1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman Meclisi'nde yan gelir tartışması

Bernd Graessler / DW11 Ekim 2006

Almanya’da çeşitli siyasi partilerden dokuz milletvekilinin, yan geliri beyan mecburiyeti getiren ve bu yılın başında yürürlüğe giren kanunun iptal edilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtıkları davanın 2 Aralık’ta sonuçlanması bekleniyor. Bernd Graessler’in haberi...

https://p.dw.com/p/AZfn
Alman milletvekillerinin çoğu, yan gelirlerinin beyan edilmesi mecburiyetine karşı
Alman milletvekillerinin çoğu, yan gelirlerinin beyan edilmesi mecburiyetine karşıFotoğraf: AP

Alman Federal Meclis Genel Kurulu’ndaki sandalyaler boş kaldığında milletvekilleri hep özür beyan eder, çok işleri olduğu için genel kurulu sonuna kadar takip edemediklerini söylerler. Ama halkın temsilcileri, iyi para kazandıran yan işlere zaman ayırmayı bilirler.

Hristiyan Demokrat Birlik milletvekili Reinhard Göhner, aynı zamanda Alman İşverenler Konfederasyonu’na da başkanlık edip bu görevinde iki milletvekili maaşı kadar para kazanıyor. Milletvekilinin yan işine nasıl zaman ayırdığı sorusu kadar halkı temsil eden politikacıların bağımsız kalmaları da önemli.

Göhner’in Almanya’nın en güçlü ve nüfuz sahibi lobilerinden birine hizmet ettiğini belirten Sol Parti milletvekili Gesina Lötzsch bu nedenle mutlaka şeffaflık sağlanması gerektiğini söylüyor. Lötzsch, “En önemli soru, bir milletvekilinin neden yan gelire ihtiyaç duyduğu ve bu işin Alman meclisinin karar arayışında onu ne ölçüde etkilediğidir. Milletvekilliği tam mesai gerektiren bir görevdir. Dış etkiyle sergilenen her davranışın gözler önüne serilmesi gerekir” diyor.

Şeffaflık çabaları

Alman siyasi partileri uzun zamandır, parlamentonun azalan itibarını şeffaflıkla düzeltmenin yollarını arıyorlar. İlk adım olarak, parlamenterler üzerinde nüfuz kullanıldığı izlenimini silmek için milletvekillerinin karşılıksız bağış almaları yasaklandı. Ayrıca bütün milletvekilleri meclis başkanına yan görevleri ve bundan kazandıkları parayı ayrıntılı biçimde bildirmek zorundalar.

Meclis Başkanı da tam rakam vermemekle birlikte, milletvekillerinin hangi yan görevden para kazandığını açıklama yetkisine sahip. Meclis Başkanı Lammert Anayasa Mahkemesi’nde açılan dava nedeniyle tam şeffaflık yetkisini şimdilik kullanmıyor.

İş adamları politikadan çekilebilir

Davacı milletvekillerinden Hür Demokrat Partili sanayici Heinrich Kolb ise vergi beyannamesini neden göstermek istemediğini şöyle anlatıyor: “Tam gelirimi beyan edersem, herkes sadece benim değil ama kardeşimin de ne kadar para kazandığını öğrenir. Şirkette ortağız. Aynı zamanda, şirketin ödeme gücü hakkında da herkes fikir edinebilir ki, bunlar özel şirketlerin gizli tutmaları gereken şeylerdir.”

İşadamı Kolb, yasa yürürlükte kaldığı takdirde iş hayatından gelen bütün müteşebbislerin politikadan çekilebileceklerini ve meclisteki memur ve akademisyen sayasının daha da artacağını söylüyor. Kolb şöyle devam ediyor: “Nasıl istihdam yaratılabileceği hakkında bilgisi olmayanların milletvekilliği yapmalarında tabii ki sakınca olamaz. Ama eleman sayısını arttırmış ya da işi bozulduğu için işçi çıkarmak zorunda kalmış kişilerin de tecrübelerini siyaset hayatına kazandırabilmeleri gerekir.”

Asıl amaç lobilerin gücünü kırmak

Sol Parti milletvekili Gesine Lötzsch ise siyaset nedeniyle uzun süre mesleğine ara vermek zorunda kalan müteşebbis ve serbest meslek erbabının Şeffaflık Yasası yüzünden politikadan soğuyabileceğini belirtiyor. Ama asıl amacın, güçlü lobilerin meclis üzerindeki nüfuzunu kırmak olduğunu sözlerine ekliyor.

Lötzsch’ün görüşleri şöyle: “Asıl sorun, örneğin büyük avukatlık bürolarında çalışan ve vergi yasalarının hazırlanışında, devlet bütçesini önemli ölçüde etkileyebilecek kadar nüfuz sahibi olan hukukçu milletvekillerinin bunu kimin hesabına ve ne karşılığında yaptıklarının bilinmesi gerekir.”