Alman ekonomisinde reform hazırlığı

Alman Hristiyan Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti’nin koalisyon hükümeti kurmayı kararlaştırmalarından sonra gözler kasım ayı ortalarında kesinlik kazanması beklenen kabineye çevrildi. Resmi açıklamalar böyle. Hristiyan sosyal Birlik genel başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Edmund Stoiber’in Angela Merkel hükümetinde Ekonomi Bakanlığı’nı üsteleneceği şimdiden kesinleşmiş bulunuyor. Mali politikalardan ise bundan böyle de sosyal demokrat bir bakan sorumlu olacak. Bu bakımdan iki bakanlık arasındaki hararetli tartışmalara tanık olunacağı şimdiden söylenebilir.

Parti programları ne diyor?

Hristiyan Birlik ve Sosyal Demokrat Partiler’i çok zorlu koalisyon pazarlığının beklediğini anlamak için parti programlarına şöyle bir göz atmak yeter. Brandanberg eyaletinin Sosyal Demokrat Başbatanı Matthias Platzeck ekonomi, mali ve sosyal politikalarının çok dar bir alanda örtüştüğünü ve muhafazakarların bazı ilkelerini kabul etmenin mümkün olmadığını söylüyor. Platzeck, “Ne standart sağlık sigortası primi, ne tek oranlı gelir vergisi ve ne de işçi haklarının kısıtlanması seçmenin onayını buldu. Bu gerçeğin hükümet progrramına yansıması şart” diye konuşuyor

Görüş ayrılıkları vergi politikasında su yüzüne çıkıyor. Müstakbel Başbakan Angela Merkel köklü vergi reformu planlarını seçimden önce daha mütevazı kalıplara dökmek zorunda kalmıştı. Merkel, “Basit ve adil bir vergi sistemine geçilmesini istiyoruz. Ama önceliği, vergi sisteminin anlaşılır olmasına veriyoruz. Kademeli olarak gerçekleştirmek istediğimiz vergi reformuyla vergi yükünün azalacağını ise garanti edemeyiz” görüşünü dile getirmişti.

Hristiyan Birlik’in reform paketi

Hristiyan Birlik partileri, en düşük vergi oranını %12’ye çekmek, en yüksek oranı ise %39’da dondurmak istiyorlar. Şirketlerden kesilen kurumlar vergisinin de %22’ye indirilmesi seçim programında öngörülmekteydi. Bunun karşılığında bütün sübvansiyon ve mesai zammı da olmak üzere muafiyetlerin kaldırılması da Birlik partilerinin reform paketinde yer alıyor. Gece ve resmi tatil mesaisine ödenen ek ücretin vergilendirilmesine kesinlikle karşı olan Sosyal Demokrat Parti ise kurumlar vergisinin %19’a düşürülüp zenginlerden %45 oranında gelir vergisi kesilmesini istiyor. Parti sol kanadının talep ettiği ‘varlık vergisini’ seçim kampanyası sırasında Başbakan Gerhard Schröder de savunmuştu. Schröder, “Yılda 500 bin euro, yani iske parayla bir milyon Mark kazanan bir aile reisinin eğitim, araştırma, kalkınma, çocuk bakımı ve yatırımlar gibi hayati harcamalara bu sınırın üzerindeki gelirini %3’lük zamlı oranla vergilendirerek katılmasını uygun buluyorum” görüşünü ifade etmişti.

”KDV’yi artırmak intihar”

Ancak varlıklı kesimden ek vergi alınması hazinenin açıklarını kapatmaya yetmeyecek. Bu bakımdan büyük koalisyon ortaklarının sübvansiyonları önemli oranda azaltmaları gerekecek. Hristiyan Demokrat lider Angela Merkel katma değer vergisini iki puan arttırıp, işsizlik sigortası primini iki puan düşürmeyi planlıyordu. Merkel, “Sırf bütçeyi dengelemek için katma değer vergisini arttırmak intihar olur. Biz bu adımı global rekabet ortamında ücret yan giderlerini azaltmak, ve katma değer vergisi ücret maliyetlerine doğrudan yansımayan dolaylı bir vergi olduğu için atmak istiyoruz.”

Sosyal Demokratlar'ın vergi siyaseti

Müstakbel koalisyon ortakları Sosyal demokratlar ise katma değer vergisi zammına seçim kampanyasında kesinlikle karşı çıkmıştı. Thüringen eyalet başbakanı Dieter Althaus vergi politikalarının çok az örtüşmesi bakımından hükümet ortaklarının karşılıklı taviz vermeye mecbur olduklarını söylüyor. Althaus, “Vergi, sosyal güvenlik ve istihdam alanlarındaki çetin sorunları çözer ve büyük koalisyonun reform adımları atabileceğini gösterirsek, şu veya bu partinin değil Almanya’nın selametini gözetmiş oluruz” diye konuşuyor.