1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afrika’da ilk kadın Devlet Başkanı

Rüdiger Maack14 Kasım 2005

Liberya’da Devlet Başkanlığı seçimini Ellen Johnson-Sirleaf kazandı. Böylece Afrika’da ilk kez bir kadın politikacı Devlet Başkanı oluyor. Diğer yandan, Liberya’daki demokratik seçimler ülkedeki kaosun sona erdirilmesinde son umut sayılıyor. Yıllardır iç savaşın pençesindeki ülkede işsizlik % 80 oranında...

https://p.dw.com/p/AaOy
Liberya'nın yeni Devlet Başkanı Ellen Johnson-Sirleaf
Liberya'nın yeni Devlet Başkanı Ellen Johnson-SirleafFotoğraf: AP

Liberya’de Devlet Başkanlığı seçimini kadın aday Ellen Johnson-Sirleaf kazandı. Bu sonuçla birlikte Afrika’da ilk kez bir kadın Devlet Başkanlığı koltuğuna oturmaya hazırlanırken, rakipleri ise sonuca itiraz ediyor. Rakibi George Weah, seçimlere hile karıştığı görüşünde. Ancak aralarındaki fark % 20’lerde, üstelik de gözlemciler seçimlerin açık ve adil geçtiği görüşünde.

Ellen Johnson-Sirleaf ise rakibinin aksine politikada yeni değil, yaklaşık otuz yıllık emeğinin karşılığını şimdi aldı ve devlet başkanlığına seçildi. 22 adaya karşı yarışan Johnson-Sirleaf, bu seçimin demokrasi dersi olduğunu belirterek, “Liberyalılar ilk kez demokrasinin tadına varıyor. Ama adayların hepsini ciddiye almak mümkün değildi, bazısı sadece daha sonrası için konumunu güçlendirmek amacı ile aday oldu” dedi.

Johnson-Sirleaf yaşlı ve bir Kongo

Liberya’nın yeni Devlet Başkanı’nın dört çocuğu ve altı torunu var. Ancak 67 yaşındaki büyükannenin arkadaşça görüntüsünün arkasında yıllardır içinde olduğu politika dünyasının sertliği hissediliyor. Seçmenin çoğunluğunun desteğini almasına rağmen, Johnson-Sirleaf’ın iki özelliği işini zorlaştırıyor: Liberya’da 30 yaşın altındaki genç kuşak, ülkenin sorunlarından yaşlıları ve Kongo olarak anlandırılan elit tabakayı sorumlu tutuyor. Johnson-Sirleaf da hem yaşlı, hem de bir Kongo.

Kongo olarak nitelendirilenler, köle olarak ABD’ye götürüldükten sonra azledildikten sonra ülkelerine dönen ve 19. yüzyılda Liberya’yı kuranlar. Ne yazık ki zorla götürüldükleri kültürün özelliklerini geri getiriyorlar ve şimdiki Liberya’nın “ormandan gelenler” olarak nitelendirilen yerlilerine karşı ayrımcı ve baskıcı bir rejim kuruyorlar.

Siyahın siyaha karşı ayrımcılığı 70’li yılların sonuna kadar devam etmişti. 1980 yılında darbe ile işbaşına gelen Samuel Doe “ormandan gelenlerin” ilk temsilcisi. Ancak baskıcı ve ayrımcı rejim değişmedi. Başlangıçta, Doe hükümetinde Maliye Bakanlığı yapan Ellen Johnson, hapishane tecrübesinden sonra muhalefet sıralarına geçmiş ve bir Kongo olan isyancı Charles Taylor’ı desteklemeye başlamıştı. Taylor, Doe’yi iktidardan düşürse de rejim yine değişmedi. Bunun üzerine Johnson-Sirleaf yeniden muhalefet sıralarına döndü. Bu kez vatana ihanet suçlaması ile yargılandı.

Weah’ın politik deneyimi yok

Rakibi eski futbolcu George Weah’ın bu kadar çok politik deneyimi yok. Sahaları bıraktıktan sonra işadamı olarak ülkesine dönen Weah’ın ancak seçim kampanyasında eski isyancıları danışman yapması popülaritesini azalttı. Harward mezunu, Dünya Bankası ve BM’de çalışmış deneyimli politikacı Johnson karşısında başarılı olamayan Weah’ın ne eğitimi ne de politik deneyimi var.

Johnson-Sirleaf buna rağmen Weah’a hükümette görev vermek istediğini belirterek “Yeni hükümetin ülkenin ve toplumun etnik, dini ve sınıfsal çok yönlülüğünü yansıtması gerekiyor. Zengin kaynakların adilce yönetilmesi ve verimli düzeyde paylaşılması gerekiyor. Bunu becerebilirsek, beş yıl içinde önemli ilerlemeler kaydedebiliriz” dedi.

Liberyalı seçmenler için Johnson-Sirleaf’ın başarısının ölçüsü, yolsuzluklarla mücadele ve altyapı hizmetlerindeki başarısı olacak. Politikacıların şimdiye kadar ceplerini doldurmaları ile tanındığı, elektrik ve suyun sorun olduğu bir ülkede işi kolay değil.