1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

230709 Duden

24 Temmuz 2009

Kullanılan dil zaman içinde değişir, bazı kelimeler kullanılmaz olur ya da dile yeni sözcükler yerleşir. Dünyanın bütün dilleri gibi Almanca da zamanla değişiyor, dile İngilizce kökenli yeni sözcükler ekleniyor.

https://p.dw.com/p/IwU0
Fotoğraf: bilderbox

Yeni bir kelimenin anlamını, yazılışını, hatta okunuşunu öğrenmek için başvurulan kaynakların başında ise merkezi Mannheim’da olan Duden Yayınevi’nin hazırladığı sözlük ve imla kılavuzları geliyor. Duden Sözlük ve İmla Kılavuzu’nun 25. Baskısı geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı. Deutsche Welle’den Benjamin Wüst’ün haberi...


Duden’in yeni baskısı çıktı


Almanca’da kullanılan yeni sözcüklerin anlamı veya yazılışını bilmiyorsanız, başvurabileceğiniz kaynakların başında Duden yayınevi tarafından hazırlanan sözlükler ve imla kılavuzları geliyor. Duden’ın sözlük ve imla kılavuzunun 25'inci baskısı, 5 bin yeni sözcük içeriyor. Sözlükte yaklaşık 135 bin kelime, 500 bin civarında örnek, sözcüklerin anlamlarına, nasıl hecelendiğine ve okunduğuna ilişkin açıklamalar ile dil bilgisi yer alıyor. Duden Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Werner Scholz Stubenrecht, sözlükteki yeni sözcüklere şu örneği veriyor:

Der neue Duden, 25. Auflage quer
Fotoğraf: Duden

Bir yaz masalı- 2006 Dünya Şampiyonası’nda ortaya çıkan bir sözcük. Duden’ın bir önceki baskısı için biraz geç kalan bu sözcük yaz ve masal gibi olumlu anlamlar içeriyor. Çok güzel bir tanımlama. Yeni sözcükler içinde en çok hoşuma giden bu oldu.

Sözlükte hangi kelimelerin yer alacağına yayın kurulu karar veriyor. Kelimelerin seçiminde en önemli kriter, bir sözcüğün hangi sıklıkla kullanıldığı. Yayın ekibinde yer alanlar geçmişte düzenli olarak gazete, dergi ve kitapları okuyarak, kelimelerin hangi sıklıkla kullanıldığını not ediyordu. Scholz Stubenrecht, artık bu işin bilgisayar aracılığıyla yapıldığını belirtiyor: “Artık bütün dergi ve kitaplarla ilgili çalışmaları elektronik ortamda yapabiliyoruz. Bu şekilde kolaylıkla istatistiksel incelemelerde bulunabiliyor ve çok sık kullanılan sözcükleri tespit edebiliyoruz. Bunlar da Duden’da yer almaya aday kelimeler arasına giriyor.”


Hangi dillerden sözcük geliyor?

Duden sözlüğü, günlük dilde kullanılan, Almanca’ya yerleşen sözcükleri içeriyor. Bu sözcükler arasında Japonca, İspanyolca ve özellikle de İngilizce kökenli kelimeler bulunuyor. Sayısı giderek artan İngilizce kökenli sözcükler karşısında dil bilimciler Almanca’nın gelişiminden kaygı duyuyor. Genel Yayın Yönetmeni Scholze-Stubenrecht, bu endişelerin Duden yayın kurulunda da gündeme geldiğini belirtiyor:

“Yeni kelimelerden hangilerinin kullanıldığını, hangi kaynaklarda yer aldığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bunu belirledikten sonra bu sözcük artık dile yerleşmiştir, sözlükte aranabilir diyoruz. Bu sözcüğün ne anlama geldiği, nasıl telaffuz edildiği ve yazılışı merak edilebilir. Bu bilgilerin de Duden sözlüğünde yer alması gerekiyor. Ancak bu, kelimenin mutlaka kullanılacağı anlamına gelmiyor.”


Alman Dil Kurumu’na ihtiyaç var mı?

Duden Yayınevi kendini Almanca’nın korunması için çaba gösteren bir kurum olarak değil, Almanca hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenlere sunulan bir araç olarak görüyor. Bazı dil bilimciler, bunun yetersiz olduğu kanısında. Peki, Almanca’nın korunması gerekiyor mu? Almanca’yı yabancı kökenli sözcüklerin etkisinden koruyacak bir kuruma ihtiyaç var mı? Duden Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Scholze-Stubenrecht bu soruya ”hayır” yanıtı veriyor:

“Buna biraz kuşkuyla yaklaşıyorum çünkü bir ülkenin vatandaşlarının hangi kelimeyi kullanıp, hangisini kullanmayacağına kendilerinin karar vermesi gerektiğine inanıyorum. (Yabancı kökenli) kelimelere Almanca karşılık bulunması için Almanya’da da çaba gösteriliyor. Bazı kelimeler kendiliğinden yerleşti, örneğin (İngilizce kökenli) ”Computer”in yanı sıra ”Rechner” sözcüğünün kullanılması yaygınlaştı. Asansörün yanı sıra (İngilizce kökenli) lift kelimesinin de kullanılabilmesinin nasıl bir sakıncası var? Çeşitli seçenekler mevcut. Bir kelime birinin hoşuna gitmiyorsa, kullanması gerekmiyor.”

Benjamin Wüst / Jülide Danışman


Editör: Beklan Kulaksızoğlu