Alman firmaların gözü yurtdışında

Sanayileşmiş ülkeler ekonomik krizin etkilerini en az indirgemek için çareler arıyorlar. Alman Ticaret ve Yatırım Kurumu Genel Müdürü Michael Pfeiffer, kalkınmakta olan ülkelerin sarsılan ekonomilerini yeniden canlandırmak için yüksek miktarda bütçe ayırmaya hazır olduğunu belirtiyor. Pfeiffer, "Seçilen 14 ülkede alt yapı programları için ayrılan para 1,5 trilyon euroya ulaşıyor. Bu şu anlama geliyor, bu miktar önümüzdeki yıllarda piyasaya sürüldüğünde çok ilginç olabilir" diyor.

Alman firmalarına iş olanakları

Bu alanda örneğin Amerika Birleşik Devletleri, Alman firmalarına yeni iş alanları sunuyor. Obama yönetiminin sadece Amerikan yapımı ürünlerin kullanımını teşvik etmeye çalışmasına rağmen, altyapı, yenilenebilir enerji, çevre dostu otomobil gibi alanlarda Alman firmalarının şansı bulunuyor. Kriz döneminde de Alman firmalarının önemli ticari ortakları arasında Batı Avrupa ülkeleri yer alıyor. Fransa bu ülkelerin başını çekiyor.

Orta ve Doğu Avrupa potansiyeli

Ancak krizin etkisi ile ekonomileri zayıflayan Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri de milyarca euro tutarındaki alt yapı projelerinden yararlanmayı umuyorlar. Alman Ticaret ve Yatırım Kurumu’nun Genel Müdürü Pfeiffer: "Orta ve Doğu Avrupa’da olumlu olan şey şu: Duyduğumuz tüm haberlerde bu ülkelerin mali açıdan o kadar güçlü olmadığı veya kredi alma imkanlarının bulunmadığı söyleniyor. Orta ve Doğu Avrupa’daki geniş çaplı alt yapı projelerinin büyük bir bölümünün, yaklaşık yüzde 70’inin maliyeti Avrupa Birliği tarafından karşılanıyor. Bu da Avrupa’daki büyük projelerin maliyetinin güvence altında bulunduğu ve bunun Alman firmaları için de ilginç olduğu anlamına geliyor."

Arap ülkeleri ile ilişkiler

Dış ticaret uzmanları, Alman yapımı bir çok ürüne dünyada alternatif bulunmadığını belirtiyor. Bu nedenle de, ihracatta önemli bir yere sahip olan makine ve makine parçalarına olan talebin uluslararası piyasada düşmeyeceği tahmin ediliyor. Alman Ticaret ve Yatırım Kurumu’ndan Ernst Leiste, Arap ülkelerinin de Alman ürünleri için önemli bir pazar oluşturduğuna dikkati çekiyor.

Leiste, kişi başına düşen milli gelirin bu yıl içinde yüzde 12, önümüzdeki yıl da yüzde 20 civarında artması beklenen Katar Emirliği’ni örnek gösteriyor. Leiste, 2008 yılı içinde bir milyon 600 bin nüfuslu Katar’ın, yaklaşık 30 milyon nüfusu olan Fas’a göre daha fazla Alman ürünü satın aldığını kaydediyor. "Bu bölgeden vermek istediğim diğer çarpıcı bir örnek ise Suudi Arabistan’da inşa edilmesi planlanan kent. Burada bir anlamda ‘Kral Abdullah Ekonomi Merkezi’ planlanıyor. Bölgede toplam ekonominin merkezi olacak dört kent inşa edilecek. Bu tasarı için harcanacak paranın bugünün şartlarında bir kaç yüz milyar Amerikan doları olacağı tahmin ediliyor" diyen Leiste’ye göre Alman firmaları için ilginç olabilecek başka ülkeler de mevcut. Leiste, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu bölgede ilginç olan diğer pazarlar ise bize göre Cezayir ve Libya. Düşen petrol fiyatları bu ülkeleri etkilese de, Cezayir 2009-2011 yılları arasında 150 milyar Amerikan dolarına ulaşan harcamalar planlıyor."

Alman ticaret ve yatırım uzmanlarına göre, Alman firmalarının krizi aşmak için gözünü yurt dışına çevirmesi gerekiyor.