1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman hükümetinde El Masri sıkıntısı

Marcel Fürstenau / Berlin15 Aralık 2005

Lübnan asıllı Alman vatandaşı Halid El Masri’nin iki yıl önce CIA tarafından kaçırıldığı dönemde Başbakanlık Başmüsteşarı olan şimdiki Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, hükümetin olaydan ancak el Masri’nin serbest bırakılmasının ardından haberdar olduğunu söyledi...

https://p.dw.com/p/AaJn
Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier, El Masri olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu
Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier, El Masri olayıyla ilgili açıklamalarda bulunduFotoğraf: AP

Lübnan asıllı Alman vatandaşı Halid el Masri’nin iki yıl önce CIA tarafından kaçırılarak Afganistan’a götürülmesinin neden olduğu skandal dün Alman Federal Parlamentosu’nun gündemindeydi. O dönemde Başbakanlık Başmüsteşarı olan şimdiki Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, hükümetin olaydan ancak el Masri’nin serbest bırakılmasının ardından haberdar olduğunu söyledi.

Steinmeier, Alman hükümetinin olayda yanlış bir davranışının olmadığını savunurken, muhalefet partileri, pekçok sorunun açıkta kaldığını belirterek, açıklamaların tatmin edici olmadığını belirtti.

Steinmeier’ın savunması

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier dün federal mecliste yaptığı konuşmada şu anki ve bir önceki hükümeti suçlamalara karşı savundu ve Lübnan asıllı Alman vatandaşı Halid el Masri’nin kaçırılması olayına hükümetin hiçbir şekilde dahil olmadığı güvencesini verdi.

İstihbarat birimlerinin profesyonel bir şekilde çalıştığını belirten Steinmeier, ne hükümetin ne de istihbarat birimlerinin El Masri’nin kaçırılmasına yardımcı olduğunu vurguladı. Steinmeier, kendisinin, eski İçişleri Bakanı’nın ve eski Dışişleri Bakanı’nın olaydan, ancak el Masri’nin serbest bırakılmasının ardından haberdar olduklarını söyledi.

Steinmeier, Afganistan’a kaçırılarak burada beş ay sorgulama için tutulduğunu ve kötü muameleye maruz kaldığını iddia eden ve ABD’de mahkemeye başvuran El Masri’nin ABD’ye seyahat edebileceğini de açıkladı. Steinmeier, seyahat izninin bizzat Avrupa gezisi sırasında Amerikan Dışişleri Bakanı Condolleezza Rice tarafından doğrulandığını da belirtti. Rice’ın gezisinden bir hafta önce el Masri ABD’ye gidebilmek için başvurmuş, ancak kendisine vize verilmemişti.

Muhalefet tatmin olmadı

Alman muhalefet partileri ise Steinmeier’in açıklamalarından tatmin olmadı. Liberal Hür Demokrat Parti milletvekili Max Stadler, meclisin diğer ilgili komisyonlarında konunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Stadler, uluslararası terörle mücadelede doğal olarak ABD’nin yanında olduklarını, ancak tehlikelerin bertaraf edilmesinde adam kaçırma, işkence gibi metodların kabul edilemeyeceğini söyledi.

Mecliste grubu bulunan tüm partilerin temsilcileri de aynı görüşü vurguladı. Sol grup lideri Gregor Gysi eski Sosyal Demokrat - Yeşiller hükümetini Yugoslavya ve Irak’a karşı saldırgan bir savaşı destekleyerek devletler hukukunu bizzat zayıflatmakla suçladı. Her iki savaşın da BM Güvenlik Konseyi onayı olmadan yapıldığını belirten Gysi, Avrupa’nın bu konuda ABD ile arasına mesafe koyması gerektiğini söyledi.

Yeşiller Meclis Grup Başkanı Renate Künast da ABD’yi dünya çapında devletler hukukunu dikkate almaya ve Küba’da terör zanlılarının esir tutulduğu Guantanamo üssünü kapatmaya çağırdı.

AP milletvekilleri soruşturma istiyor

Konu dün Avrupa Parlamentosu’nun da gündemindeydi. Avrupa milletvekilleri Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA’in Avrupa’daki tüm yasadışı faaliyetlerinin hiçbir soru işareti bırakmayacak şekilde aydınlatılması talebinde bulundu. Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen özel oturumda konuşan milletvekilleri özellikle AB organlarının ya da üye ülkelerin bu tür faaliyetlere katılıp katılmamış olduğunun açıklığa kavuşturulmasını istedi.