Alman politikacılar itibar kaybetti

Yena Üniversitesi’nin eyalet parlamentolarından Avrupa Parlamentosu'na kadar çeşitli kademelerde görev yapmakta ya da bir zamanlar yapmış olan binbeşyüz milletvekili arasında yaptığı anket, şimdiye kadar bu konuda yapılmış en kapsamlı araştırma. Yaklaşık sekiz ay süren araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Yena Üniversitesi’nden Karl Schmitt, parlamenterliğin “ip cambazlığına” benzediğini söylüyor. Milletvekilleri işlerini büyük bir görev aşkı ve sorumlulukla yapsalar dahi, bu kamuoyu tarafından doğru algılanamayabiliyor.

Kendilerine zaman ayıramamaktan şikayetçiler

Parlamenterler için en büyük problem ise özel hayatlarının kesintiye uğraması. Milletvekillerinin üçte ikisi kendilerine vakit ayıramamaktan şikayet ediyor. Çoğu kez bir konu üzerinde yoğunlaşamıyor, seçim bölgelerinin sorunlarından dünya politikasına kadar geniş bir yelpaze ile ilgilenmekten sorunlar üzerinde yeterince düşünemediklerini söylüyorlar. Bu arada partilerine karşı tarafsızlık ilkesini korumaları gerekiyor. Bunun zor bir iş olduğunu belirten milletvekillerinin yüzde otuzsekizi, Federal Meclis'in kamuoyundan yeterince onay alamadığından dert yanıyor. Parti içindeki görüş ayrılıkları ve bunları dışarıya yansıtamamak da her beş vekilden biri için önemli bir sorun teşkil ediyor.

Almanya'da Doğu-Batı farkı

Anket, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından onbeş yıl sonra da Doğu-Batı farklılıklarını günümüze taşıyor. Bilim adamları bu farklılıkların, tekrar seçilme şansı, eğitim politikası ve devletin müdahalesinin sınırları konularında olduğunu anlatıyorlar. Doğu eyaletlerinden parlamenterler, bazı konularda kararların merkezi verilmesinden yanalar. Örneğin lise bitirme sınavının tüm Almanya’da bir standarta kavuşmasını istiyorlar, Batı eyaletlerinden milletvekilleri ise eyaletlerin eğitim konusunda özerkliğini savunuyor. Nitekim federatif yapıda reform konusundaki görüşmeler bu konuda çıkmaza girdi. Demokrasi konusunda da görüş ayrılıkları mevcut, özellikle de parti içi demokrasi konusunda. Doğu Alman vekiller batılı meslektaşlarına göre kendi partilerine karşı daha eleştirel yaklaşıyorlar, uzlaşma ve çoğulculuğa daha açıklar ve doğrudan demokrasi konusunda daha geniş bir ufka sahipler.

Koalisyon konusunda da Hristiyan Demokratik Birlik ya da Sosyal Demokrat Partili Doğu Alman milletvekilleri, Batılı meslektaşlarından daha farklı düşünüyorlar. Yeni eyaletlerin Sosyal Demokrat milletvekillerinin yüzde 74’ü, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi ile koalisyona gidilebileceğini kabul ederken, bu oran Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nde yüzde 61. Federal düzeyde iki büyük partinin koalisyonuna destek verenlerin oranı daha düşük çıkmış. Vekillerin asıl tercihi şimdi olduğu gibi Sosyal Demokrat–Yeşiller veya geçmişte kurulan Hristiyan Birlik-Hür Demokrat koalisyonlarından yana.

Yeniden aday olmak istiyorlar

Politikanın zorluklarından söz eden vekillerin çoğunluğunun yeniden aday olma konusunda istekliliği de dikkat çekici. Parlamenterler ortalama olarak üç dönem vekillik yapıyor ve 56 yaşında bırakıyorlar. Çoğunluğu eski işlerine geri dönüyor veya yepyeni bir iş kuruyorlar. Ancak eski milletvekillerinin anlattıklarına göre, geçmişte yaptığı mesleğe dönenlerin sadece küçük bir bölüm dikiş tutturabiliyor. Çoğunluk zaten uzun süre milletvekilliği yaptığı için emekliye ayrılabiliyor.