1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanlar bağıştan vazgeçmiyor

Arne Lihtenberg / Deutsche Welle24 Aralık 2008

Küresel ekonomik kriz Almanların tüketim alışkanlıklarını etkiledi, ancak bağış yapma alışkanlıklarında bir değişikliğe yol açmadı. 2008 yılındaki bağış miktarı bir önceki yılla neredeyse aynı seviyede.

https://p.dw.com/p/GLng
Almanlar 2008'de yaklaşık 2 milyar 800 milyon Euro bağışta bulundu
Almanlar 2008'de yaklaşık 2 milyar 800 milyon Euro bağışta bulunduFotoğraf: DW / Kapustina

Noel öncesi Almanya'da tüketicilerin hemen her alanda tasarrufa gittiği gözlenirken, bağışlarda herhangi bir düşüş yaşanmıyor. 2008 yılında Almanlar, çeşitli vakıf, dernek ve partilere yaklaşık 2 milyar 800 milyon Euro bağışta bulundu. Bu, 2007 yılındaki bağış miktarı ile neredeyse aynı seviyede.

Bağış yapmak Almanlar için kriz dönemlerinde dahi vazgeçilemeyecek kadar önemli mi? 12 yıldır bağış konusunda araştırmalar yapan Köln Teknik Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Michael Urselmann, bu konudaki gözlemlerini şöyle anlatıyor: "Bence, bunun en önemli nedeni bağışta bulunan kişilerin belli bir profilinin olması. Bağış yapanların genelde yaşlı insanlar olduğunun bilinmesi gerekiyor. Yarısından fazlası 60 yaşın üzerinde."

"Din faktörü önemli"

Prof. Urselmann, yaşlıların genelde ekonomik krizlerden daha az etkilendiği ve "işini kaybetme endişesini" daha az yaşadığı için kriz döneminde de bağış yapmaktan çekinmediğini belirtiyor. Urselmann, memurları da bu gruba dahil ediyor. Almanya'da bu bu yıl kişi başına düşen bağış miktarı 102 Euro olarak hesaplandı. Bu, geçtiğimiz yıla göre 5 Euro daha az. Peki, Almanları bağış yapmaya iten etkenler neler? Prof. Michael Urselmann, "bağış yapmanın Hristiyanlar için çok doğal bir davranış olması tabii ki önemli. Nitekim İncil'de "onda birini ver" diye bir ibare var" sözleriyle din faktörünün oynadığı role dikkat çekiyor.

Prof. Urselmann, dini nedenlerin yanı sıra, bağışta bulunanların beslediği minnet duygularının da önemli olduğunu dile getiriyor ve örneklendiriyor: "Eğer birisi, örneğin başına gelen bir kaza sonrası Kızıl Haç'ın ambulansı ile kurtarılmışsa, teşekkür etmek amacıyla bu kuruma bağışta bulunabiliyor."

Alman yasaları uyarınca ister serbest meslek erbabı olsun ister maaşlı bir çalışan, ister emekli aylığı alsın, isterse sosyal yardım; bu ülkede yaşayan her yetişkin vergi mükellefi olaka kabul ediliyor ve her yıl vergi beyannamesi vermesi gerekiyor. Ancak yıl içinde yapılan çeşitli masrafların vergi matrahından düşürülmesi mümkün. Bu kapsamda, makbuz karşılığında hayır kurumları, dernek, vakıf ya da siyasi partilere yapılan bağışları vergi beyannamesinde "gider" olarak göstermek mümkün. Prof. Urselmann'a göre, bu da vergi mükelleflerini, özellikle de ortalamanın üzerinde bir geliri olanları bağışta bulunmaya teşvik eden bir neden.

Bağış toplayanlar Noel'de bayram ediyor

Almanlar'ın bağış eğilimlerini 12 yıldır araştıran Prof. Urselmann, kendi geleceğini güvence altına almak isteyenlerin de bağışta bulunduğuna dikkat çekiyor. Urselmann, bunu bir örnekle açıklıyor: "Örneğin ben, dağlarda koruculuk ve kurtarma faaliyetleri yürüten bir derneğe bağışta bulunuyorum. Birgün dağlara çıktığımda başıma birşey gelir ve örneğin bacağımı kırarsam, o zaman daha önce bağış yaptığım derneğin beni kurtaracağını bildiğimden, içim çok daha rahat oluyor."

Almanya'da yaklaşık olarak 40 bin yardım kuruluşu ile 14 bin vakıf, vatandaşların bağışta bulunarak kendilerini desteklemesini bekliyor. Özellikle Noel, en çok bağış yapılan dönem. Derneklerin ve vakıfların çoğu, bağışlardan sağladıkları gelirin yarısını bu dönemde elde ediyor.

Spendenbüchse Brot für die Welt
Fotoğraf: AP
UNICEF verliert laut Medienberichten das Spendensiegel des DZI
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Spenden Sammelaktion für Erdbebenoper in China 2008
Fotoğraf: DW