1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman siyasetinde Türk kökenliler

24 Ekim 2011

Almanya’ya çalışmak için gelen Türkler siyasi faaliyetlerine sendikalara üye olarak başladı. 80’lere gelen kadar Almanya’da aktif siyasette pek yer almayan Türkler için artık durum değişti.

https://p.dw.com/p/12xXE
Ein Wahlplakat des türkisch-stämmigen Özcan Mutlu (Bündnis 90/Die Grünen) zur Wahl des Abgeordnetenhauses von Berlin am 17. September hängt am Montag (14.08.2006) in Berlin am Fenster eines Döner-Kebap Restaurants. Mutlu, der für den Bezirk Kreuzberg-Friedrichshain kandidiert, hat auf seinem Plakat die Worte "Ihr Kandidat" auf türkisch und deutsch gedruckt. Foto: Gero Breloer dpa/lbn +++(c) dpa - Report+++
Fotoğraf: dpa

80’li yıllarda Almanya’da göçmenlerin siyasi ve sosyal yaşama aktif bir şekilde katılması gerektiği tartışılmıyordu. Buna rağmen, yaşadıkları ülkenin siyasetinde söz sahibi olmak isteyen Türklerin sayısı artıyordu. Berlin’e 20 yaşında bir işçi olarak gelen Sevim Çelebi, 80’lerde yabancıların hakları için mücadele ediyordu. Çelebi, Batı Berlin’de kurulan ve daha sonra Yeşiller partisi ile birleşen “Demokrasi ve Çevre Koruma için Alternatif Liste” adlı partiye üyeydi. 1987 yılında Berlin Eyalet Meclisi’ne giren Sevim Çelebi, Almanya’daki ilk Türk kökenli milletvekili oldu. İlk olmanın zorluğunu hâlâ unutmayan Sevim Çelebi, “herkes bana bakıp, bunun hiç tecrübesi yok, hem yabancı, hem kadın, hem de kısa boylu” diye düşünüyordu diyor.

Alman meclisindeki ilk Türkler

1989 yılında Sosyal Demokrat Parti üyesi Leyla Onur, Avrupa Parlamentosu’na seçilen ilk Türk kökenli milletvekili oldu. 1994 yılında ise Leyla Onur ile birlikte Yeşiller partisinden Cem Özdemir Federal Alman Meclisi’ne giren ilk Türk kökenliler olarak isimlerini göç tarihine yazdırdılar. Onur artık aktif siyasette yer almıyor ama Cem Özdemir Almanya’da bir ilke daha imza attı ve 2008 yılında Yeşiller partisinin eş başkanlığına seçildi.

Sevim Çelebi
Sevim ÇelebiFotoğraf: DW

Özdemir, ilk kez milletvekili seçildiğinde, bir gün partisinin başkanlık koltuğuna oturacağını düşünmüş müydü? Cem Özdemir, “yok... Kesinlikle düşünmedim” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Öyle bir şey söylesem zaten yalan olur. Ben milletvekili olmama bile şükrediyordum çünkü burada klasik bir ikinci kuşak insanı gibi çok zorluklarla karşılaştım, dördüncü sınıfa kadar en kırık notları alıyordum... Yani öyle bir şey düşünemezdim, hatta tekrar seçileceğimi bile düşünemezdim.”


İlk Türk kökenli bakan

Cem Özdemir
Cem ÖzdemirFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya’da ilk Türk kökenli bakanın muhafazakâr Hrıstiyan Demokrat Birlik partisinden çıkacağı da düşünülmemişti. Hrıstiyan Demokrat politikacı Aygül Özkan, 2010 yılında Aşağı Saksonya Eyaleti Sosyal İşler Bakanlığı’na getirildi. Bundan yaklaşık bir yıl sonra ise Sosyal Demokrat Partili Bilkay Öney, Baden Württemberg Eyaleti Uyum Bakanlığı’na atandı.

Almanya’da Türk kökenli siyasetçilerin sayısı henüz istenen düzeyde olmasa da, son yıllarda artmaya başladı. Federal Alman Meclisi’nde artık farklı partilerden beş Türk kökenli milletvekili bulunuyor. Eyalet Meclislerindeki Türk kökenlilerin sayısı ise 36’ya ulaşıyor. Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Klaus Bade, Türk kökenli siyasetçilerin sayısının artmasını şöyle değerlendiriyor: “Türk kökenliler siyasette yer alıyor, çünkü artık göçmen oldular ve ancak bu şekilde bu ülkede bir şeyleri değiştirebileceklerini biliyorlar. Ayrıca bu ülkenin normal bir vatandaşı olarak da siyasette yer alıyorlar.  Alman Meclisi’ndeki Türk kökenli siyasetçiler Türkiye’ye değil Almanya’ya yönelik siyaset yapıyor ve diğerleri gibi siyasi olarak çaba gösteriyorlar.”

Aygül Özkan
Aygül ÖzkanFotoğraf: picture-alliance/dpa

“Benim mesleğim yabancı olmak değil”

Bade, Türk kökenli siyasetçilerin sadece göç ve uyum konularında çalışmalarının beklenmesini ise eleştiriyor. Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir de, dış politika ve güvenlik konusunda açıklama yapabilmek için yıllarca sabırla beklemek zorunda kaldığını ifade ediyor: “Sıkılmadım mı, sıkıldım tabii ki. Bazen yani konuşma yapıyorsun, göçle ilgili bir cümle bir şey söylüyorsun, sonra o başlık oluyor, diğer konular güme gidiyordu bir dönem. Ama sabırlı olmak gerekiyor. Bu karşılıklı bir şey. Yani seni öyle görmeye çalışanlar var, bir de senin bu konuyla nasıl ilgilendiğin önemli. Yani, bunlar göç istiyor, ben de o zaman göçü anlatayım dersen şaşırmamalısın.”

2001 yılından bu yana Berlin Eyalet Meclisi üyesi olan Sosyal Demokrat Partili Dilek Kolat da “benim mesleğim yabancı olmak değil” diyor. Bu nedenle de parti grubunun mali ve bütçe politikaları sözcülüğünü üstleniyor. Kolat, Türk kökenlilerin siyasette artık etkin bir hâle geldiği görüşünde. “Çünkü göçmen kökenlilerin meclislerde olmasıyla birlikte zaten Almanya’daki demokratik kültür de değişiyor” diyen Dilek Kolat, “bir meclis eğer toplumun her kesimini yansıtabiliyorsa, içinde barındırabiliyorsa, o zaman demokratik bir çalışma ortamının da olacağını” belirtiyor. Göçmenlerin yıllarca meclislerin dışında kaldığını belirten Dilek Kolat, “artık bu durum değişiyor, göçmen kökenli arkadaşlarımız toplumun zenginliğini meclislere taşıyor” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Başak Özay