Almanya'da çalışanlar zam bekliyor

Almanya’da ekonomik canlanma kendini iyice hissetirmeye başladı. Ücretli kesim de canlanmadan pay almak istiyor. Sendikalar, 2007 yılındaki toplu sözleşme görüşmelerinden ümitli. Koalisyon hükümetinin Sosyal Demokrat kanadı da sendikalara ücret zammı için destek veriyor. Ücretlilerin canlanmaya ortak edilmesi gerektiğini söyleyen Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Hubertus Heil, “Ekonominin yüksek oranda büyüdüğü bir ortamda kârlarını katlayarak arttıran branşların bu gelişmeyi ücretlere de yansıtması gerekir“ diyor.

Ücret zammının ne olduğunun adeta unutulduğunu düşünenler arasında Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Franz Müntefering de var. Müntefering, Bild gazetesine verdiği demeçte, “Ücretlerin inişten çıkışa geçme zamanı geldi“ derken, parti Genel Başkanı Kurt Beck de ücret artışının konjonktürü destekleyeceğini dikkat çekiyor.

Beck’in görüşleri şöyle: “Ücretlere uygun oranda zam yapılması işçinin satın alma gücünü arttırıp reel gelir aşınmasını telafi eder. Şimdiye kadar bu mümkün olmuyordu. Ama şimdi talep artışından kaynaklanan konjonktürel düzelmenin desteklenmesi gerekir.“

Hristiyan Birlik kuşkulu

Koalisyon hükümetinin Hristiyan Birlik kanadı ise ekonomik canlanmaya uygun zam taleplerini kuşkuyla karşılıyor. Partinin ekonomi politikaları uzmanı Laurenz Meyer “ölçüyü kaçırmama“ uyarısında bulunarak “Yüksek zam yapacak durumda olmayan orta ölçekli işletmelere zam kervanına katılmama imkanı tanınmmalıdır“ diyor.

Muhalefetteki Hür Demokratlar da işçinin daha fazla kazanması gerektiğini söylüyor, ama ücret zamlarının uygun yöntem olmadığını savunuyorlar. Parti Genel Sekreteri Dirk Nebel, devletin iş gücü maliyetini arttırıcı uygulamalarına son verilmesini istiyor.

Nebel, “Herşeyden önce istihdam piyasasına zehir etkisi yapan katma değer vergisi artışından vazgeçilmeli, emeklilik sigorttası primleri gerektiğinden fazla arttırılmamalı, işsizlik sigortası primleri düşürülüp, çalışanlardan kesilen para sahiplerine iade edilmeli“ diyor.

“Yatırım payı“ uygulaması

Çalışanların ücretlerinden yapılacak kesintiyle çalıştıkları yere ortak edilmeleri de üzerinde hararetle tartışılan bir konu. 1950’li yıllarda ortaya atılan bu formül, bazı işletmelerde uygulanıyor da. Koalisyon hükümeti bu uygulamayı yasalaştırmayı planlıyor. Hristiyan Demokrat Birlik milletvekili Norbert Röttgen, yatırım payının iyi bir şey olduğunu ve sürekli zam taleplerine tercih edilmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor:

“Aksi takdirde rekabet gücümüz azalır. Bu nedenle en akılcı yol işçinin kâra ortak edilmesi olabilir. Belki ceplerine para girmez, ama motive olurlar. Bir işyerinin hisseddarı olmak bambaşka bir ruh halidir. Sadece maddi değil, ama aynı zamanda toplum fikrini içermesi bakımından da önemli olduğu için bu yöntemi gerçekleştirmek istiyoruz.“

Koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar da “yatırım payı“ uygulamasına sıcak bakıyorlar. Ancak işçiden kesilen yatırım payının iflas durumunda yanmaması şartıyla.