1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da ekonomik manzara çelişkili

Ajanslar27 Ağustos 2004

Almanya’nın önde gelen araştırma enstitülerinin ekonomik beklentileri konu alan anketleri, Almanya’yı bekleyen konjonktürel gelişmeyle ilgili belirsizlikleri yansıtıyor. Özel sektörün ekonomik moral barometresi sürekli düşüşün ardından temmuz ayında sıçrama yapmıştı, ama ağustos verileri yine kötümserliğin aynası oldu.

https://p.dw.com/p/AbfL
Almanya'da ekonomik beklentilerle ilgili sağlıklı bir tahmin yapılamıyor...
Almanya'da ekonomik beklentilerle ilgili sağlıklı bir tahmin yapılamıyor...Fotoğraf: Bilderbox

Ham petrolün rekor üzerine rekor kırması, işsizleri iş beğenmeye zorlamak için çalışma yasasında yapılan değişiklikler, ama bunun yanında da ihracatçı Alman şirketlerinin durmadan artan iyimserliği. Almanya’nın ekonomik manzarası işte böylesine çelişkili görüntülerle dolu.

Önde gelen araştırma enstitülerinin ekonomik beklentileri konu alan anketleri, Almanya’yı bekleyen konjonktürel gelişmeyle ilgili belirsizliği yansıtıyor. Özel sektörün ekonomik moral barometresi sürekli düşüşün ardından temmuz ayında sıçrama yapmıştı, ama ağustos verileri yine kötümserliğin aynası oldu.

Sağlam tahmin yapmak zor

Almanya’nın önde gelen ticari bankalarından Commerzbank’ın Ekonomik Etüdler Masası Başkanı Ralph Solveen’e göre, Münih’teki "ifo" adlı ekonomik araştırmalar enstitüsünün yaptığı araştırmaya dayanarak ekonomik büyüme hızıyla ilgili sağlam tahminde bulunmak zor. Tecrübeli bankacı, "işlerin açılması ve kapasite kullanımının artması durumunda bile vergi ve sağlık sigortası reformlarının ekonomik morali olumsuz yönde etkileyebileceğini" söylüyor.

Bazı anketlerde işadamı ve yöneticilerin subjektif beklentilerinin yansıtıldığını belirten Solveen, her ay kurumsal finans uzmanı ile yatırım fonu sorumluları arasında araştırma yapan kuruluşların da salt psikolojik beklentileri ortaya çıkardıklarını, ama bundan da genel ekonomik gidişat hakkında sağlam fikir edinmenin mümkün olmadığını söylüyor.

Şüpheci olmayanlar da var

İş dünyasının nabzını yoklayan bu gibi anketler hakkında o kadar şüpheci olmayan uzmanlar da var. Alman ekonomik mucizesinin mimarı sayılan Ludwig Erhard’ın ‘psikoloji ekonominin yarısı eder’ şeklindeki sözlerini hatırlatan araştırmacı David Milleker, bu gibi anketlerde münferit yılların mesai günleri arasındaki farkın dikkate alınmadığını ve özel sektör karamsarlık içindeyken gerçek ekonomik durumun düzeldiği dönemlerin de yaşandığını hatırlatıyor.

Ekonomik araştırma enstitüleri ise beklenti barometresinin ekonomik geleceğin habercisi olarak değerlendirilebileceğini ve asıl güvensizlik kaynağının siyasi reform önerilerinin sürekli değişmesi olduğunu söylüyorlar. Konjönktürü frenleyen en önemli faktör konumundaki tüketim isteksizliğinin önümüzdeki aylarda yerini artan tüketim harcamalarına bırakıp bırakmayacağını kimse kestiremiyor.

Ağustosta beklentiler kötüleşti

Tüketimle ilgili beklentiler ağustos ayında beklenmedik şekilde kötüleşmişti. İç talep ve Almanlar’ın tüketim alışkanlığı çoğu uzman tarafından ekonomik canlanmayı tehdit eden en büyük risk olarak değerlendiriliyor. Ağustos ayında perakendeciler arasında yapılan anketin sonuçlarına bakılırsa, tüketim eğrisinin kolay kolay yükselişe geçeceği de yok. İhracat patlamasının bile bu açığı kapatmaya yetmeyeceğini ifade eden ekonomistlere göre canlanmanın sağlam bir tabana oturabilmesi için milli gelirin yarıdan fazlasını oluşturan tüketim harcamalarının artması şart.