Almanya gayrımenkul piyasasının yeni devleri
2 Mayıs 2005
Almanya’nın Frankfurt şehrindeki bankacılık merkezinin kenarında Lone Star Capital Group adlı fazla tanınmayan bir şirket. Texas, Dallas merkezli Amerikan şirketi, ana çalışma alanı olarak Kuzey Amerika’daki büyük kurumsal emeklilik fonlarını temsil ediyor. Almanya’daki hedefi ise Alman emlaklarını yok pahasına satın almak. Hem de altı daireli küçük evler ya da tek bir alışveriş merkezini değil, bankaların kredi riski nedeniyle geri çevirdikleri büyük gayrimenkul paketlerini. Almanya’da 2004 yılı başında doğan bu yeni piyasada Lone Star, Cerberus, Fortress gibi şirketler büyük karlar elde ediyor.
6 milyar 100 euroluk kaynak
Lone Star şirketinin Almanya kolu başkanı Karsten von Köller başarılarını şöyle özetliyor: ‘’Son 15 ayda piyasada önemli bir paya ulaştık, riskli krediler piyasasında 6 milyar 100 milyonluk kaynağı kendimize çektik. Ancak riskli krediler piyasasına olan ilgimiz sürüyor. Bu piyasadaki baskın konumumuzu, öncü rolümüzü sürdürmek ve işlerimizi daha da büyütmek istiyoruz.’’
Geri dönmeyen krediler
Bankacılık alanındaki uzmanlar geri ödenmeyen kredi tutarının 300 milyar euroyu bulduğunu belirtiyor. Köln’deki Alman Ekonomi Enstitüsü’nden Prof. Michael Hüther, Alman bankalarının özellikle 90’lı yıllarda geri dönmeyen krediler nedeniyle büyük yük altına girdiklerini, bu kredilerin dağ gibi yığıldığını ve krize yol açtığını belirtiyor. Ancak Alman bankaları için yük olan bu durum, yabancı yatırımcılar için büyük fırsatlar anlamına geliyor, kredi devralımı yoluyla büyük gelir sağlanabiliyor.
Peformans meselesi
Ancak Almanya’da bankaların rekabet gücünü yitirmeleri ve defterlerini temizleyebilmek için geri alamadıkları kredileri yabancılara satmak zorunda kalmaları aslında ekonomideki kötü durumu yansıtsa da Profesör Hüther’e göre olumlu bir yönü de var: ‘’Bunun arkasında yabancı yatırımcıların, Almanya’da durumu tersine çevirmenin mümkün olduğu ve bunda başarılı olunabileceği düşüncesi var. Çünkü aslında temelde şunu düşünüyorlar: Burada birşey satın alan kişinin kredi değerlendirmesindekinden daha iyi bir performans gösterebileceği.’’