Alman siyasetinde Afganistan tartışması dinmiyor

Afganistan, uluslararası toplumun birinci gündem maddesi olmayı sürdürüyor. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Amerikalı komutan Stanley McChrystal ile son gelişmeleri değerlendirmek üzere Afganistan'da.

Afganistan’a 30 bin asker daha göndereceklerini açıklayan ABD Başkanı Barack Obama’nın müttefiklerine asker desteğini artırma çağrısının ardından 36 ülke, toplam 6 bin 800 ek asker göndereceğini duyurdu.

Almanya da Afganistan’daki asker sayısını artırmadan yana, ancak Başbakan Angela Merkel nihai kararın 28 Ocak’ta Londra’da yapılacak Afganistan Konferansı’nın ardından alınacağını açıklamıştı. Roma’da İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile bir araya gelen Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Afganistan’a sadece asker sevkiyatı perspektifinden bakılmasının doğru olmadığının, geniş siyasi bir yaklaşım ihtiyacı olduğunun altını çizdi.

Sosyal Demokrat Partili ana muhalefet lideri Sigmar Gabriel de Afganistan'a ek muharip gücün gerçek ihtiyaçlara yanıt vermeyeceğini vurguladı. Gabriel, Obama’nın asker sayısını artırmakla birlikte çekilme takvimi de öngördüğüne dikkat çekerek, asıl Afgan güvenlik güçlerini eğitmenin ve güvenliği Afgan güçlerinin üstlenmesini sağlamanın önemli olduğunu kaydetti.

Şimdi de Steinmeier hedefte

4 Eylül'de Alman Albay George Klein’in emriyle düzenlenen ve çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği hava saldırısının Berlin'de yol açtığı siyasi sarsıntı ise dinmiş değil. Eski savunma bakanı ve genelkurmay başkanının istifasına yol açan saldırıyla ilgili basında her gün yeni iddialar yer alıyor. Bu iddialar nedeniyle Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg de muhalefetten istifa çağrılarıyla karşı karşıya. Ancak muhalefetteki Sosyal Demokratların meclis grup başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de şimdi zorda. Zira Steinmeier’in bakan olduğu 4 Eylül tarihinde dışişleri bakanlığının da Kunduz bombardımanı ve yol açtığı sivil ölümler hakkında bilgilendirildiği öne sürüldü.

Hrıstiyan Birlik Partileri Meclis Grubu Sözcüsü Philipp Missfelder, sosyal demokratlara karşı atağa geçti ve şu çağrıyı yaptı:

"Şimdi Alman birinci televizyon kanalı ARD'nin haberleri yeni bir bilgiyi ortaya çıkardı. Yani dışişleri bakanlığının da konu hakkında bilgilendirildiğini… Ve bizler de bilmek istiyoruz: Dönemin bakanına hangi bilgi ne zaman ulaşmıştı ve ne tür sonuçlar çıkardı?”

Hür Demokrat Partili savunma uzmanı Hellmut Königshaus da şu noktaya dikkat çekti:

"Bilgi verme konusunda kim sorumluluk taşıyor? Gayet tabii ki Savunma Bakanı kadar, dönemin Dışişleri Bakanı, yani Sayın Steinmeier da en az onun kadar bilgi verme yükümlülüğünde.”

SPD Steinmeier'a sahip çıktı

Steinmeier ise bilgisi dahilinde herhangi bir şeyi gizlemediğini savunurken, Sosyal Demokratların lideri Sigmar Gabriel de eski dışişleri bakanına destek açıkladı.

"Sayın Steinmeier, ‘aceleci davranıp bombardımanda bir sorun olmadığı kanaatini ifade etmenin doğru olmayacağı' konusunda uyardı. Ayrıca ilk günlerde, sivillerin de hayatını kaybettiğini açıkladı. Ama diğer yandan tartışmanın konusu da bu değil zaten.“

Bu arada Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg’in bir açıklaması da gündeme damgasını vurdu. Gutterberg, Afganistan’da istikrarı sağlamak için gerektiği takdirde Taliban içindeki ılımlı unsurlarla da masaya oturulabileceğini söyledi. Federal Hükümetin Afganistan Özel Temsilcisi Bernd Mützelburg da Afganistan’da kalıcı barış için savaş suçlularının da görüşme sürecine dâhil edilmeleri gerektiğini savundu.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/Ajanslar, DA/HK