Almanya'da Büyük Koalisyon'a onay çıktı

Berlin’de müstakbel koalisyonu oluşturan partiler, yasal prosedürleri teker teker yerine getiriyor. Uzun süren müzakerelerin ardından hafta sonu imzalanan koalisyon sözleşmesi, Angela Merkel’in liderliğindeki Hıristiyan Demokrat Birlik, Hıristiyan Sosyal Birlik ve Sosyal Demokrat Parti delegelerinden onay aldı.

Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) başkent Berlin'de düzenlediği parti kurultayında, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile hazırlanan koalisyon sözleşmesi büyük çoğunlukla kabul edildi. Oylamada, 116 delegeden sadece 3'ü sözleşmeye karşı çıktı, bir delege ise çekimser kaldı.

Merkel: Büyük Koalisyon en iyi seçenekti

Almanya’nın ilk kadın başbakanı olarak göreve gelmeye hazırlanan Angela Merkel, parti delegelerine yaptığı konuşmada, seçim sonuçları çerçevesinde en iyi seçenek olduğu için Büyük Koalisyon’da karar kıldıklarını belirterek, 18 Eylül'de yapılan genel seçimlerde istedikleri sonucu alamadıklarına dikkat çekti. Uluslararası alanda da hareket yeteneğine sahip bir hükümet kurulması istediklerini kaydeden Merkel, Türkiye konusuna da değindi.

Merkel, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Birliğin kabul edebilme yeteneğinin de dikkate alınması gerektiğini söyledi. Merkel, “Eğer AB Türkiye gibi büyük bir ülkeyi kabul edebilecek durumda olmazsa, o zaman Türkiye ile imtiyazlı bir ilişki olmalı. Bu her zaman savunduğumuz şey ve bunu koalisyon sözleşmesine de dahil ettik'' dedi.

CSU ve SPD de onay verdi

Hıristiyan Demokrat Birlik’in Bavyera Eyaleti’nde örgütlü olan kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) de Münih ve Karlsruhe kentlerinde yaptıkları kurultaylarda koalisyon sözleşmesini büyük bir çoğunlukla kabul ettiler. Sosyal Demokratlar’da 500’den fazla delege arasında sadece 15 kişi karşı oy kullandı.

Parti kurultayında son konuşmasını yapan Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Birlik partileri ile birlikte hazırladığı koalisyon sözleşmesini savunarak, ''Almanya'yı daha modern, dünyaya açık ve daha demokratik hale getirdik. Almanya'nın imajını geçen 7 yılda iyi hale getirdik, bunu birlikte sürdürebileceğimize inanıyorum'' dedi. Schröder, kaolisyon görüşmeleri sırasında bazı tavizler vermek zorunda olduklarını ise kabul etti.

Bavyera Eyaleti’nde örgütlü olan Hıristiyan Sosyal Birlik’in de onay verdiği Büyük Koalisyon’da Edmund Stoiber’in görev almayacağı ise kesinlik kazandı. Federal Meclis milletvekilliğine seçilen Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Bayvera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber, milletvekilliği görevini iade etti. Stoiber'in Bavyera Eyaleti Başbakanı olarak görev yapmaya devam edebilmek için milletvekilliği görevini iade ettiğini bildirildi.

Koalisyon sözleşmesine eleştiriler

Ancak “zoraki birliktelik” olarak nitelendirilen Büyük Koalisyon’un altına imza attığı sözleşme, ülkede yoğun eleştirilere neden oldu. Her iki partinin de verdiği tavizler verdiği nedeniyle eleştirilen sözleşmede, seçim kampanyalarında verilen sözlerle çeliştiği dile getirilirken, parti yönetimlerinin zorlu bir sınavla karşı karşıya kalacağı ifade ediliyor.

Muhalefetin yanı sıra, Hıristiyan Birlik ve Sosyal Demokratlar’ın parti tabanlarından gelen eleştiriler daha çok ekonomi politikasına yönelik. Vergi konusunda öngörülen değişiklikler ve sağlık alanında reform düşünülmemesiyle yüzünden yeni ortaklara tepki geliyor. Partiler ise icraatlarının en önemli hedefinin işsiz sayısının azaltılması olacağını belirtiyor.

Büyük Koalisyon’u bekleyen sorunlar “büyük”

Büyük Koalisyon’un kurulması için müzakereleri sürdüren Sosyal Demokrat Parti ile Hıristiyan Birlik partileri koalisyon sözleşmesi üzerinde hafta sonu anlaşmaya varmıştı. Koalisyon sözleşmesinde, hükümetin istihdam yaratılması ve bütçenin iyileştirilmesine ağırlık vereceğini gösteriyor. Hıristiyan Demokrat Partisi lideri Angela Merkel’ın 22 Kasım’da Almanya’nın yeni başbakanlığına seçilmesi öngörülürken, Büyük Koalisyon’un ortakları müzakereler sırasında ödünler vermek zorunda kalmıştı.

Büyük Koalisyonu bekleyen sorunlar ise oldukça büyük ve çok. Bütçe 35 milyar Euro açık veriyor. Bu durum, anayasada borçlanma konusunda öngörülen sınırdan çok daha fazla bir rakam. Ayrıca ülkenin en büyük sorunlarından biri de işsizlik. Ülkede işsiz sayısı 5 milyona dayanmış durumda.