TÜR 0510 Merkel Westerwelle

Almanya'da, Hrıstiyan Birlik Partileri’yle Hür Demokrat Parti arasında çetin pazarlıklara sahne olması beklenen koalisyon görüşmeleri Pazartesi günü (05.10.2009) başlıyor. Son hazırlıklarını tamamlayan taraflar arasında politikaların uyumlaştırılmasının yanı sıra bakanlıkların paylaşımı konusu da en kilit konuların başında yer alıyor. Ancak bunun “zoraki bir evlilik” olmadığına dikkat çekiliyor ve tarafların uzlaşma sağlamasının ardından göreve başlayacak yeni hükümetin istikrarlı ve güçlü olabileceğinin altı çiziliyor.

Görüşmeler ne kadar sürecek?

Önümüzdeki dört yıl boyunca muhafazakârlar ve liberaller tarafından yönetilecek olan Almanya’da dikkatler koalisyon görüşmelerine çevrildi. Koalisyon görüşmeleri ne kadar uzun sürerse sorunlar o kadar büyük demek. 1976 yılında Helmut Schmidt liderliğindeki hükümetin kurulabilmesi için Sosyal Demokrat Parti’yle Hür Demokratlar 73 gün görüşerek rekora imza atmıştı.

Hrıstiyan Birlik Partileri, Hür Demokrat Parti’yle koalisyon görüşmelerini bu ay içersinde bitirmeyi hedefliyor. Liberallerin lideri Guido Westerwelle ise görüşmenin ne kadar süreceğine odaklanılmaması gerektiğini söyleyerek koalisyon hükümetini, “uzun vadeli ve yasama dönemini aşacak özelliklere sahip siyasi bir proje” olarak tanımlıyor. Westerwelle, “Almanya’nın önümüzdeki 15, hatta 20 yılını şekillendirecek temellerin oluşturulmasını istediklerini” söyledi.

Merkel-Westerwelle dostluğu

Sosyal Demokratlar ile dört yıl devam eden zorlu bir koalisyon hükümetinin ardından yeni bir ortakla kurulacak hükümete liderlik etmeye hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel da aynı görüşte. Zira Merkel, birlikte çalışmaktan memnuniyet duyacağını söylediği Westerwelle ile 1990 yılından bu yana arkadaş.

Merkel, Westerwelle’nin güvenilir, öngörülebilir ve ketum olduğunu söylüyor. İkili “İdeal koalisyon ortakları olarak tanımlanıyor” ve Westerwelle de Merkel ile aynı hükümette yer alıyor almaktan memnun: “İyi özel ilişkilerimiz ve iletişim tarzımız sayesinde iyi bir siyaset için çok sağlam bir zemin oluşturacağımızdan hiç şüphem yok.”

Ancak her ne kadar taraflar birçok konuda benzer siyasi yaklaşımlara sahip olsalar da Merkel’in da dediği gibi koalisyon hükümetleri “Aşk evlilikleri” gibi değildi.

Bakanlıkların paylaşımı en can alıcı konuların başında yer alıyor. “Bild Am Sonntag” gazetesinin haberine göre Merkel, özellikle Maliye Bakanlığı koltuğunu kendi partisine istiyor. Hatta Hessen Başbakanı Roland Koch’un federal kabinede yer almasını istediği belirtildi. Koch ise bu iddiayı yalanladı.

Ciddi görüş ayrılıkları

Ayrıca müstakbel koalisyon ortaklarının bir dizi konuda ciddi görüş ayrılıkları var. Her iki taraf vergi indiriminden yana. Ancak Hür Demokratlar seçimlerden hemen sonra bu adımın atılması gerektiğini savunurken, Hrıstiyan Demokratlar bu konuda daha temkinli. Zira bütçe açığının kapatılması Merkel’in öncelikleri arasında yer alıyor. Yine iç güvenlik konusu tarafların görüş ayrılıklarının derinleştiği konuların başında yer alıyor. Hür Demokratlar, büyük koalisyon hükümeti döneminde teröre karşı yürürlüğe sokulan yasal düzenlemelere karşı durarak internet denetimini öngören yasayı Anayasa Mahkemesine götürmüştü.

Yeni koalisyon hükümetinde kimin aşçı kimin garson olacağı seçimlerden önce bir hayli tartışılmıştı. Merkel, “tabi ki aşçı olmak isterim” derken Westerwelle şu değerlendirmeyi aktarmıştı: “Bizde ocağın başında sadece kadınlar değil erkekler de duruyor. Ben çok iyi yemek pişiriyorum. Angela Merkel da bunu biliyor. Ayrıca bugüne kadar benim pişirmemden dolayı hiç rahatsızlık duymamıştı.”


Derleyen: Değer Akal (DW/AP/dpa)

Editör: Nihat Halıcı