1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman medyasında Türk imajı

Buket Güvenç26 Aralık 2008

Almanya’daki göçmenlerin uyum sürecine Türk ve Alman medyasının farklı yaklaşımı tartışma yaratıyor. Alman Johannes Rau Vakfının bursuyla Almanya’yı gezen gazeteci Buket Güvenç’in izlenimleri.

https://p.dw.com/p/GMvO
Alman medyasının Türk algısında, "başörtüsü, bıyık, çok çocuklu aile" kavramları önde geliyor
Alman medyasının Türk algısında, "başörtüsü, bıyık, çok çocuklu aile" kavramları önde geliyorFotoğraf: AP

Medya, Türk kökenli göçmenlerin Alman toplumuna uyumunda önemli bir yer tutuyor. Almanya’da yaşayan Türk göçmenler, başta televizyonlar olmak üzere Türk medyasına büyük ilgi gösteriyor. Uzmanlar bu ilginin nedenini, Alman medyasının yaklaşımına bağlıyor.

Peki sorunun kökeninde ne var? Özlem Sarıkaya, Bavyera eyaleti’ndeki bir televizyon kanalında sunuculuk yapıyor. Sarıkaya Alman medyasında bu işi yapan sayılı Türklerden. Medyanın genel olarak Türklere karşı olumsuz yaklaşım sergilediği eleştirilerine katılmıyor. Sarıkaya’ya göre, aslında Alman gazeteciler yabancılarla ilgili haber yaparken son derece dikkatli. “Ama hata yapanlar da var” diyen Sarıkaya, bunun Alman medyasının Türkleri iyi tanımamasından kaynaklandığı görüşünde. Sarıkaya “Bizi, ailelerimizi tanımıyorlar. Nasıl zorluklarla karşılaştığımızı bilmiyorlar. Müslümanlarla ilgili Alman medyasında çıkan haberler daha çok zorunlu evlilikler, şiddet ve terörle ilgili. Bu bizi çok üzüyor. Vergilerimizi ödüyoruz, iyi birer vatandaş olmaya çalışıyoruz” diyor. Ama Özlem Sarıkaya’ya göre bazı durumlarda da medya polemik yaratmayı amaçlıyor.

"Başörtüsü, bıyık, çok çocuklu aileleler”

Ferda Ataman da Alman medyasında çalışan bir gazeteci. Basındaki Türk imajı Ataman’ın üniversitede bitirme tezinin de konusu aynı zamanda. Alman medyasındaki Türk imajının çok kötü olduğunu söyleyen Ataman, 2005 yılında yapılmış bir araştırmanın sonuçlarına dikkat çekiyor. Bu araştırma Türklerle ilgili çıkan haberlerin çoğunun olumsuz olduğunu gösteriyor. Ferda Ataman, Alman medyasının Türk algısını, "başörtüsü, bıyık, çok çocuklu aileleler ve kötü Almanca“ olarak sıralıyor.

O da Özlem Sarıkaya ile aynı görüşte. Alman medyasındaki bu tarz haberlerin genelde bilinçli olmadığını düşünüyor. Ama bazılarının da iyi haber haber değildir mantığıyla hareket ettiğini söylüyor. Namus cinayeti gibi konuların daha ilgi çektiğini anlatan Ataman, anlatılacak iyi hikayelerin de bulunduğunu belirtiyor. Ataman’ın Almanya’da yaşayan Türklere yönelik de eleştirisi var. Medyadaki olumsuz haberlerin Türk toplumunu küstürdüğünü, Türklerin içine kapandığını vurgulayan Ataman, "Aksine daha fazla mücadele vermeleri lazım. Kendilerini Almanlara daha fazla anlatmalılar" diyor.

Fußball EM 2008 Flagge Deutschland Türkei
Fotoğraf: AP
WM Fußball Deutschland Fan mit Flagge Türkei
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Prof. Ulrich Pätzold, yıllardır üniversitelerde gazeteciliği anlatıyor. Pätzold sorununun toplumun Türkleri Almanya'da kalıcı görmemelerinden kaynaklandığına inanıyor. Pätzold, Alman toplumunun gelişmesi ve bu gerçeği kabul etmesi gerektiği görüşünde.

Alman medyasının sorumluluğu

Alman birinci kanalı ARD-aktuell’in başeditörü Thomas Hinrichs ise ülke nüfusunun yüzde 20’sinin göçmen kökenli olduğuna dikkat çekiyor ve bu anlamda Alman medyasına büyük sorumluluk düştüğünü vurguluyor. “Göçmen kökenlilerle ilgili haberlerimizde her zaman bize ait oldukları hissini vermeyi başaramadık. Örneğin Türklerle ilgili haber yaptığımızda hep başörtülü kadın kullanıyorduk. Şimdi tabloyu tam olarak yansıtacak şekilde politikamızı değiştirme kararı aldık" sözleriyle bir özeleştiri getiriyor.

Çözüm olarak getirilen ortak bir öneri var; daha fazla Türk kökenlinin Alman medya kuruluşlarında çalışması. Hinrichs, Türk kökenli gazetecileri Alman medyasına işbaşvurusu yapmak için daha cesaretli davranmaya çağırıyor. Ancak bu noktada da sorunlar var. Zira Türk kökenli gazeteciler, televizyoncular Alman medyasında kendilerine karşı bir önyargı olduğunu düşünüyor, eğer yönetim kadrosunda yer alıp karar mekanizmasına dahil olmazsalar bu sorunun çözülmeyeceği görüşündeler. Bu amaçla bir grup Türk ve Alman gazeteci, bir platform oluşturdu. Türk-Alman gazeteciler ağıyla, Türk kökenli gazetecilerin medyada çalışmasının önündeki engellerin ve zorlukların aşılması, bilgisizlikten kaynaklanan olumsuz bakış açısının düzeltilmesi hedefleniyor.