1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

240709 Dialog Migranten Polizei

27 Temmuz 2009

Almanya’da en fazla göçmeninin yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti, polis teşkilatına kültürler arası iletişim eğitimi veriyor. Emniyet, daha fazla göçmenin kurumda istihdam edilmesini hedefliyor.

https://p.dw.com/p/IyLV
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya'da polisler, farklı kültür ve dinleri iyi tanımadığı için görevini yaparken bazen hata yapıyor. Örneğin; bir camiye polis köpeği ile girmek, tutuklamalar sırasında yol açtığı yersiz gerginlikler ya da kendisine ikram edilen bir bardak Türk çayını geri çevirmek gibi.

Weltjugendtag 2005 - Zuschauer vor Synagoge in Köln
Fotoğraf: dpa-Bildfunk

Almanya'da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'deki emniyeti teşkilatı, artık düzenli seminerler vererek, diğer kültürleri tanıtacak ve göçmenlerle yaşanan toplumsal olaylarda nasıl davranılacağını anlatacak. Bu seminerler Avrupa Birliği'nin "Xenos - Uyum ve Çeşitlilik" adlı destek projesi kapsamında yapılacak.

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Kriminal Dairesi Başkomiseri Wilhelm Stratmann, 38 yıllık görev süresince kültürleri iyi tanımadığı için pek çok hatası olduğuna değiniyor ve örnek veriyor:

"Küçük bir örnek vermek gerekirse; bazı göçmenlere göre, kendileri ile konuşulduğunda gözlerinin içine bakmamak, saygı anlamına geliyor. Oysa ben Alman toplumunda sosyalleşmiş bir polis olarak, gözlerimin içine bakılmadığı zaman daha az saygı duyulduğunu hissediyorum. İşte böyle küçük sebeplerden dolayı bazen gergin durumlar yaşıyoruz ve bunu önlemek istiyoruz."

Göçmenlerin hassasiyetlerini anlamak

Iraner demonstrieren in Weimar
Fotoğraf: AP

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti polisine verilecek eğitimle, kültürlerarası diyaloğun arttırılmasının yanı sıra ülkede yaşayan göçmenlere daha hassas, saygılı ve uygun şekilde davranılması hedefleniyor. Pedagog Harald Grosch, hazırladıkları eğitim programının kritik noktasını, bir polisin karşılaştığı ve kültürel sorunların etkili olduğu vakalar oluşturduğunu dile getirdi:

"Örnek verirsek, namus cinayetleri, zorla evlendirilme, kız kaçırma ya da daha sıradan olan, olay mahallini güvenlik çemberine almak, bir kişiye ölüm haberi vermek gibi bir polisin görevi sırasında karşılaştığı klasik olaylarda karşısındaki kişiye olan tutumunda dini inancın büyük etkisi oluyor. Bu nedenle polisin farklı kültürler hakkında bilgisi olması çok önemli. Özellikle de olayın neden olduğunu anlayıp, müdahale edebilmek için."

Schießerei in Moschee
Fotoğraf: AP

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nin yılda yaklaşık 500 polisi eğitmeyi hedeflediği seminerler iki ila üç gün sürecek. Projenin ağırlık noktası İslam dini hakkında bilgi vermek olacak, ancak Almanya'da yaşayan göçmen gruplarla ilgili özellikler de ayrı ayrı ele alınacak. Seminerler sırasında polislere uygulamalı eğitim de verilecek.

Polis teşkilatı göçmenlere açılıyor

Avrupa Birliği'nin desteklediği bu projenin amaçlarından biri de emniyet teşkilatı içerisinde çok kültürlülüğü sağlayabilmek. Proje müdürü Alexander Scheitza şunları kaydetti:

"Polis için bu büyük bir meydan okuma, çünkü göçmen kökenli polislerin oranı şu anda yaklaşık yüzde 3 ila 5 arasında. Oysa göçmenlerin toplumdaki oranı yüzde 20. Ve tabii ki toplumda olan kültürel çeşitliliği kurumlara da yansıtmak gerekir. Polis bu noktayı gördü ve gerekeni yapıyor."

Zwölfter Europäischer Polizeikongresss Berlin
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya'nın Hessen eyaletinde de hedef aynı. Hessen eyaletinde göçmen polis oranının yüzde 20'ye çıkartılması planlanıyor. Türk göçmenlerin polis olmak için başvuruda bulunmasını teşvik etmek amacı ile bir Türk gazetesinde de kampanya başlatılıyor. 2002 yılından bu yana daha fazla göçmen kökenli polisin görev yapmak için teşvik edildiği Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde oranın yüzde 10'a çıkartılması hedefleniyor. Başkomiser Wilhelm Stratmann, göçmen kökenli polislerin yalnızca göçmenlerle ilgili sorunlarda görevlendirileceği yönündeki önyargılara da karşı çıkıyor:

"Bu durum artık normalleşmeli. Devriye polislerinin adı Guido ve Willi değil, Vladimir ve Mustafa olmalı"


Ulrike Hummel / Çeviren: Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Köylü