1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman ekonomisinde değişiklik beklentisi yok

Derleyen: Ayşe Tekin25 Mayıs 2005

Berlin hükümetinin erken seçim önerisine Alman Borsası’nın ilk tepkisi endeksin yükselmesi oldu. Ancak uzun vadeli etkileri konusunda yapılan tartışmalarda ekonomistler, iktidar değişse bile ekonomi politikasında çok fazla değişiklik beklemiyor...

https://p.dw.com/p/Abco

Almanya’da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki seçimler ile politika sahnesinde yaşanan dalgalanmalar ekonomiye olduğu gibi yansıyor. Münih’deki araştırma enstitüsü ifo’nun bugünkü açıklamasında ekonomi dünyasının beklentilerinin iyimser olmadığı belirtildi. Yaklaşık 7 iş adamı arasında yapılan araştırmaya göre, ihracat hariç, kimse önümüzdeki aylarda iş hacminin artacağını beklemiyor.

Bu beklenti kötümserliğinin bir nedeni iç tüketimin bir türlü canlanmaması, ayrıca dünya ekonomisindeki kısa süreli canlanmanın durulma eğilimine girmesi ve Alman ekonomisi bu süre içinde ivme kazanma fırsatını kaçırması. Buna petrol fiyatlarındaki artış da eklenince Alman borsaları bugün yine durgun bir gün geçirdi.

Münih ifo enstitüsü uzmanlarından Gernot Nerb, seçim beklentisini bir futbol takımı ile karşılaştırarak “Antrenörün değişebileceği haberi bir heyecan yaratabilir, ama nesnel olarak fazla bir şeyi değiştirmez, sadece psikolojik etkidir” diyor. Halle Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden Udo Ludwig de aynı görüşte ve “Seçim haberinin konjonktürü etkilemeyeceğini” belirtiyor.

Sosyal reformlarda değişiklik beklenmiyor

Buna bir de tüketicinin belirsizlik karşısındaki endişe faktörünü eklemek gerek. Almanya’da iç tüketimin kısılmasına ise yüksek işsizlik ve hükümetin sosyal reformlarına bağlı gelecek endişesi yol açmıştı. Sonbahardaki seçimden sonra Hristiyan Birlik Partileri ile Liberaller’in koalisyonu işbaşına geldiği varsayılsa bile onların da Berlin hükümetinin şu andaki ekonomi politikasında büyük değişiklik yapmaları beklenmiyor. Hatta sosyal reformlarda daha ileriye gidilmesi, daha doğrusu sosyal haklarda daha fazla kısıntı yapılmasını öneriyorlar.

Bu temelde yatırımların artacağını ve yeni işyerleri yaratılacağını umut ediyorlar. Kısa vadede 5 milyonun üstündeki işsizlerin iş bulacağını ummak ise hayalcilik gibi görünüyor. Dolayısıyla seçim beklentisi halkın gelecek endişesini gideremiyor. Bu tüketimin düşmesine yol açınca, Almanya karlı bir pazar olmaktan çıkıyor.

Sosyal Demokratlar’ın reform politikası

Sosyal Demokratlar’ın yeniden iktidara gelmesi halinde ise parti içindeki muhalefete taviz vererek, sosyal reformları yavaşlatmaları olası. Sendikal muhalefetin oluşturduğu Emek ve Sosyal Adalet Partisi’nin yeni bir sol çekim merkezi olma ihtimaline karşı bunu yapmaları bekleniyor. Bu da ekonomi dünyasının korkulu beklentisi. Aksine, Sosyal Demokratlar’ın yeniden seçilmesi halinde halktan gereken desteği aldıklarına inanıp reformları devam ettirmelerini bekleyenler de var.

Dresdner Bankası ekonomi uzmanı Michael Heise, reform politikasının alternatifi olmadığı görüşünde. Reformların yavaşlaması halinde yatırımların yavaşlayacağından şüphe yok. Amerikan işadamları şimdiden Almanya’daki değişimin Amerikalı yatırımcıyı ikna etmesi için reformların devam etmesi gerektiğini vurguluyor. Sosyal Demokrat Parti Başkanı Müntefering’in çekirgelere benzettiği yabancı sermaye, ancak bundan sonra Almanya’ya gelmeye hazırlanıyor.