1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afrika'da demokrasi süreci tehlikede

Reinhold Meyer24 Şubat 2005

Batı Afrika ülkelerinden Togo’da Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema’nın ölümünden iki gün sonra oğlu Faure Gnassingbe, kendini ülkenin yeni lideri ilan etti. Ancak pekçok Afrika ülkesi, bu durumu “darbe“ olarak nitelendirerek, Faure’nin hamlesini sert bir şekilde eleştirdi. Togo’daki gelişmeler, AB tarafından da endişeyle izleniyor. DW Afrika Servisi’nden Reinhold Meyer’in konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZyI

“Togo’da Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema’nın ölümünden sonra yaşananlar ve Kenya’da rüşvetle mücadeleden sorumlu görevli John Githongo’nun istifa etmek zorunda kalması, Afrika’daki demokrasi süreci için somut bir tehdit oluşturmakta. Darfur ve Zimbabve’deki karışıklıklarda etkisiz kalan Afrika Birliği’nin, şimdi bunu telafi etmek için Togo ve Kenya’daki duruma sıcağı sıcağına müdahele etmesi gerekiyor.

Doğu Afrika ülkelerinden Kenya’da 2002 yılında barışçı yollardan gerçekleşen iktidar değişikliği, ülkeyi ziyaret eden Almanya Başbakanı tarafından da takdirle karşılanmıştı. Halkta demokratikleşme, ekonomik kalkınma, rüşvet ve yolsuzlarla mücadele gibi alanlarda önemli hamleler yapılacağına dair büyük beklentiler vardı. Ancak ülkede son yıllarda yaşanan olumsuzluklar, bu umutların çabuk sönmesine neden oldu. Özellikle rüşvet ve yolsuzluk olaylarının, toplumun en alt kesiminden devletin zirvesine kadar yayılması, Kenya’da demokrasi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Afrika’nın batısındaki Togo’da ise AB’nin yoğun girişimleri sonucu, Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema, demokratik ve serbest seçimlerin yapılması konusunda ikna olmuştu. Ancak Gnassingbe’nin ani ölümü ve oğlu Faure’nin kendini yeni devlet başkanı ilan etmesi rüzgarı tersine çevirdi. Anayasanın açıkça ihlali anlamına gelen bu adım, ülkenin yeniden dikta rejimi altına girmesi tehlikesini de beraberinde getirdi.

Her iki sorunu da Afrika’nın kendi içinde çözmesi çok önemli. Kısa adı NEPAD olan “Afrika’nın Gelişimi için Yeni Ortaklık“ adlı oluşum ile Afrika Birliği’nin yine gelişmelere duyarsız kalması, bu kuruluşların sadece kağıt üstünde varlığını sürdüren içi boş örgütler olduğunu ortaya koyacaktır.

Bu da Afrika kıtasında kaos, şiddet ve fakirliğin daha da artması tehlikesini beraberinde getirecektir. Böyle bir ortamda da terörist ve radikal akımlar için bulunmaz bir fırsat olur. NEPAD ve Afrika Birliği’nin etkinliğini artırması ve sorunların önüne geçmesi, ancak siyah kıtadaki ülkelerin elele vermesi ve kararlılık göstermesiyle mümkündür.“