Almanya ve İtalya anayasadan taviz vermeyecek

Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve İtalyan meslektaşı Silvio Berlusconi Berlin’de tam bir kararlılık sergilediler. Brüksel'de Cuma ve Cumartesi düzenlenecek AB zirvesinde, Bakanlar Konseyi’nin gelecekte alacağı kararlarda oy ağırlıklarının nasıl dağılacağı konusunda ödün vermeyecekler. Almanya ve İtalya, bu konuda anayasa taslağını hazırlayan Avrupa Konvansiyonu’nun önerisini destekliyorlar.

Tasarıda, Bakanlar Konseyi’ndeki nitelikli oylamalarda bir kararın kabulü için çoğunluğu oluşturan ülkelerin nüfus toplamının Avrupa Birliği’ni nüfusunun asgari yüzde 60’ına tekabül etmesi yeterli görülüyor. Özellikle İspanya ve Polonya ise, üç yıl önce kabul edilen ve nüfusu daha fazla olmasına karşın Almanya’nın oy ağırlığının 29, İspanya ve Polonya’nın ise yüzde 27’şer olarak belirlendiği Nice anlaşmasına sadık kalınmasında ısrarlılar. Almanya Başbakanı Schröder, dünkü buluşmada bu tartışmalı konunun pazarlığa açık olmadığını bildirdi:

"Meslektaşım Berlusconi ile komisyonun, siyasi yeteneğini kullanabilmesi için aritmetiğinin nasıl biçimlenmesi gerektiği konusunda görüşbirliği içindeyiz. Dönem Başkanı İtalya’nın oy ağırlıkları meselesine de aynen Almanya gibi bakmasından ayrı bir mutluluk duydum. Bu konuda Avrupa Konvansiyonu’nda benimsenen sonuca sadık kalınması gerekir. Bizim açımızda bu mesele, ödün verebileceğimiz bir konu değildir.”

İtalya’nın birşeyler yapması gerekli

Avrupa Birliği Dönem Başkanı olarak Silvio Berlusconi’nin şimdi hakem rolüne soyunması ve zirveye kadar süratle bir çözüm için birşeyler yapması gerekiyor. Bu bağlamda, Schröder’in İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar ile yapacağı görüşme de önemli. İtalya Başbakanı, olmazsa bazı anlaşmazlık konularının ileriye ertelenebileceğine açık kapı bırakarak şöyle dedi:

”Avrupa’nın hareket serbestisini artıracak, karar mekanizmalarını güçlendirecek bir aayasa anlaşması mutlaka çok önemli. Her noktaya, sonuç ne olursa olsun, gözü kapalı onay vermek istemiyoruz. Arzumuz, Birliğin hareket ve karar yeteneğini mümkün kılacak iyi bir anlaşma. Umarım Brüksel’de bu hedefe ulaşabiliriz.”

Cuma günkü zirvesi başarısızlıkla noktalanırsa, geriye pek zaman kalmıyor. Çünkü Birliğin siyasi mihenk taşı olması hedeflenen Avrupa Anayasası’nın Mayıs ayında on yeni üyenin katılımından ve de Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce onaylanması şart.