1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman siyasetinde Obama ve Türkiye tartışması

6 Nisan 2009

ABD Başkanı Obama’nın Avrupa Birliği’ne ”Türkiye’yi en kısa zamanda tam üyeliğe kabul edin” çağrısı, Alman siyasetinde ve koalisyon ortakları arasında tartışmalara yol açtı.

https://p.dw.com/p/HRPy
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Obama'nın açıklamasına mesafeli yaklaşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye konusunda öteden beri savunduğu "imtiyazlı ortaklığın" seçenekler arasında bulunduğunu belirtti. Merkel, İslam dünyası, özellikle de Türkiye ile yakın ilişkilerin Avrupa Birliği’nin çıkarına olacağını da sözlerine ekledi. Hükümet Sözcüsü Thomas Steg de, Berlin'de düzenlenen olağan basın toplantısında Merkel'in Hristiyan Demokrat Birlik'in lideri olarak Türkiye ile imtiyazlı ortaklıktan yana olduğunu vurguladı.

CDU tam üyeliğe karşı

Momentaufnahmen Berlin Reichstag Bundestag
Fotoğraf: Maksim Nelioubin

Federal Meclis Birlik Partileri Grubu Dış Politika Sözcüsü Eckart von Klaeden da Türkiye’nin tam üyeliğe kabul edilmesine karşı çıktı. Hristiyan Demokrat Birlik Partili politikacı, Alman radyosu "Deutschlandradio Kultur"a verdiği demeçte "Türkiye’nin sergilediği tutum Avrupa Birliği’nden giderek farklı bir hale geliyor ve bu nedenle de imtiyazlı ortaklığın Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler ve her iki tarafın da çıkarları açısından tam üyelikten çok daha iyi olduğu açıkça görülüyor" şeklinde konuştu.

Türkiye ile güven temeline dayalı ilişkilerin Avrupa Birliği’nin çıkarına olacağını belirten von Klaeden, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son aylarda izlediği siyasetin Avrupa Birliği’nden farklı bir yöne gittiğini belirterek, Erdoğan’ın Gazze Savaşı sırasında İsrail’e yönelik eleştirilerini ve özellikle yeni NATO Genel Sekreteri Rassmussen’e açık bir şekilde karşı çıkmasını eleştirdi. Avrupa Birliği ve NATO arasındaki işbirliği konusunda Türkiye’nin tutumu nedeniyle ilerleme sağlayamadıklarını belirten Eckart von Klaeden, ayrıca Ankara Protokolü’nün hayata geçirilmesi, yani Kıbrıs’a Türk hava ve deniz limanlarının açılması konusunda da ilerleme kaydedilemediğini söyledi.

Türkiye’ye destek cephesi

Obama besucht Türkei
Fotoğraf: AP

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreci konusunda Hristiyan Birlik Partileri’nden farklı sesler de yükseliyor. Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz "Frankfurter Rundschau" gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tam üyelik sürecinedestek vererek, Ankara’ya adil bir şans tanınması gerektiğini savundu.

Alman Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Gernot Erler de imtiyazlı ortaklık seçeneğinin Alman hükümetinin değil, Hristiyan Birlik Partileri'nden bazı siyasetçilerin görüşlerini yansıttığını söyledi. Sosyal Demokrat Partili Erler, DW'ye yaptığı açıklamada Türkiye ile yürütülen müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğunu vurgulayarak "hükümet protokolünde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürütülen müzakerelerinin hedefinin tam üyelik olduğu açık bir şekilde ifade ediliyor, imtiyazlı ortaklıktan hiç bir şekilde söz edilmiyor. Bildiğiniz gibi Hristiyan Birlik Partileri’nden bazı siyasetçiler, örneğin Hristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) Genel Sekreteri Dobrindt NATO Genel Sekreteri seçimi konusunda yaşanan gerginliği bahane ederek müzakerelerin kesilmesini önerdi. Bu, Avrupa Birliği’nde izlenen siyasetin yanı sıra yeni Amerikan başkanının tavrına ve hükümet protokolüne ters düşen bir tavır" dedi.

Muhalefetten farklı sesler

Birlik 90/Yeşiller Partisi Federal Meclis Grup Başkanvekili Jürgen Trittin
Birlik 90/Yeşiller Partisi Federal Meclis Grup Başkanvekili Jürgen TrittinFotoğraf: AP

Birlik 90/Yeşiller Partisi de Türkiye’nin tam üyeliğine destek verdi. Federal Meclis Grup Başkanvekili Jürgen Trittin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile yakın ilişkilerin ancak tam üyelik çerçevesinde mümkün olabileceğini belirtti.

Bu tartışmaların şu aşamada gereksiz olduğunu belirten Hür Demokrat Parti Avrupa Politikaları Sözcüsü Markus Löning ise DW'ye verdiği demeçte Türkiye’nin reform sürecine devam etmesi gerektiğini söyledi. Löning, "şu anda müzakerelere devam ediyoruz, bu son derece açık. Sonunda ne olacağı ise Türkiye’ye ve elbette üye ülkelere bağlı. Türkiye’nin tam üyeliğe kabul edilip, edilmeyeceğine veya Türkiye’nin bunu isteyip, istemeyeceğine müzakerelerin sonunda karar verilir" şeklinde konuştu.

Haber: Jülide Danışman

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Internet Editörü: Ayhan Şimşek