1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman ekonomisinde moraller bozuk

Karl Zawadzky / DW2 Şubat 2005

Almanya’nın işsiz sayısı bu yılın ilk ayında 5 milyon 37 binle II. Dünya Savaşı sonrasının en yüksek düzeyine çıktı. Nürnberg’deki Federal İstihdam Kurumu’nun verilerine göre, işsizlerin sayısı 2004 yılının aralık ayına oranla 573, aynı yılın ocak ayına göre ise 440 bin arttı. DW’den Karl Zawadzky Almanya’daki işsizlik rekorunu yorumladı:

https://p.dw.com/p/AZys

“Almanya’nın en büyük üçüncü inşaatçılık şirketinin konkordato ilan etmesinin hemen ardından açıklanan aylık istihdam raporu moral bozukluğunu daha arttırdı. Walter anonim şirketinin iflası, yaklaşık 20 bin kişinin daha açıkta kalması anlamına geliyor. Almanya Ekonomi ve Çalışma Bakanı Wolfgang Clement ise paniğe gerek olmadığını söylüyor. Bunda haklı da. Çünkü Almanya Federal Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana resmi işsiz sayısı ilk kez 5 milyon sınırını aştı, ama gerçekte değişen fazla bir şey olmadı.

İşsiz sayısındaki ani sıçramanın nedenleri istatistiki. Şimdiye kadar işsizlik sigortasından ayrı olarak devlet tarafından yapılan sosyal ve işsizlik yardımlarından yararlanan 200 bin işsiz de kurum kapsamına alındı. İşsizler açısından bunun avantajı, iş bulma dairelerinin iş bulmada ve geçerli meslek öğrenmede bu kimselere yardım etme yükümlülüğünü üstlenmiş olması.

Almanya Ekonomi Bakanı resmi işsizlik istatistiklerinin kapsam olarak genişletilmesinin istihdam krizini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermesi bakımından yararlı olduğunu söylüyor. Ama o zaman devletin teşvik ve erken emeklilik programlarından yararlananlarla, devletten yardım alarak serbest meslek hayatına atılan işsizlerin de hesaba katılması gerekiyor ki bu durumda gerçek işsiz sayısı 6,5 milyonu buluyor.

Diğer büyük sanayi ülkelerinden hiçbirinde devlet, işsizlikle mücadeleye bu kadar para harcamıyor. Ve hiçbir devlet Almanya kadar başarısız olmuyor. Onyıllarca işsizlerin mağdur olmaması için geçimlerini garanti eden devlet ekonomik zaruretlerden dolayı geçen yıl bu politikasını değiştirmek zorunda kalmıştı.

Çalışarak para kazanma ilkesinden yola çıkılan yeni uygulamaya göre işsizler, baskıya maruz kalmadan beceri ve yetenklerinin çok daha altında kalan işleri kabul etmek durumundalar. Ancak bu da işsiz sayısının azalmasına yetmiyor. Çünkü şirketler ekonomik kriz dönemlerinde işçi almak yerine fazla mesaiyle çalışmayı tercih ediyorlar.

Alman şirketleri yurtiçi katma değer payını küçültüp, ithal mallarının ihracat içindeki payını %40’lara çıkararak geçen yıl dünye ihracat şampiyonu oldular. Sendikaların ücretlendirme ve çalışma süresinde verdikleri tavizler Alman şirketlerinin rekabet gücünü artırdı.

Karlı branşlarda faaliyet gösteren özel şirketler astronomik paralar kazanırken, devlet iflas etmemek için sosyal güvenlik bütçesini küçültüyor. Ancak devlet artık sorunların çözümünü çıkmaz ayın son çarşambasına erteleyecek durumda değil. Başbakan Gerhard Schröder bütün direnişlere rağmen ilk reform adımlarını attı. Reformlar tutarsa Almanya’nın işsiz sayısı azalacak ve yaz mevsiminden önce istihdam artmaya başlayacak.”