Almanya Güvenlik Konseyi'ne veda ediyor

Berlin hükümeti, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısında köklü bir reform hareketi gerçekleştirilerek daimi üyelerin sayısının artırılması ve yeni koltuklardan birininin de kendisine ihdas edilmesi için büyük çaba harcıyor. Almanya’nın BM nezdindeki daimi büyükelçisi Gunter Pleuger, ülkesinin Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasına girmesi için en fazla çaba gösterenlerin başında geliyor. Pleuger son 24 ayın bilançosunu şu sözlerle özetliyor:

„Almanya’nın geçen iki yıl içinde Güvenlik Konseyi’nde sağlam ve tutarlı bir bir politika izlediğine inanıyorum.“

Irak tartışmaları

Pleuger’e göre bu süre içinde özellikle Irak’la ilgili yaşanan tartışmalar, hem dünya politikası hem de Konsey’in imajı açısından büyük bir öneme sahipti:

„Son iki yıl içindeki en önemli olay, hiç kuşku yok ki Irak’la ilgili tartışmalardı. Bu tartışmalar çok hararetli ama aynı zamanda oldukça ciddi bir şekilde yapıldı. Tüm üyeler ‚savaş ya da barış’ arasında bir tercih yapılacağının ve BM’in inandırıcılığının sözkonusu olduğunun bilincindeydiler.“

Yaşanan tüm olumsuzluklara ve ABD’nin BM’i Irak konusunun büyük ölçüde dışında bırakmasına rağmen, Pleuger, yine de teşkilatın öneminden birşey yitirmediği kanısında:

„Tam tersi bir durum ortaya çıktı. BM, eğer Afrika, Ortadoğu ya da Balkanlar’da devreye girmeseydi, bugün dünya olumsuz anlamda çok daha farklı olurdu.“

Almanya'ya prestij kazandırdı

Gunter Pleuger, Almanya’nın Güvenlik Konseyi’ndeki iki yıllık geçici üyeliğinin hayli başarılı geçtiği ve bu sayede ülkesinin prestijinin arttığı kanısında. Tabii prestijle birlikte Berlin’in, Konsey’de daimi statüde temsil edilme arzusu da arttı. Bu nedenle de Almanya, BM’in yapısal anlamda köklü bir reforma tâbi tutulmasını en fazla destekleyen ülkelerin başında geliyor. Pleuger şöyle konuşuyor:

„Reformlar konusunda mümkün olduğunca fazla karar alabilmek için önümüzde yedi aylık bir zaman dilimi var.“

Güvenlik Konseyi'ne yeni üye talebi

Pleuger’e göre bu reformların başında da Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip altı yeni üye ile genişletilmesi geliyor. Ardında da tabi ki Almanya’nın Konsey’deki yeni daimi üyelerden biri olarak seçilmesi… Bunun için de Almanya’nın 191 üye ülkeden üçte ikisinin desteğini alması gerekiyor. Gunter Pleuger, dünya sahnesindeki iki yıllık „çıraklık ve kalfalık“ döneminin ardından, Almanya’nın „ustalık“ belgesini alma olgunluğuna ulaştığı kanısında. Üstelik başta İtalya olmak üzere, bu konuda daha aşılması gereken pekçok engel bulunmasına rağmen. Pleuger,„Tabi ki BM’de reform hareketlerini engellemenin pekçok yolu ve yöntemi var. Ancak biz de bunların neler olduğunu gayet iyi biliyoruz” diye konuşuyor.