Almanya terör şüphelilerini listeliyor

Almanya’da Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ve eyaletlerin içişleri bakanları, uzun yıllardır tartışılan Terörle Mücadele Sicili Veri Tabanı oluşturulması konusunda anlaşmaya vardı. Terörle mücadele önlemleri kapsamında alınan karara ilişkin bilgi veren Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein, bunun terör şüphelilerinin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayacağını dile getirdi. Federal İçişleri Bakanı Schaeuble de vakit geçirmeden konuyla ilgili yasa tasarısını sunacaklarını dile getirdi.

Oluşturulacak veri tabanında, şüphelilerin mensup olduğu din ve çıktığı yurtdışı seyahatleri gibi ayrıntılara yer verilmesi planlanıyor. Ancak özellikle dinle ilgili bilgilere yer verilmesi ülkede tartışmalara neden oluyor. Hristiyan Birlik partilerine göre kuşkulu kişilerin hangi dinin mensubu oldukları bilgisine de yer verilmesini istiyordu. Nedeni de son terör girişimlerinde ele geçirilen zanlıların dini kimliklerinin öne çıkarılması.

Almanya’da güvenlik eyalet bazında sağlandığı için her eyalet kendi güvenlik bilgilerini topluyor. Ayrıca federal düzeyde çalışan kurumlar var. Bu yetki dağılımı sonucu, 37 farklı veri tabanı bulunuyor ve bunların bir çoğu yerel olarak kullanılıyor. Her eyaletin emniyet müdürlüğü ile Anayasayı Koruma Dairesi, ayrıca Federal Anayasayı Koruma Dairesi, Dış ve Askeri İstihbarat Servisleri bu tür bilgileri toplayabiliyorlar.

Bilgilerin birleştirilmesi hedefleniyor

Şimdi yapılmak istenen tüm bu bilgilerin ortak bir tabanda bir araya getirilmesi. Şimdiye kadar bunun yapılmamasının nedeni Alman hukuk sisteminde istihbarat servisleri ile emniyetin ilkesel olarak birbirinden ayrılması idi. Bu ilke, Nazi dönemine dayanıyor. İstihbarat servisleri ile polis güçlerinin ortak çalışması, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da düzenin kurulması sırasında işgal güçleri tarafından engellenmişti.

Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ise bu ilke yürürlükten kaldırılmadan terörle mücadele için bilgi alışverişinin sağlanabileceği görüşünde. Schaeuble bu konuda şöyle diyor: “Kuşkusuz partner kurumlardan gelen bilgilerin gizliliği ilkesi geçerli olacak. Bu ayrıntıya girildiğinde belki biraz zor görünüyor ama, sorumlu kurumların güvenliği sağlamak için gerekli bilgilere ulaşabilmeleri şart.”

Bu konu, 11 Eylül saldırılarından sonra da Alman kamuoyunda tartışılmıştı. Anayasa Mahkemesi, o zaman polisin ve gizli istihbarat servislerinin birbirlerinin veri tabanının kullanamayacakları kararına varmıştı. Gerekçe olarak da istihbarat bilgilerinin kuşkulara dayalı olduğu, eylemsel sorumluluğun ise güvenlik güçlerinin alanına girdiği ve bu ikisinin birbirinden kesinlikle ayrılması gerektiği belirtilmişti. Şimdi Terörle Mücadele Sicili ile yapılmak istenen de bu iki düzeyin birleştirilmesi.

Sistem tartışmalı

İçişleri bakanları güvenlik konusunda sorumluluklarını yerine getirebilmek için her yetkilinin her an ulaşabileceği bir bilgi bankasına öncelik veriyor. Muhalefet partileri ise kuşku üzerine toplanan bilgilere herkesin ulaşmasını sadece kuşkunun eyleme dönüşmesi noktasında uygun görüyorlar. Uzmanlar da her türlü bilginin toplanmasının içinden çıkılması imkansız bir veri mezarlığı yaratacağını ileri sürerken, güvenlik güçleri özellikle terörle mücadelede zamanla yarıştıklarını belirterek her an her bilgiye ulaşmayı istiyor.