1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya ve İtalya, Libya kararından memnun

Bernd Riegert / DW12 Ekim 2004

Libya’ya uygulanan ambargonun 18 yıldan sonra kaldırılması, Libya’nın önemli ticari ortakları İtalya ve Almanya’yı da sevindirdi. Libya ile AB arasındaki ilişkinin normale dönmesinde en önemli rolü ise AB Komisyonu’nun yakında görevi bırakacak olan İtalyan Başkanı Romano Prodi oynadı. DW’den Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/Ab6b
Libya lideri Muammer Kaddafi de AB'nin ambargoları kaldırmasından memnun...
Libya lideri Muammer Kaddafi de AB'nin ambargoları kaldırmasından memnun...Fotoğraf: AP

AB Komisyonu’nun görevi yakında sona erecek Başkanı Romano Prodi, görevde olduğu beş yıl süresince, AB ile Kuzey Afrika arasındaki ilişkinin iyileşmesine çalıştı. Prodi, bir İtalyan olarak Libya ile farklı bir bağa sahip. Libya, 1941 yılına kadar İtalya’nın sömürgesiydi. Akdeniz’in bu iki ülkesi arasında tarihten gelen bir ilişki var.

Prodi, bu yıl Nisan ayında Libya lideri Kaddafi’yi Brüksel’de karşıladığında, yıllardır üzerinde çalıştığı eserini de tamamlamış oldu. AB’nin yıllardır terörist yuvası olmakla suçladığı Libya ile ilişkilerini normalleştirmesine az bir süre kaldı. Avrupalılar’ın gözünde Kaddafi, tamamen değişti. Bir yıl önce terörizme karşı olduğunu açıkladı ve daha birkaç yıl öncesine kadar sürdürdüğü, kitle imha silahı programlarına son vereceğini duyurdu.

Mülteci sorunu

İtalya, Libya ile yasadışı yollardan İtalya’ya gelmek isteyen mülteciler konusunda işbirliği yapmak istiyor. Neredeyse hemen hemen her gün Libya kıyılarından İtalya’ya doğru, mültecileri taşıyan bot ve gemiler yola çıkıyor. Bir çoğunun hedefi İtalya’nın Lampedusa adası. Ancak Berlusconi hükümeti, kısa bir süredir kendisine sığınan çoğu siyah Afrikalı mülteciyi Libya’ya geri gönderiyor.

Libya’da, İtalya’nın yardımıyla mülteciler için bir kamp inşa ediliyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği temelde onayladığı bu kampı kontrol etmek istiyor. BM, mültecilerin denizde boğulmaları yerine güvenli bir kampta olmalarının daha mantıklı olduğunu savunuyor.

İtalya, Libya’ya uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasından yararlanmayı planlıyor. İtalyanlar, Libya’ya devriye botları satıp, bunlar sayesinde yasadışı göçmenlerin Libya açıklarında yakalanabilmesini hedefliyor. Bununla ilgili anlaşmalar kısa bir süre önce imzalandı. AB ülkeleri ekonomi alanında da petrol ve doğalgaz zengini Libya’ya ilgi duyuyor. Libya petrol ihracatının yüzde 90’ını İtalya, Almanya ve Fransa’ya yapıyor. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile Libya lideri Muammer Kaddafi geçtiğimiz hafta Libya’dan İtalya’ya doğalgaz taşıyacak 500 metre uzunluğunda bir boru hattının açılışını yaptı.

Almanya’yla ilişkiler

Kaddafi, PanAm havayollarına ait bir uçakla, Berlin’deki La Belle distoketiğine düzenlenen terör saldırılarının sorumluluğunu kabul ederek Avrupa ile yakınlaşmayı başardı. Terör saldırıları kurbanların yakınlarına tazminat ödemeyi ve olayda sorumluluğu olan ajanları teslim etmeyi kabul etti. Nitekim, La Belle kurbanları için öngörülen taznimatın ilk taksidi olan 35 milyon dolar, birkaç gün önce havale edildi.

Almanya Başbakanı Schröder, Cuma günü Kaddafi’nin Sahra’daki çadırının konuğu olacak. Schröder’e beraberinde ekonominin önde gelenlerinden oluşan bir heyet de eşlik edecek. ABD, İngiltere ve diğer ülkeler de Libya lideri ile ticaret yapmayı umud ediyor. Ancak bu olumlu tabloya gölge düşüren bir gelişmeyi unutmamak gerekiyor.

Beş Bulgar hemşire ile Filistinli bir hastabakıcı, 400 çocuğa AIDS hastalığı bulaştırdıkları iddiasıyla Libya’da idama mahkum edildi. AB, Libya yönetiminden kararı bir kez daha gözden geçirmesini istedi. Kararın iptali, Libya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması için öne sürülen koşullardan biri değildi. Polonya Dışişleri Bakanı Wlodzimirz Cimoszewicz bu zor durumu şu sözlerle özetliyor: “Bulgar hemşireler için endişe ediliyor, ancak radikal bir değişiklik yapan Libya’yı kabul etmekten başka çare de yok."