayanışma Partisi Genel Başkanı Said İshak Gaylani bu nedenle, adayları arasında yer aldığı devlet başkanlığı seçiminin uluslararası gözlemciler nezaretinde yapılmasını istiyor. HZ. Muhammed’in soyundan geldiğini iddia eden Gaylani DW’ye verdiği demeçte şunları söyledi: "Afganistan halkı seçimin adil geçeceğine inanmıyor. Ancak biz halkın kendi yönetimi seçmesini sağlayacak bu süreci gelecek açısından olumlu bir gelişme addediyoruz. Oylamanın adil geçmesi için de BM, AB ve İslam Konferansı Teşkilatı’ndan sandıklara gözlemci göndermelerini istiyoruz."

Tacik adaylardan Latif Pedram, seçim taktiklerine kendini kaptırmayıp, Afganistan’ın köklü siyasi ve sosyal değişim geçirmesi gerektiğinden söz ediyor: "Amacımız seçimin demokratik ve dürüst geçmesini sağlamak. Ülkenin siyasi yapısını değiştirip federal yönetime geçilmesi için çalışacağız. Ki herkese, bütün halk toplulukları nave siyasi gruplaşmalara, iktidara katılma fırsatı tanınsın."

Zayıf meclis özlemi

Hamid Karzai buna karşı. Güçlü bir devlet başkanının yanında zayıf bir meclisin bulunmasını tercih ediyor. Annayasa hazırlanırken etnik kozu oynamış, potunu şişirmiş ve kazanmıştı. Ama bu yüzden de Peştunlar dışındaki halk gruplarının sempatisini kaybetmişti. Hamid Karzai herşeye rağmen 9 Ekim seçiminin favorisi. Ama son sözü, millet söyleyecek.