1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman Yeşiller'in ayakları yere basmalı

Jens Thurau15 Şubat 2005

Almanya’daki vize skandalı tartışmaları büyüyor. Geçen hafta sonu koalisyon ortağı Yeşiller Partisi’nin meclis grubu dışişleri sözcüsü Ludger Volmer’in istifası muhalefeti susturmaya yetmedi, muhalifler şimdi de Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’in başını istiyor. Skandalın nedeni ise, Yeşiller Partisi’nin 2000 yılında çıkardığı ve Almanya’ya gelişlerde uygulanan vize işlemlerini kolaylaştıran yönetmelik. Yönetmelik, özellikle Doğu Avrupa’dan Almanya’ya girişlerde yolsuzluk yaşanmasına neden olduğu için eleştiriliyor. Vize işleri dışişleri bakanlığına bağlı olduğu ve dışişleri bakanlığı da Yeşiller Partisi’nin yetki alanında bulunduğu iç

https://p.dw.com/p/AZyW

in, Hıristiyan muhalefet, Dışişleri Bakanı’nın peşinde. DW editörlerinden Jens Thurau yorumunda, Yeşiller Partisi’nin vize skandalına hazırlıksız yakalandığını söylüyor.

Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Asya gezisinden döner dönmez, ayağının tozuyla basın karşısına çıktı. Fischer, yaşanan vize skandalı nedeniyle gelen eleştirileri yanıtlayarak, Almanya’nın Doğu Avrupa ülkelerindeki konsolosluklarında varolan vize işlemlerini kolaylaştırma uygulamasının kötüye kullanılmasındaki sorumluluğu üstlendi. Bakan ayrıca, skandalın soruşturulması için açılan soruşturma komisyonuna ifade vereceğini de belirtti. Böylece Yeşiller Partisi, yaklaşan eyalet seçimlerinde partilerinin yıpratılmasının önüne geçmeyi hedefliyor.

Son günlerde yaşanan tartışmalar Yeşiller Partisi politikacıları tarafından sakin karşılandı. Partililer, vize işlemlerinin kolaylaştırması uygulamasına kendilerinden önceki hükümetin de başvurduğunu belirterek, suçlu olmadıklarını vurguladı. İyi ama Yeşiller Partisi’nin koalisyonda olduğu dönem yurtdışında vize başvuranların en yüksek rakama ulaştığı biliniyor. Başvuruların büyük bir kısmına olumlu cevap verildiği de ortada.

Basın yayın kuruluşları, son günlerde yaşanan eleştirel ortamı, Almanya’nın en beğenlen politikacısı olan Dışişleri Bakanı Fischer’e karşı yıpratma politikası olarak değerlendiriyor. Muhalefetteki Hrıstiyan Birlik Partileri ve Hür Demokratca yürütülen bir politika. Aslında basın yayın organlarının iddiası çok da yanlış değil.

Aslında Yeşiller Partisi’nin vize işlemlerine kolaylık getiren yönetmeliği, kendi ideolojilerinin bir sonucu. Bu yönetmelikle Yeşiller, Almanya’nın tüm dünyaya kapılarını açan bir ülke olduğıunu göstermek istemişlerdi. Yeni uygulama akademikerlerin, sanatçıların ya da kalifiye elemanların konsoloslukların o uzun ve yorucu kuyruklarından kurtaracaktı. Oysa vize alımının kolaylaşması en çok insan tacirlerinin işine yaradı. Fischer de tüm olanlara sessizce seyirci kaldı bu arad. Şimdiyse sorumluluğu üstlendiğini söylüyor, bununla tam olarak neyi kastediyor bilinmez, ama istifa etmeyi düşünmediği kesin.

Zaten işin ucun da, Fischer’i istifaya götürecek bir durum da kalmadı, çünkü hükümet „ kararsız kaldığınız durumlarda vize verin“ uygulamasına geçen Aralık ayında son verdi.

Öyle yada böyle, Fischer’in üzerindeki o parlak cila bir kez çizildi. Üstelik Yeşiller Partisi için bu durum, siyasi arenada rollerin değişmesi anlamına geliyor. Yıllarca muhalefet partisi olarak eski hükümetlerin yolsuzluklarını bulup ortaya çıkaran, hesap soran Yeşiller Partisi, şimdi kendileri eleştirilen parti durumuna geldi. Fischer, skandallar döneminde bazı olayların ne kadar kaba ve acımasızca kullanılabileceğine, kendisinin muhalefet olduğu dönemlerden alışık, ama yine de zoruna gidiyor.

Yeşiller Partisi bu vize skandalında, kartlarını açık oynayacakları dönüm noktasını kaçırdılar. Artık partileri bir kere zarar gördü. Altıbuçuk yıldır iktidarın ortağı olan Yeşillerin yönetim kadrosu da suçlamalara, zarar görmeyecekleri düşüncesi ile uzun süre tepkisiz kaldı. Ama belki de bu skandal işe yarar. Kimbilir belki de bir süredir ayağı yerden kesilen Yeşiller Partisi yeniden yere basmaya başlar.