1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da çifte vatandaş tartışması

Baha Güngör / DW21 Mart 2005

Alman vatandaşlığına kabul edildiği halde gizlice Türk uyruğuna da sahip olan göçmenlerin durumu, Almanya'da eyalet seçimleri öncesinde yoğun şekilde tartışılıyor. Seçimlerin artık birkaç bin oy farklarla kazanılması, Türk kökenli Alman vatandaşlarının durumuna daha da önem kazandırıyor. DW Türkçe servisi şefi Baha Güngör konuyu Prof. Dr. Faruk Şen ile görüştü.

https://p.dw.com/p/AauV
Alman yasaları çifte vatandaşlığa izin vermiyor
Alman yasaları çifte vatandaşlığa izin vermiyorFotoğraf: AP

Daha önce Alman uyruğuna geçmiş olduğu halde 2000 yılından sonra yeniden Türk vatandaşlığını da alan 50 bin dolayındaki Almanya Türkü ‘çifte vatandaşlığı’ yasaklayan Alman yasalarını ihlal etmiş olmakla kalmayıp aynı zamanda son derece önemli siyasi bir sorun haline de gelmeye başladı. 2000 yılında yapılan yasal değişikliğe göre, Alman olduktan sonra Türk pasaportunu da alanların Almanlığı otomatikman düşüyor. Ancak Türk resmi makamlarının bu şahısların adlarını Alman makamlarına bildirme mecburiyeti bulunmadığından çifte vatandaşlar hakları olmadığı halde Almanya’daki seçimlerde oy kullanabiliyorlar. Seçme hakkına haiz Türk asıllı Almanlar’ın oyları seçim sonuçlarını belirleyebilecek düzeyde. Son genel seçimde Sosyal Demokratlar’ın 6 bin oyluk farkla birinci parti olarak hükümeti kurduklarını hatırlatan muhalefet kanadı 22 Mayıs’taki Kuzey Ren Vestfalya eyalet parlamentosu seçimleri öncesinde, seçme hakkı olmayanlara oy kulandırtılmaması için harekete geçti. Sosyal Demokrat Partili eyalet içişleri bakanı da 2000 yılından sonra çifte vatandaş olanları seçime katılamayacakları hususunda uyarıyor. DW Türkçe servisi şefi Baha Güngör konuyu, Essen’deki Türkiye araştırmalar merkezi direktörü, Prof. Dr. Faruk Şen ile ele aldı.

- 22 Mayıs'ta Kuzey Ren Vestfalya’da seçim var. Özellikle Hristiyan Demokratların, muhafazakarların ilk kez olmak üzere bu eyalette de hükümete gelmeleri söz konusu. Ancak bu seçimden önce tartışılan bir başka konu, Türk kökenli Alman vatandaşlarını çok yakından ilgilendiriyor. Alman vatandaşlığının yanı sıra Türk vatandaşlığına da tekrar kavuşmuş kişiler, oy vermeleri halinde bunların oyları geçersiz sayılacak. Daha doğrusu, bu kişilerin oy verme hakları yok. Bildiğim kadarıyla Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 900 bin Türk kökenli var. Bu doğru mu?

PROF. DR. ŞEN: 900 bin Türk kökenli var, bunların 240 bini de Alman vatandaşlığına geçen Türklerden oluşuyor.

- Peki bu 240 binin içinde Türk vatandaşlığını yeniden almış olanların sayısı belli mi?

PROF. DR. ŞEN: Bu sayıyı hiç kimse bilmiyor. Hakikaten bu sayı ancak Kuzey Ren Vestfalya’daki 4 başkonsolosluktan öğrenilebilir. Hangi Türk vatandaşı Alman vatandaşı olduktan sonra tekrar Türk vatandaşlığını geri aldı? Bu konuda çok spekülasyon var. Tüm Almanya çapında 60 bin kişinin tekrar Türk vatandaşlığına geçtiğinden hareket ediliyor ve Kuzey Ren Vestfalya için tartışılan sayı, 12 bin fakat bunun doğruluğunu bilen yok.

- Faruk Bey, siz 30 yıldan beri bu Kuzey Ren Vestfalya eyaletindesiniz ve Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni yönetiyorsunuz. Gerçekten bu konu seçimlerin iptaline kadar gidecek dramatik sonuçlara yol açabilir mi?

PROF. DR. ŞEN: Hristiyan Demokratlar bu konuda kararlı olursa biraz sorun olabilir, fakat şimdi seçim sonuçları da çok önemli. Kaç farkla bu seçim sonuçlanacak? Hakikaten kimlerin bu nitelikte oy kullandığı ortaya çıkacak. Zira Alman makamları da tam olarak bu konuda bilgi sahibi değil. Kuzey Ren Vestfalya İçişleri Bakanlığı'nın yolladığı mektupta kendilerini bildirmeleri belirtiliyor fakat bu konuda birçok hukukçu da herhangi bir bilgi verilmemesi gerektiğini söylüyor. Onun için bunun tesbiti çok güç. Bunun da etkisiyle Alman vatandaşlığına geçişte gerileme oldu. Alman vatandaşı olmuş birçok Türk de huzursuz oldu. Belki bu nedenle seçimlere katılmama kararı alabilecekler.

- Ama bu, başka açıdan bir dramatik sonuç doğurabilir. Genel seçimler dahil özellikle son Schleswig Holstein eyaleti seçimlerinde, muhafazakar-liberal blok ile sosyal demokrat-yeşil blok arasındaki oy farkları çok birbirine yakın ve Türklerin oyları burada belirleyici olabilecek boyutlarda. Yani Türklerin katılmamaması durumunda, muhafazakarlar çok daha rahat bir şekilde Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin başkenti Düsseldorf’ta iktidara gelebilirler. Öyle değil mi?

PROF. DR. ŞEN: Evet, biliyorsunuz son 2002 seçimlerinde de sosyal demokratlar ile hristiyan demokratlar arasındaki fark 6 bine kadar inmişti ve burada da hepimizin bildiği gibi, Türk kökenli Almanlar büyük ölçüde sosyal demokrat ve yeşilleri desteklediler. Yapılan araştırmalar, Kuzey Ren Vestfalya için de bu gelişmeyi gösteriyor. Bu açıdan, Türklerin katılımı son gelişmeler çerçevesinde bakıldığında, herhalde pek yüksek olmayacak.

- Ama Türk kökenli adaylar var. Bazı partiler Türk kökenli adaylar gösterdiler. Onlar da bir yerde Türklere güvendiler; Türklerin kendilerine oy vermelerini bekliyorlardı. Bu noktada seçimin adaleti tartışılır hale gelmiyor mu?

PROF. DR. ŞEN: Sosyal Demokrat Parti Köln’de Tayfun Keltek’i aday olarak gösterdi. Ben Keltek dışında Türk kökenli aday tanımıyorum. Fakat Türk kökenli Almanların seçimlere büyük bir iştiyakla (şevkle) katılmalarını bekliyorduk. Şimdi, bu son gelişmeler ışığında, seçimlere buradaki kitle çok büyük bir ilgi gösteremeyecek.