1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

140510 Merkel Krise

15 Mayıs 2010

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan Kuzey Ren Vestfalya eyalet seçimlerinde büyük hüsran yaşayan Hrıstiyan Demokrat Parti (CDU) genel başkanı Angela Merkel, Avrupa'da da Euro krizi nedeniyle sıkıntılı bir dönemden geçiyor.

https://p.dw.com/p/NOxz
Fotoğraf: AP

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başında son günlerde bir değil bin bir dert var. Merkel bir yandan basından yükselen yoğun eleştirilerle ve koalisyon partneriyle yaşadığı anlaşmazlıklarla uğraşırken, diğer yandan da mali krizin etkileriyle başa çıkmaya çalışıyor. Tüm bunlara euronun geleceğinin Yunanistan'da yaşanan kriz nedeniyle tehlikeye düşmesinin eklenmesiyse, Merkel'in dertlerine adeta tuz biber ekti.

Almanya’nın Aachen kentinde her yıl verilen Uluslararası Şarlman Ödülü töreni sırasında söz alan Angela Merkel şunları kaydetti: "Bu Avrupa'nın 1990 yılından, hatta 53 yıl önce imzalanan Roma Antlaşması'ndan beri karşılaştığı en büyük sınav. Bu bir hayatta kalma sınavı. Bu sınavı başarmak zorundayız. Eğer başaramazsak yaşanacakları hesap etmek mümkün değil."

10 yılın en kötü sonucu

Yapılan kamuoyu yoklamaları koalisyon partileri CDU ve Hür Demokrat Parti FDP'nin hızla kan kaybettiğini gösteriyor. Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin düzenlediği ankete göre hükümeti oluşturan CDU ve FDP'nin toplam oy oranı ancak yüzde 39'da kalıyor. Kamuoyu araştırma kurumu "Infratest dimap"ın anketiyse, şu anda genel seçimlere gidilse CDU'nun ancak yüzde 32, FDP'ninse yüzde 7 oranında oy alabileceğini ortaya koyuyor. 2009 yılında yapılan genel seçimlerde CDU oyların yüzde 33,8'ini FDP ise yüzde 14,6'sını almıştı.

Hrıstiyan Demokrat Parti geçtiğimiz hafta sonu en kalabalık eyalet Kuzey Ren Vestfalya’da yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde büyük bir hüsran yaşamıştı. Merkel'in partisi seçimlerde son 10 yılın en kötü sonucunu elde ederek 2005 seçimlerine kıyasla yüzde 10 dolayında oy kaybetti. Seçimlerin ardından kameraların karşısına çıkan Almanya başbakanı oldukça yorgun gözüküyordu. Merkel'in gözlerinin altındaki morluklar ve her zamanki kendinden emin tavrının yerinde yeller esmesi de gözlerden kaçmadı. Angela Merkel seçim sonuçlarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Uzun uzadıya söylenebilecek bir şey yok. Buruk bir yenilgi yaşadık ve seçim hedefimiz olan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde bir Hrıstiyan Demokrat-Hür Demokrat Parti koalisyonu oluşturma hedefimize ulaşamadık."

Merkel sözlerini, başında bulunduğu hükümete yönelik bir eleştiriyle sürdürdü: "Bu noktada federal hükümetin çalışmalarıyla ilgili sadece şunu söylemek istiyorum: İlk aylarda Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki hükümete destek olmak yerine daha çok köstek olduk."

Vergi indirimi projesinden vazgeçildi

Merkel bu açıklamayla neredeyse eş zamanlı olarak, geçen yılın Ekim ayında işbaşına gelen İkinci Merkel Hükümeti'nin en büyük projesi olan vergi indirimi konusunu da rafa kaldırdı. Bu şekilde büyük beklentilerle işbaşına gelen Hrıstiyan Birlik-Hür Demokrat Parti koalisyonunun izlediği siyasi plan da büyük darbe almış oldu.

Ancak Almanya başbakanı sadece iç politikayla ilgili verdiği kararlarla ilgili olarak eleştirilmiyor. Merkel Yunanistan'a yönelik acil yardım paketiyle ilgili olarak uluslararası toplumda büyük eleştirilere maruz kaldı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Sigmar Gabriel, Merkel'in yardım paketiyle ilgili tereddüdünün faizlerin yükselmesine ve bundan spekülatörlerin kâr etmesine neden olduğu açıklamasını yaptı.

Gabriel şöyle konuştu: "Federal Almanya Cumhuriyeti hiçbir şey yapmayan hükümeti nedeniyle çok güç bir duruma düştü. Şimdiye kadar Avrupa siyasetinin motoru konumundaydık. Ekonomik anlamdaki kilit konumumuzu hâlâ koruyoruz. Ancak Sayın Merkel geçtiğimiz aylarda bu kilit fonksiyonumuzu finans piyasası kurallarını uygun şekilde değiştirmek, spekülasyonlarla mücadele etmek ve karşı karşıya olduğumuz mali yüklerin sürekli olarak vergi mükelleflerinin sırtına bir yük olarak binmesini engellemek için kullanamadı."


© Deutsche Welle Türkçe


Bettina Marx / Çeviri: Banu Ertek


Editör: Nihat Halıcı