Alman ordusunda aşırı sağcılık tartışması

Alman Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki aşırı sağ akımlarla ilgili son tartışma bundan 6 yıl önce yaşanmış ve bu tartışma, Alman askerlerini Nazi slogan ve müziği eşliğinde temsili adam öldürme sahnelerinde gösteren video bandı yüzünden patlak vermişti. Günzel olayı, Alman ordusundaki muhtemel yabancı aleyhtarı akımlarla ilgili endişelerin yeniden artamsına yol açtı.

Ordudaki yapılanmaları yakından izleyen emekli Yarbay Helmuth Priess, Günzel’in istisna olmadığını iddia ediyor. "Günzel olayı, Alman silahlı kuvvetlerinin kurulmasından bu yana general ve yüksek rütbeli subaylardan kaynaklanan antidemokratik ve aşırı sağcı sapmalar zincirinin son halkasıdır" diyor Yarbay Priess.

Özel komando birliği açısından yabancı düşmanı eğilimler daha da önem kazanıyor. Çünkü bu özel komando birliği 1996 yılında yurtdışı operasyonları ve terörizm ile mücadele amacıyla kurulmuştu. 450 mevcutlu Özel Komando Kuvveti hem silahlı kuvvetlerin elit birliğini oluşturuyor, hem de Balkanlar ve Afganistan’da olduğu gibi yurtdışında Almanya’yı temsil ediyor.

"Alman ordusuda aşırı sağcı eğilim yok"

Alman Parlamentosu'nun silahlı kuvetler raportörü Wilfried Penner, komando birliğinin itibarının zedelenmediğini ve Alman komandolarına aşırı sağcılığı yakıştırmak için hiçbir neden bulunmadığını söylüyor. Alman milletvekili, elit askeri birliğin Alman demokratik sistemi ile kaynaşmış olduğunu ve komutanının kullandığı ifadelerin istisna oluşturduğunu savunuyor.

Wilfried Penner, her yıl hazırladığı silahlı kuvvetler raporlarına bakıldığında, aşırı sağcı ifade ve davranışların kaydedildiği olayların iki yılda yaklaşık 200’den 111’e düştüğünü de hatırlatıyor. Penner, bunların çoğunun propaganda nitelikli eylemler olduğunu belirterek, "Antidemokratik sınıflandırılmmasıyla zabıtlara geçen olaylar arasında, tuvalet duvarlarına yazılan yazılar, sözlü Nazi sloganları ve mobil telefon kanalıyla gönderilen aşırı sağcı mesajlar çoğunluğu oluşturuyor" diyor.

Alman milletvekili bu gibi olaylarda subayların payının %2’yi aşmadığını 280 bin mevcutlu bir orduda bu gibi eylemlerin tamamen önlenemeyeceğini, ancak bu gibi taşkınlıklara her defasında derhal müdahale edildiğini de sözlerine ekliyor.

"Ordunun aşırı sağa kayması kolay"

Emekli yarbay Priess, Penner’in sözlerine katılmıyor ve anti demokrat komutanların onyıllarca yabancı aleyhtarlığı yaptıkları halde hiçbirinden hesap sorulmadığını söylüyor. Priess bunun nedenlerini şöyle izah ediyor:

”Ordu ya apolitik, ya da aşırı muhafakardır. Böyle olunca yelpazenin aşırı sağına kayması kolay oluyor. Gerçek demokrat subaylar da yuvaları olarak gördükleri silahlı kuvvetler camiasına gölge düşürtmemek için bu gibi olayları rapor etmiyorlar."

Milletvekili Penner de ordunun son derece disiplinli bir organizasyon olması, üniforma ve silah bulundurması nedeniyle aşırı sağcıları cezbettiğini ve bu zihniyette olanları ayıklamak içirn ordu bünyesinde sıkı bir eleme sistemi kurulduğunu, ifade ediyor.