1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AGİT önemini yitiriyor

Miodrag Soric / DW15 Ocak 2004
https://p.dw.com/p/Aa6I

Yılın başında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dönem başkanlığını devralan Bulgaristan devraldı. Avrupa basınının büyük bölümü konuya, haber yapacak kadar dahi önem vermiyorsa, bunun nedeni Bulgaristan olamaz. Asıl neden, AGİT’in son yıllarda önemini geniş ölçüde yitirmiş olmasından kaynaklanıyor. Bu konuyu DW’den Miodrag Soric değerlendirdi...

"Dürüstlük ve cesareti siyasetle bağdaştırmak her zaman mümkün olmaz. Bu öncelikle Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) açısından geçerli. AGİT, insan haklarını savunma, demokratik hürriyetleri kollama, basın hürriyetine sahip çıkma ve çatışmaları giderme ilkelerinden her geçen yıl biraz daha uzaklaşıyor.

Buna bir sürü örnek gösterilebilir. Kremlin’in baskısı AGİT gözlemcilerinin Çeçenistan’dan ayrılmalarına yetti. Çeçenistan’daki görevleri, her iki tarafın da insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmaktı. AGİT’in Çeçen sivillere Rus askerleri tarafından yapılan saldırıları kınaması Moskova’yı rahatsız etti. Rus yönetiminin isteği üzerine de sessiz sedasız bölgeyi terketti. Teşkilat, Moskova ile diyaloğu koparmak yerine kendi ilkelerinden feragat etmeyi yeğledi.

Diyalog, karşı tarafı etkilemediği sürece değer teşkil etmez. Örneğin, Beyaz Rusya’daki AGİT temsilcisinin, Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko ile görüşme yollarını aramak yerine açıkça bu ülkedeki insan hakları ihlallerini eleştirmesi boşa gitmedi. Mins yönetimi üzerinde uluslararası baskı oluştu. Muhalefet partileri birbirlerini yemek yerine Lukaşenko yönetimine ortak cephe açtılar. Beyaz Rusya tecrit edildi. Halkın durumu düzelmedi, ama Lukaşenko’nun itibarı hızla eriyor.

AGİT, Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia eden Ermenistan ve Azerbaycan arasında da uzlaştırıcı olmaya çalıştı, ama başaramadı. Silahlar sustu, ama onbinlerce mülteci Bakü’nün varoşlarında sürünmeye devam ediyor.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Kosova’da da başarılı olamadı. Topraklarından sürülen 200 bin Sırp ve Roman’dan ancak çok küçük bir bölümü güney Sırp vilayetine dönebildi. Başta ABD olmak üzere Batı siyasi iradeden yoksun olunca AGİT’in de eli kolu bağlanıyor.

AGİT, Moldova’da da tutarsız davranıyor. Boris Yeltsin’in Moldova’dan askerlerini çekme vaadi Vladimir Putin tarafından unutuldu. AGİT sesini çıkaramıyor. ABD’nin terörizm ile mücadelede Rusya’ya ihtiyacı var. Tıpkı Gürcistan’da olduğu gibi, Washington güçlü Rusya’nın ufak tefek kusurlarına göz yumuyor.

Merkezi Asya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu üyelerinden Baltık ülkelerine, Bosna Hersek’ten Ukrayna’ya kadar bir dizi sorunlu bölgede de AGİT hayal kırıklığı yarattı. Sırbistan ve Gürcistan’daki seçimlerin olaysız geçmesini sağladığı için puan toplayan AGİT’in sadece basın hürriyetini savunması, teşkilatın varlığını sürdürmesine gerekçe oluşturabilir mi?

BM gibi AGİT de üyelerinin iradesi ölçüsünde sesini duyurabilir. 55 üyeli bu teşkilat uzlaşı prensibiyle görev yaptığı için insan ya da azınlık haklarında ilerleme sağlaması tek bir üye tarafından önlenebiliyor.

Ama AGİT’in dişleri dökülmüş bir arslan olarak kalması gerekmez. Teşkilatta çalışanların çoğu, kariyerini tamamlayıp emeklilik çağına gelmiş politikacı ve diplomatlar. Kaybedecek şeyleri olmayan bu sorumluların üye ülkelerdeki sorunların üzerine daha büyük bir cesaretle gitmeleri gerekmez mi? Siyasi kademelerindekiler daha cesur ve dürüst davranmadıkça AGİT’in ağırlık kazanması beklenemez."