1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da 1 Mayıs coşkusu

1 Mayıs 2009

Sendikalar İşçi Bayramı’nı alanlarda kutluyor. Kutlamalar genelde barışçıl bir havada sürerken, Berlin’de 29 polis yaralandı, 12 kişi gözaltına alındı. Bu yıl 1 Mayıs’a küresel kriz damgasını vuruyor.

https://p.dw.com/p/HhoZ
Fotoğraf: AP

1 Mayıs, 100 yıldan fazla bir süre önce İşçi Bayramı olarak kabul edilmişti.

Sekiz saatlik iş günü talebini işverenlere kabul ettirmek için çocukları ve eşleri ile 1 Mayıs 1886'da Chicago kentinde sokaklara dökülen Amerikalı işçilerin protesto gösterisi kanlı sona ermiş ve 6 kişi hayatını kaybetmişti.

1889 Temmuz ayında Paris'te toplanan II. Enternasyonal Kongresi'nde de 1 Mayıs işçi sınıfının mücadele günü olarak kabul edilmişti. O günden bugüne 1 Mayıs varlığını sürdürüyor.

Almanya’da resmi tatil günü olan 1 Mayıs’ta sendikalar yeniden alanlara çıktı. Bu yılki etkinliklere, küreselleşmenin ve krizin etkileri damgasını vuruyor.

Alman toplum tarihçisi Profesör Klaus Tenfelde, 1 Mayıs'ın zaman içinde anlamını yitirdiğini savunarak, geçen yıllar içinde işçilerin anlayışında da değişiklikler olduğunu söylüyor:

“Geçen yıl yaşanan ve bu yıl da devam etmekte olan tehlikeler, işçiler tarafından açıkça duyuldu. Konjonktürel çöküş, istihdamı tehdit ediyor. Bu nedenle işçilerin 1 Mayıs gösterilerinde, bu durum ölçülü bir şekilde dile getirilebilirdi.”

Sendikalar kan kaybetti

Küresel kriz çalışanları tehdit etmesine rağmen Almanya'da sendikalara daha az çalışan üye oluyor. 1991 yılında Alman Sendikalar Birliği (DGB)'nin yaklaşık 12 milyon üyesi vardı ve bu Alman Federal Cumhuriyeti tarihinde ulaşılan en yüksek rakamdı. Ancak sendikalar zamanla gücünü kaybetti ve bugün üyelerinin neredeyse yarısını kaybetmiş durumda. Alman Sendikalar Birliği'nin rakamlarına göre, geçen yıllar içinde 6 milyon 400 bin çalışan sendikalardaki üyeliğini feshetti.

Almanya'da bugün 2 milyon 300 bin üyesiyle Metal İşçileri Sendikası başı çekiyor, hizmet iş kolu çalışanlarının sendikası Ver.di de 2 milyon 200 bin üyesi ile ikinci büyük organizasyon. Son yıllarda üye sayılarını yeniden artırmaya çalışan sendikalar, şimdi ekonomik kriz yüzünden eski üyelerini de kaybederek finansmanlarının zayıflamasından endişe ediyor.

Profesör Klaus Telfelde de geçim sıkıntısı çekenlerin, aidat ödedikleri sendikalardan vazgeçebileceğini belirterek “Üyeler, aslında pek de yapıcı olmayan bir hareketle tepki veriyor. Zira sendikal korumaya ihtiyaç duyacaklarsa, o zaman mali gerekçeleri öne sürmekten kısmen uzak durmalılar. Sendikalar da ödeme yapıyor. Bu da küçümsenmemeli" değerlendirmesini yapıyor.

Uluslararası işbirliği yok

Profesör Klaus Telfelde, küresel krize rağmen uluslararası sendikal işbirliğinin de eksik olduğunu belirterek sendikaların ulusal hareket ettiklerini söylüyor. Kriz nedeniyle bu yılki 1 Mayıs'ın ayrı bir önemi olduğunu belirten Telfelde, sendikaların daha güçlü hareket etmesi gerektiğini de sözlerine ekliyor:

“Sendikaların mücadelesinde başarıya ulaşması, üyelerini bilinçli davranmaya teşvik etmesiyle mümkün olabilir. Bu, gelecekte de böyle olacaktır, yani öncelikli olan haktır.”

Klaus Deuse / Çeviri: Hülya Köylü

Editör: Nihat Halıcı